( ATSUSHİ...)
Dazai-san dudaklarımızı birleştirmek üzereydi. BENİ ÖPECEKTİ! TANRIM BU TUHAF HİS DE NE BÖYLE?
Az önceki sözleriyle beni yerin dibine sokmuştu sanarım daha fazla nasıl utandırabilirim diye çabalıyordu. Bu his garipti ama tatmak istiyordum, beni öpmesini istiyordum...
Ancak birden " Atsushi, eğil!" diye bağırdı ve beni tutup benimle birlikte yere yattı. Bu sırada üzerimizden hızla geçen küçük bir cisim ve silah sesi korkmama neden olmuştu. Dazai-san az önce hayatımı kurtarmıştı, şu an ise tam üzerimdeydi...
Bu neredeyse 10 saniye falan sürdü. Üzerimden kalktığı gibi elimi tuttu ve koşmaya başladık. Bu sırada hâla silah sesleri duyuluyordu.
At. Dazai-san noluyor?
Dz. Ben de bilmiyorum ama yüksek ihtimalle bu Mori.
Kahretsin. Bir bu eksikti...
At. Ne yapacağız şimdi?
Dz. Sadece koş Atsushi. Korkma, ben buradayken sana bir şey yapamazlar.
Bunu der demez cebinden telefonunu çıkardı ve birini aradı. Bu sırada kaçmayı sürdürüyorduk.
Dz. Poe, Mori Atsushi ile peşimizde. Parkın oradaki depoya gidiyoruz, acele edin!
Görüşme bitmişti. Bu sırada Dazai'nin sözünü ettiği deponun önüne gelmiştik. Beklemeden içeri girdik.
İçeri girince burası tanıdık geldi ve çıkarmam uzun sürmedi. Bu Dazai ile karşılaştığımız depoydu... Ama o an bunları düşünmeye vaktim yoktu. Kaçmalıydık...(Yazarda depo fantezisi var, aldırmayın. )
Dz. Gel Atsushi.
Birlikte büyük kasaların arasında dolaşmaya başladık ama bu sırada kapının sertçe açıldığını duydum. İçeri girmiştiler...
Dz. Siktir, içeri girdiler. Atsushi, arkamda kal.
Biraz daha arada dolaşıp duvardan tarafa geldik. Buradan sessizce yürüyerek çıkıcaktık ancak birkaç adam bizi görmüştü. Diğerlerine de haber verdiler ve etrafımız sarıldı. 10 kişi falanlardı...
Dz. Atsushi, burada kal.
At. Ama-
Dz. Sadece dediğimi yap. Kendini koru, benim için endişelenme.
Dazai beni bırakıp bize en yakın olan adama yumruk attı. Sonraki gelenlere de tekme, yumruk ve daha başka şekillerde karşılık verdi. Aslında bayağı iyi dövüşüyordu. Çoktan 2 adamın yüzünü kan içinde bırakıp yere sermişti. Üstelik bir adamın cebinden silahını almıştı.
Onunla diğerlerini de hallediyordu.Ben kavgaya yaklaşamamak için birkaç adım geri gittiğimde birden sertçe kolumdan çekildim ve boğazımda keskin bir bıçağın soğukluğunu hissettim. Beni tutan kişi kulağıma eğilip fısıldadı.
Mr. Nasılsın oğlum?
Kahretsin, bu Moriydi ve beni ellerimi kelepçelemiş gibi sertçe tuttuğundan hareket edemiyordum. Üstelik bıçağı her an saplayacakmış gibi boğazımda tutuyordu. Bıçak o kadar yakındı ki nefes alsam batabilirdi.
Mr. Vay be Dazai, bu kadar iyi dövüştüğünü bilmiyordum.
Dazai arkasını dönünce bizi görmüştü ve eminim ki bu hiç hoşuna gitmemişti.
Dz. Hey! Bırak onu!
Silahı adamları bırakıp Mori'ye çevirdi. Mori ise onu umursamadan devam etti. Ne kadar iğrenç biriydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/354310795-288-k81700.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE IN İMPOSSİBLE _DAZATSU
RandomYetim Atsushi Nakajima ve mafya Osamu Dazai... Shipler : Dazatsu Chuuaku Ranpoe Odango !!!! UYARI!!!!! KÜFÜR, ZORBALIK, ŞİDDET, TACİZ, CİNSELLİK, ERKEKLERİN HAMİLE OLABİLMESİ VS UYGUNSUZ ŞEYLER OLACAKTIR RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN!!!!!