4

654 69 45
                                    

(...)

Adam geri içeri girdiğinde yüzü istediğini alacağını bilmenin hevesiyle gülüyordu. Karısı anlam veremeyerek adamın yanına gitti.

"Neden gülüyorsun Yoon? İyi bir şey mi oldu? Ayrıca bana oğlumuzun ne yaptığını söylemedin" kadın endişeyle karışık meraklı oluşu yüzünden belliydi. Adam derin bir nefes aldı ve sakince konuştu "Oğlumuz kendini kontrol edememiş. O çocuğun kanını içmiş" kadın duyduğu kelimelerle şok olurken oğlu merdivenden aşağıya iniyordu.

"Şimdi ne yapacağız Yoon? O çocuk bunu ailesine söyleyecektir. Ahh kesinlikle onun bu akşam aşağıya inmesine engel olmalıydık"

"Sakin ol Mina"

"Nasıl sakin olayım Yoon? Ya bizi yakalarlarsa?!" Kadının sesindeki korku hissediliyordu.

"Merak etme öyle bir şey olmayacak. O çocuğun buna cesaret etmesine imkan yok. Eminim ki yarın otelimize gelecek, her şeyi orada bitireceğim."

"Onu öldürecekmiş gibi konuşuyorsun Yoon"

"Hayır kesinlikle öyle bir şey olmayacak. Sadece konuşacağız, abisine karşı gelemez buna eminim"

"Abisi?" Adam karısının soran bakışları arasından sıyrılarak çoktan aşağıya inmiş onları izleyen oğluna doğru ilerledi.

"Baba, ben Üzgünüm..." Kafasını öne eğdi yavaşça, gözleri hala bu gecenin izlerini taşıyordu. Yanağındaki hafif morluk hala acıyordu "Gerçekten bab-" babasının sert tokadını yüzünde hissederken gözleri hafif dolmuştu. Annesi endişeyle oğluna yaklaşırken adam yeniden Jay'in kafasını kaldırdı. "Seni ahmak bana neler yaşattığının farkında mısın? Senin yüzünden ailemiz tehlikede, dua et o çocuk ailesiyle plan kurmayacak kadar aptal olsun yoksa onlardan önce seni ben öldürürüm" tehditkar sözleriyle öfke saçıyordu yaşlı adam. Oğluna bir tokat daha atarak karısına döndü "Onu şımartma o bunu hak etmiyor"

Yavaşça yukarı, çalışma odasına doğru ilerledi. Annesi giden kocasının ardından hemen oğlunun yanına gitti. Yüzüne dokundu ve gözyaşlarına hakim olamadı. Düşen yaşlar çoğalırken oğlu annesinin gözyaşlarını sildi "Üzülme anne bunu hak ettim, sanırım" ayağa kalktı ve annesini de kaldırdı "Geç oldu hadi yatalım" annesine sarıldı ve merdivenlere doğru ilerledi. Şimdi ise kadın kocaman salonda yalnız kalmıştı.

***********

essizce arabada evlerine doğru giderken Jungwon'un içi içini yiyordu. Bunu söylemek istiyordu ama ne yapması gerektiğinden emin değildi. Yarını bekleyecekti Bay Park ile konuşup ailesiyle plan kuracaktı. Henüz çok gençti, işinde usta olsa da ailesinden yardım alması en iyisi olacaktı sonuçta bu işin üstesinden tek başına gelemezdi. Sadece sustu en azından şu anlık sadece susuyordu.

"Jungwon bu gün güzel miydi?" Onu düşüncelerden kurtaran annesinin neşeli ve tatlı sesiydi. Sakince yüzüne zoraki bir gülümseme takmıştı ve kafasını yukarı aşağı "evet" anlamında sallamıştı.

Annesi gülümsedi ve devam etti "Gerçekten bizi iyi karşıladılar, oğulları da kibardı. Sahi siz odaya gidince ne yaptınız?" Karısının ilk cümlesini onaylayan adam sonda oğluna döndü, artık annesi de babası da onun konuşmasını bekliyordu. Ona bakan gözlerle önce yutkundu sonrasında ise boğazını temizleyerek konuştu.

"Oyun oynadık, bilgisayar oyunu olanlar bu kadardı" gergin çıkan sesi hafif titriyordu. Genç vampirin nefesini hala boynunda hissediyordu. Isırığın olduğu yere eli gitti istemsizce, başı öne doğru gitti ve yeri incelemeye başladı. Bir şey yapamamak o kadar zor geliyordu ki... sessizliğini hala koruyordu, eve varmalarına çok az kalmıştı.

Sonunda eve vardıklarında Jungwon kendini hemen banyoya attı. Kirli hissediyordu. Suyu açtı ve kıyafetlerini yavaşça çıkarmaya başladı. İlk önce küpelerini ardından gömleğini çıkardı. Üst kısmı artık tamamen çıplakken aynadan kendini inceledi. Derin bir nefes aldı ve pantolonunu da çıkardı. Artık tamamen çıplak kalmıştı ve Suyun altına girerek vücudunu yıkamaya başladı. Isırığa su değdiğinde acıyla bağırdı Jungwon "Lanet olsun!" Dikkatli bir şekilde iki deliğe su kaçırmadan banyosunu tamamlamaya çalıştı ardından havlusunu aldı ve banyodan çıktı.

Üstüne rahat bir şeyler giyerken annesi kapıyı çaldı "Jungwon, girebilir miyim?"  Kadın yumuşak ve huzurlu bir sesle oğluna soruyordu. Kırmızı saçlı çocuk hafifçe gülümsedi, nazik bir şekilde "Girebilirsin anne" dediğinde sweatini giymişti. Annesi yavaşça kapıyı açarken oğluna kocaman gülümsüyordu. "Sana sıcak süt getirdim. Rahatça uyumanı sağlayacak." Oğlan saçlarını düzeltirken annesine doğru ilerledi "Teşekkür ederim anne" annesine sarılarak kokusunu içine çekti, kendini güvende ve huzurlu hissediyordu.

Annesi oğlunun saçını okşadı "Bir sorun mu var bebeğim? Annenle rahatça konuşabilirsin, biliyorsun değil mi?" Ne yapacağını bilmiyordu kafasını kaldırdı ve annesine baktı. "Son günlerde büroya gelen biri var, bir insan. Bir vampir tarafından ısırılmış ancak ölmemiş. Bana sordu şimdi ne olacak ne yapmalıyım diye. Ama ben de bilmiyordum bu yüzden bir şey diyemedim. Peki anne bir vampir bir insanı ısırırsa ve öldürmezse o insana ne olur?" Annesi şefkatle gülümsedi oğluna, onun genç olduğunu ve hala bazı konularda acemi olduğunu biliyordu bu yüzden bu sorusunu garipsemedi. Kendisi hem kıdemli hem de oğlunun annesi olduğu için gülümseyerek cevap verdi "Eğer bir vampir bir insanı kan ihtiyacını gidermek için yani öldürmek için ısırmadıysa bu karşısındaki kişiyi sahiplenmesinden dolayıdır. Yani şöyle söyleyeyim diğer vampirlere karşı o kişiyi mühürlüyorlar gibi düşünebilirsin. Böylece başka bir vampir onun olana el sürmeyecek, insan ise sonsuza kadar vampire ait olacak"

Jungwon duydukları karşısında dona kalmışken annesi onun bu halini fark etmiş olacak ki sordu "Ne oldu Jungwon? İyi misin?" Duran oğluna doğru eğildi kadın Jungwon ise transtan yeni çıkmış gibiydi. "İy- iyiy-im iyiyim anne" dedi titrek sesle. Annesi yeniden gülümsedi "Yorgun olmalısın, ben gidiyorum sen de iyice dinlen" oğlunun başına öpücük kondurduktan sonra kapıya doğru ilerledi "İyi geceler minik Yang" "İyi geceler anne" annesi odadan çıktığında Jungwon yatağa sırt üstü uzanırken gözlerini yavaşça kapattı. Vücudu gerçekten yorgundu, tek vücudu değil ruhu da yorgundu. Annesinin dedikleri aklından çıkmazken yatakta dönüp duruyordu. Bu gece biraz uzun olacak gibi duruyordu. Sadece bir vampire ait olma düşüncesi onu üzüyordu, nefret ettiği biriyle yaşamaktansa ölmeyi tercih ederdi. Tıpkı abisi gibi.

-Haruto

______________________________________
Mühürlenme olayını işaretleme gibi de düşünebilirsiniz. Omegaverse hikayelerindeki gibi mühürlenen kişiler yalnızca biri öldüğünde mühürü kalkar ve o kişi dışında kimseyle birlikte olamaz. Olursa sonsuza kadar lanetlenir. Ve mühürlenen iki kişinin kaderi artık birdir.

Oy vermeyi unutmayın lütfen ♡

Red Moon Light // JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin