Red Moon Light // Jaywon

26

Önceki bölümü okuduğundan emin ol
________________________________________

Karşısındaki kırmızı saçlı çocuğu kendine döndürüp dudaklarından öptü "Seni tüm sıcaklığımla saracağım sevgilim"

*°•○•°*

Bıkkınlıkla nefes verirken karşısındaki bedenin heyecanını her anlamda hissediyordu. Küçük ve nazik dokunuşları kırmızı saçlıyı ikna etmek istercesine vücudunda geziyor, gözleri gözlerinden bir saniye bile ayrılmıyordu.

"Hey Jungwon!" Aniden kapının açılmasıyla iki gencin kafası da aynı hızla o tarafa doğru döndü.

"Ah.. üzgünüm sanırım bir şeyi böldüm" kapıda duran beden kardeşine ve yanındaki çocuğa mahçup bir biçimde bakıyordu.

"Hayır bir şeyi bölmedin abi, bir sorun mu var?" Yanındaki bedeni kendinden uzaklaştırırken kapıdaki bedene cevap verdi kırmızı saçlı olan.

"Peki.. aslında Hyunjin'le uykumuz gelmedi bu yüzden film izlemeye karar verdik bu yüzden bilgisayarını ödünç alabilir miyim diye soracaktım"

Jungwon kapıdaki bedene gülümserken arkasına dönerek masasına yöneldi. O sırada Jay de yatağa oturmuştu. Masasından bilgisayarını alıp yeniden kapıdaki bedenin yanına adımladı ve gülümseyerek bilgisayarı uzattı. Kapıdaki beden de bilgisayarı aldıktan sonra "Teşekkür ederim, size iyi geceler.... ya da iyi eğlenceler?" Kıkırdayarak söylediğinde kırmızı saçlı kaşlarını çatmış ve hafifçe onun omuzuna vurmuştu. "Abi..!"

"Tamam tamam, iyi geceler"

"İyi geceler"

Kapı yeniden kapandığında Jay Jungwon'a yarım ağız sırıtmıştı. Jungwon ona göz devirerek yatağa doğru ilerledi. "Gerçekten sadece yatacak mısın?"

"Evet? Sen yatmayacak mısın?"

"Sevgilimle vakit geçirmeyi düşünüyordum ama sanırım o bunu istemiyor"

"Vakit geçirme anlayışın beni becermen mi?"

"Yani gecenin bu saatinde başka nasıl vakit geçirebiliriz ki?"

"Ah! gerçekten Park, sinirlerimi bozuyorsun sadece yat!"

Yatağın başındaki ışığı da kapatıp yatağa uzandı kırmızı saçlı olan. Onun uzanmasıyla Jay dudaklarını öne doğru büküp söylenmişti ardından o da Jungwon'un yanına sırnaşmıştı.

Bir elini yanında yatan küçük bedene sararken mutlulukla gülümsemiş, bu anı gelecekte her an yaşamak için ilk kez o gece tanrıya dua etmişti. Daha sonra gözlerini kapatarak küçük bedenin kokusunu ciğerlerinin en derin noktasında kadar içine hapsederek güzel bir uykuya dalmıştı.

(...)

"Jungwonn~~~" kulağına giren tatlı ses bilincini uyandırırken gözleri hala kapalıydı. "Wonnie~" sıcak parmaklar önce dudağını okşarken şimdi yanaklarına geçmiş, nazikçe yanağını okşuyordu. Gözlerini aralarken yarım yamalak gördüğü, ona gülümseyen bedenin zaten kim olduğunu biliyordu. Şimdi Jungwon gözlerini tamamen açmış karşısında duran bedenin tatlı olduğunu düşündüğü için hafifçe gülümsedi. Jay bunu beklemediği için önce şaşırsa da hemen toparlayıp bu anı bozmamıştı.

Jungwon uykusunun olduğunu hissediyordu ve içgüdüsel olarak karşısındaki bedene daha çok yaklaşarak Jay'in onu kolları arasına almasına izin verdi. Jay kolları arasında yeniden uyamaya başlayan küçük beden üzerinde hayranlıkla gözlerini gezdirdi. Her zerresine yeniden tutulurken saçları arasına küçük ama sevgi dolu bir öpücük bıraktı.