Red Moon Light // Jaywon

17

Önceki bölümü okuduğdundan emin ol
________________________________________

Arkadaşının düğmelerini açmaya çalışırken yaptığı hareketler Jungwon'u huylandırıyordu bu da onun gülmesine sebep oluyordu.

Sonunda görebildiği ize sanki kendisinde yokmuş gibi şaşkınca bakıyordu. "Benimki daha güzel"

___

"Dur bi dakika ne dedin?!" Güldükten sonra anladığı cümleye şaşırmıştı Jungwon.

"Ne duyduysan o" diyerek omuz silkti Sunoo şaşkınlıktan ağzı açılmış arkadaşına doğru. "Senin bir vampirle ilişkin mi var?!"

"Evett!!" Heyecanla cevapladığı soruyla Jungwon'a sarılmıştı "Hem de çok yakışıklı" Jungwon arkadaşının heyecanına gülümsemişti "Peki ya annen? O biliyor mu?"

"Aslında yeni oldu diyebilirim, ona nasıl açıklayacağımdan emin değilim"

"İlk başta karşı çıksa da o sen mutlu olduğun sürece mutlu olacaktır eminim" diyerek arkadaşına destek olmaya çalıştı.

"Hm, sonuçta o da zamanında-"

"Hey Hyung sanırım kolyemi burada unutmuşum" kapıdan aniden içeriye giren Niki'yle birlikte iki kişi de kafasını o tarafa doğru çevirmişti.

"Ah Jungwon Hyung burada olduğunu bilmiyordum" yüzüne küçük bir gülümseme takınıp sevgilisinin yanındaki kırmızı saçlı çocuğa doğru konuştu. O da aynı şekilde Niki'ye karşılık verdiğinde Sunoo konuştu "Aslında görmedim ama içeri girip bakabilirsin"

"Tamam o zaman, siz ben yokmuşum gibi devam edin" diyerek merdivenlerden yukarı çıktı.

"Salona bakması gerekmiyor muydu? Yoksa benden başkasını yatağında mı yatırdın?" Sevimli olan sinirli bakışlarını arkadaşına sunarken arkadaşı güldü "Bilmem, hem sen bana dün gece ne işin olduğunu söylemedin. Benden daha önemli bir işin mi var yoksa?" Sorusuna soruyla karşılık veren arkadaşına garip bakışlar atarken konuştu "Sanırım sevgilimleydim"

Sunoo'nun ağzı yeniden açılırken konuştu "Bir vampirle yattın yani" Jungwon ona sessiz olmasını söylerken Niki çoktan aşağıya inmişti

"Hyung?!"

İki kişi ona dönerken Jungwon arkadan Sunoo'ya vuruyordu "Vampir mi? Hem de senle?" Elbette şaşırması normaldi sevgilim dediği ve hala belli bir ilişkisi olmayan kişi bir vampirdi. Vampirleri yakalamakta 1 numara olan Yang ailesinin başarılı ve vampirlerden nefret eden oğlu Yang Jungwon bir vampire aitti, asla değişteremediği kaderi onu bir vampirin yapmıştı.

Sakince kafasını salladıktan sonra sözleri ile de Niki'yi onaylamıştı. Sunoo Niki'nin yanına oturduğunda Niki'ye birkaç bir şey mırıldandı. En sonunda ikisi birbirine bakıp gülümsediğinde Jungwon olanlara anlam veremeyip konuştu "Ne oluyor?"

"Jungwon sana söylememiz gereken bir şey var" ilk konuşan Sunoo olduğunda Jungwon yüzünü ona çevirdi. "Biz Niki ile sevgiliyiz" Niki başını öne doğru eğerken Jungwon şaşkınlıkla kaşlarını çatmış, bir Niki'ye bir Sunoo'ya bakıyordu.

"Ne zaman oldu bu?"

"Dedim ya yeni oldu"

"Yani Niki başından beri vampirdin ve bizden sakladın"

Niki eğik olan başını yavaşça kaldırıp önünde duran Jungwon'a baktı "Özür dilerim Hyung, sadece söylersem işe giremeyeceğimi düşündüm, belki de korktum"

Jungwon eliyle kırmızı saçlarını geriye atarak nefes aldı "Vampir olman arkadaşım olduğun gerçeğini değiştirmiyor Niki, bana söyleyebilirdin seni korurdum"

"Hyung, Bay Yang ve Bayan Yang'ı biliyorsun. Seni bile dinlemezler"

"Ne önemi var? Hem Sunoo sen bunu biliyor muydun?"

"Aslında hep birlikte içtiğimiz gece görmüştüm. Babam yüzünden yıllarca vampirlerden uzak durdum, ne yapabileceğinden emin olmadığım için ilk başta korkmuştum. Ama bunu aştım, aştık. Şimdi gayet mutluyuz" diyerek Niki'nin elini tuttu Sunoo gülümserken.

Şaşkınlığı ve siniri hafiflemiş olan Jungwon birbirlerine sevgiyle bakan iki arkadaşına bakıyordu. "Sanırım Jake şu an her şeyden habersiz" diyerek güldüğünde ikisi de gülmüştü.

Birbirlerinden sakladıkları sırlar ortaya çıkmıştı ancak bu onların arkadaşlıklarını zedelemedi. Onlar birbirlerinden haberi olmayan yakın arkadaşlardan her şeylerini bilen yakın arkadaşlara terfi etmişlerdi (Jake hariç)

Şu an mutluydular, birlikte öğle yemeği yemek için anlaştıklarında Jake'e de orada tüm olanlardan bahsedeceklerdi.

Her şeyi bir kenara bıraktıklarında kendi olmalarından ve birlikte olmalarından hepsi mutluydu.

~

"Neden bu kadar durgunsun Jay?"

Karşısında durmuş boşluğa bakan çocuğa soruyordu Heeseung elindeki telefonu bırakmazken.

"Sadece oturuyorum, durgun falan değilim."

"Bu gece bir yerlere gidelim, sinirimi atmam gerekiyor"

"Havamda değilim, Beomgyu ile gidebilirsin"

"Onunla gitmek istemiyorum. Hadi Jay lütfen, sinirimi atmalıyım diyorum!"

"Neye sinirlendin ki? Uçan kuşa mı?"

"Hayır, bir insana, saçma konuşuyordu"

"Sen insanlarla muhattap olmazsın ki?"

"Ya oldum işte, restoran çalışanıyla yani sahibiyle"

"Hangi restoran? Hem sahibiyle nasıl tartışabildin?" Jay sessizce güldü.

"Bu işte, hem gülme hadi gidelim bir yerlere lütfen"

Jay arkadaşının uzattığı telefonu aldığında restoranı hatırlamıştı. Jungwon'u ilk gördüğü yerdi ve o garson çocuk mu buranın sahibiydi? Hatırlıyordu da o gün birlikte arkadaşlarıyla yemek yerken de onu görmüştü, Jungwon ve diğer iki kişiyle birlikteydi.

"Bu çocuğu tanıyorum sanırım"

"Ha?"

"Jungwon'un arkadaşıydı galiba"

"Sevgilinin arkadaşı mı? Nasıl o çocukla arkadaş olabilir ki?" Ama düşündü, bir yandan bu işine yarayabilirdi. O çocuğun hayatını altüst etmeden ölemezdi sonuçta, bu da önüne gelen bir fırsattı kesinlikle. Yeniden sinsi gülüşünü yüzüne yerleştirdiğinde elini Jay'in omzuna attı.

"Bu gece bara gidelim, sen sevgilinle birlikte onun arkadaşlarını da çağır. eminim çok eğlenirsiniz sevgilinle"

"Hm olabilir ama neden arkadaşları da gelsin ki?" Anlamıyormuş gibi soru sorarken yüzüne garip bir ifade takındı

"Bilmem belki onlar da sıkılıyordur, değil mi?" Jay'i ikna etmek için elinden geleni yaparken Jay onu onayladı. Heeseung şimdi o çocuğu rezil etmek için hazırdı, planının tutacağına yüzde yüz emindi.

-Haruto

________________________________________

Heeseung neler planlıyorsun öyle hayatim?

Diğer bölüm biraz uzun olacak gibi duruyor (heejake ekleyeceğim)

Bu bölüm de birazcık ara bölüm gibi oldu sanki

Umarım beğenirsiniz ♡

Oy vermeyi unutmayın lütfen ♡