6. BÖLÜM: DOSTLUK

743 90 77
                                    

Dostluk neydi sahiden? Arkadaşını sevmek? Arkadaşınla vakit geçirmek ya da sohbet etmek miydi? Hayır! Dostluk arkadaşının yanında olmak, onu korumak, güven vermek, yalnız kalmamasını sağlamaktı...

Oda arkadaşlarımla yeni tanışmama rağmen dostane yaklaşımlarını hissetmiştim.

İlk gün hemen benimle konuşmaya çalışıp yalnız hissetmememi sağlayan Defne, kabus gördüğüm gece bana sarılarak güvende olduğumu hissettiren Gece, benimle uğraşan kızları dövüp beni koruyan Işıl...

Onlara minnettardım. Eğer kızlar orada olmasaydı benimle uğraşmaya devam ettiklerinde geçmişteki travmalarımı hatırlayıp kriz bile geçirebilirdim.

Gerçek dost olduklarını hissettim. Defne samimi, güler yüzlü, tatlı ve eğlenceli bir dosttu. Geceyse bir anne edasıyla yaklaşan güven veren bir dostken Işılsa ne kadar umursamaz görünürse benimseyen ve koruyucu bir dosttu.

Onlarla tanıştığım için çok mutluydum. Çünkü artık benimde arkadaşlarım vardı. Kumsal artık yalnız değildi!

İçimde dostlarım olduğu sevinci varken onların başını belaya soktuğumun üzüntüsü ve utancı vardı...

YAZARIN ANLATIMIYLA:

Müdür kızları odaya çağırmıştı. Ezgi, Su ve İrem rahat bir şekilde gidiyorlardı. Defne konuştu. "Şunlardaki rahatlığa bak. Biz de babamızın parasıyla okusaydık böyle rahat olurduk!"
Kumsal ve Defne ne kadar korkuyorsa Işıl o kadar sakindi. Elini cebine atmış rahatça yürüyordu. "Işıl, Kumsal ne yapacağız şimdi biz ya?" Kumsal oflayarak Defne'ye baktı. "Ya benim yüzümden sizin de başınız yandı özür dile-" Işıl sözünü kesti. "Sizin yüzünüzden uykum bölündü! Susun ben halledeceğim yeter ki susun lütfen!" Defne ve Kumsal hemen susmuş Işıl'ın arkasından yürüyorlardı. 

Odaya girip hepimiz yan yana dizilmiştik. Müdür bize baktı. "Daha okulun ilk günü, ilk teneffüsü ve siz yanıma kavgayla mı geliyorsunuz? Daha ilk günden başladıysanız sene boyu ohooo!"

İrem lafa atladı. "Hocam bakar mısınız ya? Bu varoşlar daha ilk günden saldırdı bize!" Ezgi Defne'yi göstererek devam etti. "Bu kız bana tokat attı hocam! Güzel yüzüme vurdu benim, ne cüretle bunu yapabilir?!" Hemen beklemeden Su devam etti. "Hocam bu vahşi yumruk attı bana dudağımı patlattı psikopat, canım acıyor!"  

Işıl sıkılmış halde Su'ya bakarak konuşmaya başladı. "Madem dokunsam ağlayacaksın neyine güvenip artistlik taslıyorsun?" Su nefretle Işıl'a bakar. "Her neyse hocam şimdi bu kızlar durduk yere Kumsala çarpıp bir de onu suçladılar ama Kumsal tek bir kelime dahi etmedi yani konuyla alakası yok." Müdür Kumsal' a baktı. "Tamam sen çıkabilirsin o zaman." Işıl bu sefer Defne'ye döndü. "Defne de sadece arkadaşını savundu onunla da bi ilgisi yok." Müdür kimse itiraz etmeyince haklı olduğunu anladı ve ona da çıkmasını söyledi. " Bana gelirsekte ilk kolumu sıkarak bana dokunan o olduğu için benim vuruşum savunmaya giriyor yani konunun benimle de alakası yok."  Işıl sırıtarak kızlara baktı. "Tamam sende çık bakalım bir arkadaşlarınızla konuşayım ben dertleri neymiş." Işıl kızlara göz kırpıp odadan çıktı.

Defne ve Kumsal Işıl'ın okuldan atılma ihtimalinden korkuyorlardı. Işıl nihayet sınıfa gelmişti. "Işıl özür dilerim benim yüzümden of." Defne hemen sözü Kumsal'dan aldı. "Bizi kurtardın. Sen ceza mı aldın ne oldu?" Işıl sırasına doğru yürürken konuştu. "Enayi miyim kızım ben sizi kurtarıp kendimi neden ateşe atayım? Evet ceza verecek te bana değil:)" 

Işıl sırasına geçecekken Anıl'ın onun sırasına oturduğunu görür. "Her boşluğu da değerlendir." Anıl sırıttı Işıl devam etti. "Kalk şuradan uykum var." Anıl omzunu silkti. "Banane ya  benim de uykum var." Işıl sinirlenmişti. "Lan kalk şuradan sinirimi bozma!"  Anıl'ın keyfi yerindeydi. "Hmm rica edersen bakarız." "Sence bende senin istediğin şeyi söyleyecek göz var mı???" "İnatlaşma da güzelce iste." Işıl sinirle oturdu. "Of ya kalkmazsan kalma." Anıl gülerek Işıl'a baktı. "Oflamaa!"  Işıl sinire cevap verdi. "Oflatma!" 

KARANLIK GECELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin