21

435 43 32
                                    

Önceki bölümü okuduğundan emin ol
________________________________________

(...)

Sabah ağrıyan bedeniyle birlikte acıyla gözlerini açtı Jake. Güneş ışığı gözlerini kamaştırırken etrafını zar zor görüyordu. Bulunduğu oda ve yatak ona ait değildi. Anlık gelen panikle doğrulmuş, etrafına daha dikkatli bakıyordu. Evet burası kesinlikle ona ait değildi.

Üstüne bakma gereği duyduğunda ağzından kaçırdığı bağırışa engel olamamıştı. Yeniden yanına döndüğünde en az onun kadar çıplak olduğunu düşündüğü Heeseung'u gördü. Her an daha çok sinirlenirken Heeseung yanında bağıran çocuğa dayanamayıp uyanmıştı.

"Bağırmak istiyorsan kapı orada" küstahça eserine karşı bunları söylediğinde Jake daha çok sinirlendi

"Ah gerçekten bu kadar aşağılık biri olabileceğini düşünmemiştim"

Yanındaki vampir ona göz devirerek yeniden konuştu "Bana kanabilecek kadar aptal olman senin suçun. Ayrıca seninle uğraşamam kapı orada"

"Hah küstah herif, doğruyu söyle gerçekten bana dokundun mu?!"

"Ne dememi bekliyorsun? Hayır mı? Üzgünüm bunun için çok geç, seninle çoktan kıyafet çıkarmaca oynadık"

Jake'in vücudunda hissettiği ağrılar Heeseung'un sözünü doğrularken sinirden ne yapacağını bile bilmiyordu.

"Bana bakma! Üstümü giyeceğim" Sesi sert çıkarken yanındaki vampir konuştu "Dün gece görebileceğim her yerini gördüm zaten Bay Sim"

"Dün gece görmen yeniden görebileceğin anlamına gelmiyor"

Vampir olan yatakta doğrulurken gözlerini yanındaki ölümlüye olabildiğince kenetlemiş bir biçimde ona bakıyordu. Ölümlü olan ise arkasını vampire dönmüş hızla giyinmeye çalışıyordu.

"Kesinlikle seni bilinçliyken becermeliydim, inleyişlerini hatırlamak güzel olurdu"

Jake sinirle ona dönerken vurmamak için kendini zor tutuyordu "Gördüğüm en iğrenç insansın" kapıdan çıkmak üzereyken arkasındaki vampirin gülüş sesini duyuyordu bu onu daha çok sinirlendirse de son anda duyduğu cümle vücudunun titremesine sebep olmuştu

"Vampir demek istedin sanırım"

Anlık duraksaması uzun sürmezken dışarı çıktı. Eve gidip o adamın iğrenç izlerinden arınmalıydı, yoksa vampirin mi demeliydi? Düşündüğü şeylerle daha çok içine gömülürken onun bir vampir olması her şeyi mahvetmişti. Üzerinde herhangi bir iz görmemişti ama yine de bir vampirle yatmış olması tüm hayatı boyunca isteyebileceği en son şey bile değildi, özellikle bu dönemde..

(...)

Sunoo ve Niki geceyi birlikte geçirmelerinin ardından sabah neşeyle uyanmış, kahvaltı hazırlıyorlardı. Niki sevgilisinin hafif kızarmış tatlı yanaklarına minik bir öpücük kondurduğunda Sunoo sanki mümkünmüş gibi daha büyük gülümsemişti. İkisinin ilişkisi çok güzel ilerliyordu.

Birlikte hazırladıkları sofraya oturup yemek yemeğe başladıklarında Sunoo'nun annesi eve gelmişti. Sunoo bunu beklemiyordu çünkü annesi yine bir iş gezisine çıkmış bir hafta orada kalacağını söylemişti.

Niki'yi gören kadın şaşırmış ardından gülümseyerek konuşmuştu "Burada olduğunu bilmiyordum Niki"

"Anne erken geldin, aç mısın?"

"Hıhım size katılabilir miyim?"

"Elbette Bayan Kim"

Şimdi masada iki sevgili ve kadın duruyordu. Annesinin erken gelmesi planlarını bozsa da Sunoo bunun annesine her şeyi anlatmak için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyordu. Niki onun ne yapmaya çalıştığını anladığında ise onu durdurmaya çalıştı ancak sevgilisi onu dinlememekte ısrarcıydı.

Red Moon Light // JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin