7

574 65 46
                                    

Her ne kadar gördüğü kabustan sonra uyuması zor olsada uyumak zorundaydı. Yarın büroda birikmiş işleri halletmeliydi bir de arkadaşlarını -planları işe yaramamış olsa da- barbeküye götürmeliydi. Yanından olan yastığa sıkıca sarılıp gözlerini kapattı. Kırmızı ay ışığı altında yatmaya çalıştı.

(...)

"Jungwon hadi kalk, Jungwon. JUNGWON!" annesinin bağırmasıyla yataktan kalkan Jungwon gözleri yarı açık, saçları dağınık ve göz altları hafif morarmış bir şekilde karşısında duran kadına bakıyordu. Anlaşılan gece iyi uyuyamamıştı.

"Hadi oğlum kalk artık. Kahvaltı hazır bir an önce hazırlan ve aşağı gel" yumuşak sesi odada yankılanırken Jungwon isteksizce yataktan kalkmış banyoya girmişti. Duşunu aldıktan sonra üstünü giyinip aşağıya indi. Ailesi masada kahvaltı ediyordu bu yüzden bir şey demeden o da kahvaltı masasına oturmuş ve yemeğini yemeye başlamıştı.

"Bu gün büroda işin erken biterse Bay Park'ın evine git ve orayı biraz araştır." Adam yemeğini yerken sakince söylüyordu "Tamam baba" Jungwon her ne kadar istemese de babasına karşı gelemiyordu bu yüzden sadece kabul ediyormuş gibi yapıyordu sonuçta akşam olunca 'vaktim olmadı' demek kolaydı. Herkes yeniden sessizce yemeğini yemeğe koyulmuştu.

Yemeğini bitirdiğinde masadan kalkıp büroya gideceğini söylemişti ailesine. Ailesi onu onaylarken o da ayakkabılarını giyiyordu.

Çok geçmeden büroya varan Jungwon odasına geçmişti. Kapının tıklamasıyla kafasını dosyalarından kaldırmış "gel" demişti kapının dışındaki kişiye.

"Jungwon bu yeni şüpheli dosyası baban sana vermemi istemişti" elindeki dosyayı Jungwon'a uzatan pembe saçlı çocuk biraz endişeli gibiydi. "Teşekkür ederim hyung. Bir şey olmadı değil mi? Biraz endişeli gibisin" "Hayır bir şey olmadı merak etme" dedi ve gülümseyerek odadan çıktı. Jungwon'un kıdemlisi olan bu çocuk babasının sağ kolu gibiydi ve Jungwon'un bu işi öğrenmesinde çok yardımcı olmuştu.

Dosyayı daha sonra incelemek için yanına bıraktı. Ardından incelediği diğer dosyaya bakmaya devam etti.

(...)

Kısa sürede akşam olurken Jungwon dosyayı bırakmıştı. Arkasına yaslanıp derin bir nefes alırken odasına giren sarışın çocukla nefesini geri bırakmış ve ona dönmüştü. "Bu dosyadaki kızın cesedinin adli tıp raporu var mı? Yoksa henüz incelenmedi mi? Ayrıca Seul Ulusal Mahkemesindeki avukatla da görüşmek istiyorum. Bu kızın avukatıydı ve vampir kıza saldırdığında o da oradaydı, değil mi?" Kafasını onaylar anlamda sallayan çocuk buraya başka bir şey için gelmiş gibiydi "Onları hallederim hyung sen merak etme." "Tamam yarına kadar yaparsan sevinirim." Çocuk yeniden kafasını sallarken "Hyung barbeküye ne zaman gidiyoruz?" Şimdi gülümsüyordu sarı saçlı çocuk. Jungwon çocuğun neden geldiğini anlayınca gülümsedi ve "Hadi şimdi gidelim" dedi ayağa kalkıp arabasının anahtarını alırken. Çocuk ayaklanıp kendisinden kısa olan hyunguna sarılırken içinden sevinç çığlıkları atıyordu. "Yolda diğerlerine de haber veririz" "Tamam hyung!" Hızla arabasına giderken sarışın çocuk da arkasından koşuyordu.

"Sunoo hyungu da çağırmayı unutma biz şimdi arabaya biniyoruzz!!!" Koşarken heyecanlı konuşuyordu. Arada durup nefeslendikten sonra yeniden koşuyordu kırmızı saçlı olanın arkasından. Yol boyunca heyecanı hiç bitmemiş her an sevinçle konuşuyordu.

**********

Sonunda vardıklarında başka bir heyecanlı çocuk ortaya çıkmıştı. Çocuğun yanındaki ondan bıkmış gibi bakarken ikisinin de önlerindeki çocukları görmesiyle nefes verip yanlarına gitmişlerdi. "Sonunda geldiniz. Kaç saattir bekliyoruz biliyor musunuz?" Kızar gibi sorarken yanındaki çocuk müdahale etti "Tabi o kadar hızlı getirirsen olacağı buydu" şimdi önlerinde duran iki kişi kıkırdarken hep birlikte içeri girdiler.

Red Moon Light // JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin