17. BÖLÜM: ÖPÜCÜK

138 32 42
                                    

İnsanlar ne kadar bencildi... Kendi hayatları için insanların hayatını mahvedecek kadar...En sevdiklerine bile kendi çıkarları için ihanet edecek kadar... Yaptıklarının sonucunda insanların ne kötülükler yaşayacağını bilip te umursamayacak kadar...

İnsanlar ne kadar kötüydü... Acıma duygusu olmayacak kadar... İnsanların psikolojik, fiziksel çektikleri acıyı umursamayacak kadar... Hatta insanlara acı çektirecek kadar... Belki geçmişlerini yüzlerine vuracak kadar...

İnsanlar ne kadar acımasızdı... Acı çektirmeyi sevecek kadar... Karşısındaki insanı umursamayacak kadar... Acı çektirmekten zevk alacak kadar...

İnsanlar ne kadar aptaldı... Düşünmeden her şeyi istedikleri gibi yapabileceklerini sanacak  kadar...Yaptıklarının sonucunda neler doğuracağını bilemeyecek kadar... Yaptıklarının sonucuna katlanamayacak kadar...

Gece hızla lavabodan çıkmıştı. Vücudu morluklarla dolu olan kızı salona almış, herkes etrafına toplanmıştı. Gece şaşkınlıkla bakakalmıştı. Defne kıza su getirmiş, sakinleşmesini bekliyorlardı. Kumsal dayanamayarak söze girdi.

"Hangi pislik yaptı sana bunu?" Yüzü morluklar ve yaralarla olan kız çekingen bir ifadeyle Kumsal'a baktı. "P-patronum." Ezel'in kaşları çatılmıştı.

"Patronun mu? Nerede çalışıyordun ki?" Kızın gözleri halıda oyalandı. "Şey, ben... Sizden yalnızca kalacak bir oda istiyorum. Kalacak bir yerim yok. O adam beni bulursa..."

Kumsal gözleri dolmuş bir şekilde kıza sarıldı. "Tabi ki kalabilirsin burada. Biz koruruz seni dimi? Tugay kalsa olur mu? Lütfen." Kız kafasını yerinden kaldırıp Gece'ye kaçamak bakışlar atıyordu.

Gece'yi tanıyor olabilir miydi? Neler oluyordu? Işıl Gece'den şüphelendiği gibi bu kızdan da şüphelenmişti. Tugay olumlu anlamda kafasını sallayınca Işıl sözü devraldı. "Nerede çalıştığını, patronun kim olduğu gibi bazı bilgileri bizimle paylaşsa iyi olur. Aynı çatı altında kalacağımız biri hakkında bir bilgimiz olmalı öyle değil mi?" Işıl bakışlarını Gece'ye dikti.

"Nereden bileceğiz X ile bir bağlantısı olmadığını?" Gece öfkeyle ayağa kalktı. "Kimsenin geçmişi seni ilgilendirmez. Bizden yardım istiyorsa ederiz. Ama anlatması için zorlayamayız." Işıl sırıttı. "Bu kızı tanıdığını biliyorum Gece." Hayır bilmiyordu. Yalnızca ikisinden de şüphelendiği için araya böyle bir tez atmıştı. Tepkilerine bakarak neler olduğunu anlamaya çalışacaktı.

Kız aniden kafasını yerden kaldırırken Gece yumruğunu sıkmış Işıl'a bakıyordu. "Ne saçmalıyorsun sen?" Kız konuyu değiştirmek istercesine olaya karıştı. "Ben gideyim en iyisi."

Cümlesini bitirdikten sonra ayağa kalkarak çıkış kapısına doğru adım atıyordu ki Defne kolundan tuttu. "Gece ve Işıl kesin sesinizi sıkıldım kavgalarınızdan." Ardından kolunu tuttuğu kıza baktı.

"Sende dur bir yere gitmiyorsun. Gel yukarı çıkartalım seni. Orada dinlenirsin." Defne ve Kumsal kızı odalardan birine götürecekken Ezel önlerine geçerek onları durdurdu. "Bu arada adın neydi senin?" Kız gözlerini kaçırdı. "Nefes." Ezel başını sallayarak anladığını belirtti.

Defne ve Kumsal onu odalardan birine götürürken Yiğit, Ayaz ve Tugay da oyun odasına geçmişlerdi. Ezel ise Tugay'ın gösterdiği odalardan birine gitmişti.

Çağla ise hala oldukça yorgun olduğundan uyuyordu.

Işıl, Rüzgar ve Anıl salonda oturmuş kahve içiyorlardı. Işıl derin bir nefes aldı. "Rüzgar, Anıl size bir şey söyleyeceğim." İkisi de Işıl'a döndü. "Ben Gece'nin X ile bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum."

KARANLIK GECELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin