Vote ve yorum atmayı unutmayın:)
Çöktü akşam üstümüze, yıkıldı;
Vakti geldi, artık perdeyi indir!
Atılacak eşyayım, öyle yığıldım,
Ve bildim ki, insan hüzün içindir...-Hilmi Yavuz
•
▪️25.BÖLÜM: Benim Güzel Beyaz Kelebeğim▪️
Dünyadan güneş uzaklaşmıştı. Uzun bir süre dünyaya uğramayacaktı. Işıkların olmadığı dünya karanlığa teslim olmuştu. İnsanlar tanrılarına güneşin yeniden doğması için yalvarsalar da, Tanrı hiçbirinin yalvarışını duymuyordu.
Biliyordu ki Kara Melek artık masumluğunu kaybetmişti.
Karanlığın hüküm sürdüğü dünyada artık kendisini kimsesiz gibi hissediyordu. Onu takip eden ve izleyen karanlık gölgeyi görmüyordu. Kayıp kanadını aramayı öyle kafasına koymuştu ki sadece onu bulmakla ilgileniyordu. Bu ise gözündeki prangaların kaldırılma zamanının geldiğinin işaretiydi. Geçmişi gölgeleyen sislerin artık yavaş yavaş dağılması gerekiyordu.Karanlığın dünyadan çekilmesi ve yeniden güneşin doğması lazımdı. Karanlık bir dünyada gözleri de karanlığa batmıştı ve gözlerinin önündeki olayları göremiyordu. Kara Melek'in kendisinden koparılan kanadını bulma zamanıydı.
Belki de kanadı hiç kaybolmamıştı, onu takip eden ve izleyen gölgedeydi ve o gölge ise arkasındaydı. Hiçbir zaman arkasını dönüp bakmamıştı, her zaman intikam hırsıyla hep ileriye bakmıştı. Ya peki arkasında bıraktıkları? Bir gün arkasında bıraktıklarına bakabilecek miydi? Belki de arkasını dönüp bir baksa, kanadını görebilecekti...
Kara Melek uzun bir süredir karanlıkla boğuşuyordu. İntikam ateşiyle yanıp tutuşuyor, kaybettiği kanadını geri almanın peşindeydi. Ancak artık içinde bir değişiklik hissediyordu. Geçmişin gölgesinden kurtulmanın, yeni bir başlangıca adım atmanın zamanı gelmişti. Karanlığın derinliklerinden çıkıp ışığa doğru ilerlemeliydi.
Artık sadece kayıp kanadını bulmak için değil, dünyaya tekrar ışık getirmek için mücadele etmeliydi. Kendisiyle yüzleştiğinde, geride bıraktığı acıları ve hatalarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktı. Ancak bu yüzleşme, onun için bir dönüm noktası olacaktı.
Sonunda, Kara Melek güneşi getirmek için harekete geçecekti. Kendi karanlığına meydan okuyarak, dünyaya umut ve aydınlık getirmek için mücadele edecekti...
*
Annem her zaman bana 'Zamana bırak' derdi. Zaman annem için o kadar kutsal bir şeydi ki, annem onu tanrısı gibi görürdü. Zamanla iyileşeceğini veya zamanla acılarının yok olacağını düşünürdü. Yaşadığı bu yoğun duyguları hiçbir zaman dışına vurmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARA
Misteri / Thriller2028: Çetelerin Gölgesinde Bir Ülke Ülkemiz artık devlet tarafından değil, çeteler tarafından yönetiliyordu. İnsanlar, kendi kurallarını koyarak mafya gibi çeteler oluşturuyorlardı. Masum insanları kendi saflarına çekmeye çalışıyor, etrafa korku sal...