15.вσ̈ℓϋм

1.9K 131 22
                                    

Her gece, uykuya dalınca, ölüyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Her gece, uykuya dalınca, ölüyorum. Ve her sabah, uyandığımda, yeniden doğuyorum. -Gandhi-

There's a room where the light won't find you
(Işığın seni bulmayacağı bir oda [yer] var)

Holding hands while the walls come tumbling down
(Duvarlar yıkılırken el ele tutuşmak)

When they do, I'll be right behind you
(Yaptıklarında ben hemen yanında olacağım)

So glad we've almost made it
(Neredeyse başardığımıza çok memnunum)

Lorde- Everybody Wants To Rule The World

***

▪️15.BÖLÜM: Beyaz Kapılar Ardında▪️

🕯️

Kaybolmaktı hayat, nereye kaybolduğunu bilmeden yürüdüğün bir orman yoluydu. Belki de kaybolacağını bile bile girdiğin yoldu.

Ya da sana kaybolmayacağını ve bir çıkış yolunun olduğunu umut ettiren beynin, seni ölümün kollarına bırakıyordu.

Hiç bilmediğin o yol senin sonun oluyordu ya da hiç bilmediğin bir başlangıç. Başlangıç, ne kadar kolay yazılıyordu ya da ne kadar kolay okunuyordu.

Bir başlangıç yapabilmek için bazı sayfaları yakmak ve o sayfalar yanarken gözlerinden birer damla yaşın akması gerekiyordu.

Hayat buydu; sana bir şeyler verirken, bir şeyleri de almak zorundaydı. Yoksa insan olduğunu unuturdun...

**

Yanmak, ne kadar kolay söyleniyordu. İnsan yanınca anlıyordu ya da yakılınca. Yüzümde bir gülümseme oluştu, beni yakmışlardı. On yaşındaki küçük Mina’yı yakmışlardı.

Benim çocukluğumu yakmışlardı. Benim ablamı yakmışlardı. Daha ne kadar yakabilirler diye düşünürken daha çok yakıyorlardı.

Теперь преклони колени передо мной и умоляй меня. Умоляй меня не стрелять тебе в голову.” (Şimdi önümde diz çök ve bana yalvar. Seni başından vurmamam için bana yalvar.)

MARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin