19

610 56 33
                                        

(...)

Sessizce birlikte yeniden masaya ilerlediklerinde masada kimseyi görememişti ikili.

"Jake nerede?"

"Asıl Heeseung hyung nerede?"

İkili birbirine bakarken Jungwon telefonunu alıp arkadaşını aradı ancak bu aramasına bir yanıt bulamadı. Aynı zamanda Jay de Heeseung'u aradı ama ondan da bir yanıt gelmedi.

"Jake'i kaçırmış işte, bir de bana iyi biri diyorsun"

"Bu gece vakti neden senin arkadaşını kaçırsın? Hem belki senin arkadaşın onu kaçırdı, nereden bilebiliriz ha?"

"Ne saçmalıyorsun, o da bir vampirdi ve güvenmemi mi bekliyorsun?"

"Hadi ama"

Birbirleriyle kavga ederken Jay ona eve gitmeyi teklif etti. Jungwon sinirli olsa da bu teklifi kabul etti.

"Benim evime gidiyoruz o zaman"

"Hayır, beni kendi evime bırakıyorsun"

"Ama sürücünün istediği olur değil mi?"

Jungwon buna karşı derin bir nefes verdi. Bu adam onu hiç dinlemiyordu.

~

"Bu gece sizi yatağımda misafir etmekten onur duyacağım Bay Sim"

Biraz ilerisinde, neredeyse yere çökmüş olan Jake'e bakışlarını sunuyordu Heeseung. Yanlarında kimse yoktu ve Jake istediği haldeydi, bu fırsatı kesinlikle kaçıramazdı.

Ona doğru yürüdüğünde Jake hala ona ve olanlara anlam veremeyip kaşlarını çatmıştı. Bu adamın ondan ne istediğini bilmek istemiyordu, sadece eve gitmek ve kendini güvende hissetmek istiyordu.

Heeseung şimdi Jake'in önünde duruyordu. Jake kafasını kaldırıp ona baktığında Heeseung yüzünden gülüşünü indirmiyordu.

Kollarında hissettiği ellerle birlikte ayaklandı Jake. "Ağırsın"

"Bırak beni" sarhoşluğun verdiği etkiyle net konuşamasa da Heeseung onu anlamıştı ve duyduğu sözler onu daha mutlu edip hırslandırıyordu.

Jake'in itirazları arasında ikili Heeseung'un arabasına doğru ilerliyorlardı.

"Kemerini bağla"

"İstemiyorum"

"Başka bir kemer mi istiyorsun?"

Jake Heeseung'un yüzüne bakmış ardından geriye yaslanarak gözlerini kapatmıştı. "Hayır"

Jake'in açıkta kalan boynu Heeseung'un tüm dikkatini çekerken Heeseung yutkundu. "Tamam o zaman"

Jake'in üstüne eğilip kemerini bağladı, yüzleri her zamankinden daha yakındı. Öyle ki Jake'in nefesi Heeseung'a tüm yüzüne serilen bir battaniye gibiydi. Heeseung şu anda Jake'i hissediyordu, istiyordu.

Hızla geri eski haline geldiğinde bir an önce arabaya binip eve gitmek için harekete geçti.

...

Jake'i kapıdan içeriye aldığında derin bir nefes aldı. Önündeki yarı uyanık çocukla bu gece istediğini yapabilirdi. Yeniden ayaklandığında Jake'i de alıp odasına doğru ilerledi.

Odaya geldiklerinde Heeseung kapının kapalı olduğundan emin olduktan sonra yatağın önünde ayakta duran Jake'e baktı. Ayılmış gibi dursada ilacın verdiği sarhoşluk etkisinin bu kadar kolay geçmeyeceğini biliyordu. Kendinden emin bir şekilde Jake'in yanına yürüdü.

"Keşke kendinde olsaydın, bu geceyi unutmanı istemiyorum"

"Ne saçmalıyorsun? Hem neden buradayı-"

Onun sözünü kesen Heeseung'un onu yatağa doğru itişi olmuştu. İtmenin etkisiyle yatağa oturur pozisyonda düşmüş olan Jake ona doğru eğilmiş olan Heeseung'a bakıyordu. "Gerçekten bu gece bunu mu yapacaksın?"

Heeseung duyduğu sözlerle sırıtırken sarhoş olmasına rağmen böyle konuşabilen Jake'le göz temasını kesmiyordu.

Eli Jake'in kasıklarında yer edinirken Jake gözleriyle Heeseung'un elini takip ediyordu. Diğer eliyle dikkati dağılmış olan Jake'i yeniden yatağa iterek uzanmasını sağladı. Böylece kolay bir şekilde onun üstüne çıkabilmişti.

İlk başta dudağına ıslak ve sert bir öpücük bıraktığında Jake'in gömleğinin düğmelerini açmak için durdu. O düğmeleri açarken arada Jake'e bakıp öpüyordu "Dışarıda ne kadar hırçındın, altımdayken uslu bir kedi yavrusuna dönüşeceğini kim beklerdi ki?"

Ne yapacağını bilmiyordu Jake, zaten istesede yapamazdı. Yarı uyanık zihni ve bedeni onu yarı yolda bırakıp üstündeki adama mahkum ediyordu.

Heeseung Jake'i kıyafetlerinden arındırdığında yeniden dolgun ve pembe dudaklara yöneldi. Kin, nefret, hırs ve arzuyu aynı anda hissediyorken duraksadı, kendini bu çocukta kaybetmemeliydi. Sadece bu gece olacak sonrasında bitecekti, tek gecelik bir çocuğa mührünü bırakmamalıydı.

Bıraktığı sayısız ve sert öpücüklerin ardından ayağa kalkarak kendi kıyafetlerini de çıkarmaya başladı. Jake yatakta çıplak ve öpücük izleriyle dolu olan bedeni yüzünden sızlanırken Heeseung'a bakmayı ihmal etmiyordu.

Artık iki genç odada tamamen çıplak kalmışlardı. Heeseung Jake'i yüzüstü çevirdi ve erkekliğini onun kalçasına bastırarak yüzüne doğru eğildi "Bu geceyi kesinlikle unutmayacaksın Sim"

Jake aniden içinde hissetiği dolulukla inlemesini tutamamıştı. Heeseung Jake'in içine hızla girip çıkarken Jake eliyle yatağa tutunuyordu. Heeseung, penisinin Jake'in tatlı noktasına değmesiyle kafasını geriye atarak kısıkça inlemişti. Jake ise içindeki penisi deliğinin en sonuna kadar hissediyordu. Heeseung bir kaç kez daha hızla girip çıktığında Jake'in deliğine boşalmıştı. Jake deliğinden sızan menilerle aynı anda rahatlamış ve huylanmıştı. Heeseung onu yeniden çevirdiğinde şimdi ikili yüz yüze bakıyordu. Hala gözyaşı damlaları Jake'in suratında dururken pembeleşmiş yanakları Heeseung'un onu daha da arzulamasına sebep oluyordu.

Heeseung tekrardan yatakta duran bedenin üstüne çıktı ve dilini Jake'in boynunda gezdirdi. Jake'in ıslanmış olan ön tarafına baktığında yeniden sırıttı ve Jake'in erkekliğini eliyle kavrayarak okşamaya başladı. Jake acı çekiyordu ve boşalmak istiyordu ancak Heeseung eliyle onun boşalmasına engel oluyordu "Ahhhh!" Heeseung altında acıyla kıvranan çocuğa baktıkça munun oluyordu. Jake'in acı ile karışık inlemeleri arasından konuştu "Yalvar Sim Jake"

Jake üstünde duran ve penisini eliyle kapatmış olan adama baktı ve ağzını araladı "Lütfen, lütfen boşalmama izin ver" Heeseung duyduğu sözlerle sırıtarak Jake'in pozisyonunu değiştirmiş ve onu kucağına almıştı. "Hm sana izin veriyorum"

Jake Heeseung'un kucağında zıplamaya başlayınca odada sadece birbirine çarpan bedenlerin sesi yankılanıyordu. Jake yüksek sesle inlerken Heeseung kısık bir sesle ona eşlik ediyordu. Bu olay ikisine de haz veriyordu.

Jake sonunda boşaldığında soluklanmaya başladı. Hala Heeseung'un içinde dururken terden ıslanmış saçlarını Heeseung'un boynuna yasladı. Heeseung şu anda kucağında duran bedenle bir kez daha birlikte olmamak için kendini zor tutuyordu.

"Seni burada becererek öldürmemem için yalvar bana"

-Haruto

___________________________________

O kadar mükemmel bir biçimde hayal ettikten sonra yazamıyorum, hastaligim var galiba..

Arkadaşlar üzgünüm benden bu kadsr.  Normalde daha uzun yazmak istedim smut kısmını ama olmadi, neden hiçbir fikrim yok (okul yuzunden ebemi tersten gördüm sanirim)

Neyse tüm rezilliklerime rağmen umarım beğenirsiniz ♡

Oy vermeyi unutmayın lütfen ♡♡

Red Moon Light // JaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin