( SONRAKİ GÜN...)
Chuuya ve Akutagawa Senpai'nin evinde çok eğlenmiştik. Dün yatmadan önce bir romantizm filmi izlemiştik. Beni pek tatmin etmese de onlara baktığımı bilmeden öpüşmelerini gizlice izlemek hoşuma gitmişti. Sonra ben ısrar edince aşk hikayelerini anlattılar. Filmden güzel olduğuna herşey üzerine yemin edebilirim.
Sonraki gün kahvaltıdan sonra solandaki fotoğraflara göz attım. Çoğu düğünlerinden kalmaydı. Birinde Akutagawa Senpai kucağındaki eşini boynundan öpüyordu, diğerindeyse tüm arkadaşları bir aradaydı. Son baktığım fotoğrafsa başka bir zamandandı. Doğum günü partisi gibi bir yerlerdeydiler ve Chuuya Senpai Akutagawa Senpai'nin omzunlarına oturmuş, elleriyle Akutagawa'nın yanaklarını sıkıyordu.
O fotoğrafa uzun süre baktığımı fark eden Akutagawa Senpai gülümseyerek bana yaklaştı.
Ak. Bu Chuuya'nın 2 sene önceki doğum gününden. Sadece ikimiz vardık...
Fotoğraf çerçevesini eline alıp gülümseyerek izlemeye başladı.
Ak. Tanrım... O korkunç günlerden önceki en mutlu günümüzdü...
At. Ne demek istiyorsun Senpai?
Ak. Chuuya oğlumuz öldükten sonra uzun süre kendine gelemedi. Sürekli bebek odasında ağlıyor, birşey yemiyor, kendini suçlayıp duruyordu. Şu an iyi olsa da hâla ilk günkü kadar üzgün...
At. Sen de üzülüyor musun Senpai?
Ak. Ben de onun kadar üzgündüm ama eğer ben de ağlasaydım, onun gözyaşlarını kim silecekti? Chuuya'nın yanlış bir şey yapmasından korkuyordum, eskisi gibi gülmeyeceğinden de... Bebeğin öldüğünü ve bir daha hamile olamayacağını öğrenince öyle yıkıldı ki...
Tanrım... Aşk denen şey buydu işte... Sevgi bu... Akutagawa Senpai üzgün olduğu halde Chuuya için bunu unutmuştu. Onun için korkmuştu...
At. Senpai, karışmak istemiyorum ama neden çocuk evlat edinmediniz? Belki acınız hafiflerdi...
Ak. Bunu düşündüm Atsushi, hatta Chuuya'ya da söyledim ama kendini suçlamaktan vazgeçmiyor. Bir çocuğu daha kaybetmekten, ona zarar vermekten çok korkuyor. Bu yüzden bu işe sıcak bakmadı, onun yerine Kenji'ye, sana ve çocuklara bağladı...
At. O çok iyi bir insan...
Ak. Kesinlikle... Şu an dışarıda çiçeklere bakıyor. Ona süpriz için yemek hazırlamak ister misin?
(...)
Ch. 2 gün çok çabuk geçti Atsushi. Yarın geri dönüyorsun...
Gerçekten de hızlı geçmişti. Yarın tekrar Dazai'nin yanına dönecektim.
At. Haklısınız Senpai. Olsun, ilk fırsatta yine gelirim.
Ak. Ama şimdi yatmalısın. Saat 10 oldu.
Ch. Ne ara ya?
At. Zaten uykum gelmişti. Size iyi geceler Senpai...
Üst kata çıktım ve kıyafetlerimin içinden üstünde kedi ve kaplancıklar olan beyaz pijamamı çıkardım. Bu bana Kenji, Junichiro ve Naomi'nin doğum günü hediyesiydi. Şimdi ilk kez giyecektim.
Aynada üzerimdeki pijamaya baktım. Sevimli görünüyordu. Son işlerimi de halledip yatmaya hazırlandım. Tam ışığı kapatmak için düğmesine basacaktım ki camdan içeri giren bir kurşun lambayı patlattı.
Duyduğum sesle yere eğilip hızlıca kenara geçerek belki de hayatımın en doğru kararını vermiştim. Çünkü biraz sonra odayı kurşunlar kapladı. Büyük bir sesle pencereyi kırıp geçen küçük şeyler yağmur gibi yağıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/354310795-288-k81700.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE IN İMPOSSİBLE _DAZATSU
RandomYetim Atsushi Nakajima ve mafya Osamu Dazai... Shipler : Dazatsu Chuuaku Ranpoe Odango !!!! UYARI!!!!! KÜFÜR, ZORBALIK, ŞİDDET, TACİZ, CİNSELLİK, ERKEKLERİN HAMİLE OLABİLMESİ VS UYGUNSUZ ŞEYLER OLACAKTIR RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN!!!!!