"Lütfen Dur... "

160 15 25
                                    


" Seni uyarmıştım Atsushi Nakajima... "

Tanrım! Nasıl bir aptallık yapmıştım ben? Şimdi Dazai beni öldürecek olsa haksız sayılmazdı. Neden böyle bir şey yaptım ki?

Dz. Ne düşünüyorsan bırak ve yüzüme bak korkak!

Sertçe çenemi kavrayıp ona bakmamı sağladı. Öfkesi gözlerinden okunuyordu.

Dz. Ne yapmaya çalışıyordun ha? Polisi falan mı arayacaktın? Benden böyle kurtulabileceğini mi sanıyorsun?

At. Ben sadece-

Dz. Sen sadece kendini kandırıyorsun. Sandığımdan da zavallı biriymişsin. İnan bana o yetimhanede olsaydım  ben de sana zorbalık yapardım. Ağlamanı izlemek çok eğlenceli olurdu.

Söyledikleri bir yerden sonra beni kızdırmaya başlamıştı. Yeter artık! Yıllarca Dazai, müdür ve diğerleri gibi piçlerin zorbalıklarına katlanmıştım. Üstelik hiç suçum yokken ama artık bıkmıştım. Ölecek dahi olsam bu piçe istediği şeyi vermeyecektim. Sadece cesur olmam lazım, tıpkı o kedi gibi...

At. Tabi... Senin gibi piçleri anca başkasının acı çekmesi mutlu eder değil mi?

Dz. Ne dedin sen?

At. Diyorum ki sen kendini güçlü sana ve bunu başkasını ezerek göstermeye çalışan ama gerçekte beş para etmez bir piçsin!

Dz. Bana bi daha piç dersen seni...

At. PİÇ!

Bağırmamdan sonra bir 'çat! 'sesi geldi ve yanağım acımaya başladı. Bana tokat atmıştı. Eli müdürden bile sertmiş...

Dz. Benimle konuşurken o ağzına dikkat et küçük orospu yoksa hiç iyi şeyler olmaz. Kendimi geçtim bu evde sadece ben değil, ailem dediğim insanlar yaşıyor. Polis çağırsaydın başları derde girerdi. Eğer onlara senin yüzünden bir şey olursa seni ayaklı lanet, sadece bir tokatla kurtulamazsın...

Beni bırakıp merdivenlere yöneldi.

Dz. Yürü hadi, millet aşağıda ağaç oldu.

Yapacak bir şeyim yoktu. Mecburen onu takip ettim. Bu sırada yanağımı da tutuyordum, çok acımıştı ama dayanıcaktım...

Alt katta inip büyük bir kapının önüne geldik. Dazai öne geçip kapıyı itti.

Dz. Önden buyur...

Ona bakmadan içeri geçtim. İçeride az önce tanıştığım Chuuya, Akutagawa, Poe ve Ranpo'nun yanında 3 yeni kişi vardı.

Chuuya senpai gülümseyerek bana yaklaştı.

Ch. Atsushi bak, bunlar Naomi ve Junichiro, abi kardeşler. Bu sevimli ufaklık da Kenji...

At. Merhaba, ben de Atsushi. Tanıştığımıza memnun oldum.

Nm. Bizde öyle... Karnın aç mı?

At. Teşekkür ederim, az önce yedim.

Kj. Şey araya girmek gibi olmasın ama kaç yaşındasın acaba? Benden büyük müsün merak ettim.

At. Şey... 17'yim ama yakında 18 olucağım...

Kj. Büyükmüşsün. Ben 15'im...

Nm. Vay canına, biz aynı yaştayız!

At. Oh, öyle mi?

Jh. Merhaba ben Junichiro. Saçların çok güzelmiş, doğal mı?

At. Evet.

Böylece sohbet etmeye başladık ve diğerleri hakkında daha fazla şey öğrendim.

Mesela Junichiro ve Naomi Dazai'nin özel asistanı gibi bir şeyken Kenji ise evin bahçe işlerinden sorumlu üyesiydi.

LOVE IN İMPOSSİBLE _DAZATSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin