Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını... Kırılan kalbini de öyle unutacaksın.*
Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa
Yazılan geliyor sağ olan başa
Beni hasret koydun kavim kardaşa
Katip arzuhalım yaz yare böyle
Güzelim emey, birtanem emey, güzelim emey, hey
Selda Bağcan-Sivas Ellerinde Sazım Çalınır*
▪️19.BÖLÜM: Beyaz Tilki, Unutmaya Başlıyordu▪️
Rüzgar esti, güzel kokularla. O güzel kokularla bir kız ölmek istedi. Baharı getiren güzel kokularıyla savrulan rüzgar, intihar etmek istedi. Kendisini oradan oraya savurdu.
Her yere yayılan kokular, insanları içine çekmek istedi. Her iç çekişte, içlerinde intihar etme isteği harlandı.
Harlandıkça, harlandı ve bu har, insanları etkisi altına alana kadar devam etti.
Kız, baharın kokusunu içine çektiğinde, içindeki intihar korkusu gitmiş gibiydi. Rüzgar, içindeki bu duyguyu genç kıza bulaştırmıştı en çok.
Genç kız, saçlarının rüzgarda uçuşmasını seviyordu. O sevgiye bahar kokuları eklenmişti, özellikle de menekşe kokuları. Kız, menekşe kokusunu içine çekmek istiyordu, ölmek istercesine.
Ancak menekşelerin fazlasının zararlı olabileceğini bilmiyordu. O zarar, onu boğabilir, sanki boynuna idam iplikleri geçirilmiş gibi hissettirebilirdi...
.
Yargılamak kolaydır. Ne yaşandığını bilmeden, neler olduğunu bilmeden yargılamak. Ağlayan bir insana acıyarak bakmak kolaydır. O insanın yaşadıklarını bilmeden, duymadan yargılamak çok kolaydır.Sessiz çığlıklarımla sana sesleniyorum, ne zaman duyacaksın beni ey sevgili...
Ne kadar çok sesimin duyulmasını istedikçe, sesim içime kaçıyormuş gibi hissediyordum. Ne kadar bağırmak istedikçe, kelimelerim çıkmıyordu sanki yok olmak ister gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARA
Детектив / Триллер2028: Çetelerin Gölgesinde Bir Ülke Ülkemiz artık devlet tarafından değil, çeteler tarafından yönetiliyordu. İnsanlar, kendi kurallarını koyarak mafya gibi çeteler oluşturuyorlardı. Masum insanları kendi saflarına çekmeye çalışıyor, etrafa korku sal...