" Hâla Seni İstiyorum... "

150 13 35
                                    

Öncelikle okuyuculardan özür dilemek istiyorum. Kitabı bırakmak istediğim için. Yorumlarınız ve desteğiniz için teşekkür ederim bu sayede kitabı neden yazdığımı hatırladım. Wattpade okumak için baktığımda istediğim türden kitapları ya bulamıyordum ya da çok azlardı. Bu yüzden neden ben istediğim gibi bir şey yazmıyorum dedim ve buna başladım. Birilerinin okuyup okumaması önemli değil, kendim istediğim için yazmalıyım değil mi?
Desteğini için teşekkür ederim...

(....)

At. Senpai, bu çok heyecanlı!

Ch. Kesinlikle, hep beraber orada olacağız.

Chuuya Senpai'nin çalıştığı spor salonunda yarın akşam bir kutlama olacaktı ve Chuuya bizi de davet ediyordu. Ayrıca Ranpo Senpailer de gelecekti, ve gelebilirlerse Junichirolar...

Yemek masasına hep birlikte oturmuş konuşuyorduk. Dazai hariç... Masanın en köşesindeki yerinde elini başına koymuş bir şeyler düşünüyor gibiydi. Son zamanlarda hep böyleydi, beni öptüğü günden sonra ne oldu anlamıyorum...

Acaba aşkına karşılık vermediğim için mi böyleydi?

At. Dazai-san, biz de gidiceğiz değil mi?

Girdiği karanlık ruh dünyasından çıkıp gülümseyerek bana döndü. Aslında çok iyi rol yapıyordu ama gözündeki hüzünü kısa anlığına da olsa görmüştüm. O bakışlar resmen içime işlemişti.

Dz. Tabi ki... Zaten bugün çocuklar da gelicekti...

Tam iyi olup olmadığını soracaktım ki kapı çaldı ve biz açmadan açıldı. Gelmişlerdi...

( DAZAİ...)

Atsushi ve diğerleri yerlerinden kalkıp gelen çocukları karşıladılar. Atsushi Kenji'ye sarılırken o kadar tatlı görünüyordu ki...

Küçük Melek...

At. Siz yokken neler oldu neler...

Kj. Ne oldu?

At. Ranpo Senpai ve Poe Senpai'nin çocukları olucak!

Jh. Anlamadım, nasıl?

Ch. Nesini anlamadın? Poe sikmiş Ranpo'yu hamile işte... Yarın görürsünüz...

Neşe içinde konuşmaya devam ettiler ama ben dinlemiyordum. Sadece bu hak etmediğim ortamın güzelliğinden kaçmak istiyordum.

Yerimden kalktım ve karşımdakilere seslendim. Benden tarafa bakmıyorlardı.

Dz. Ben biraz yorgunum, herkese iyi geceler...

Onlara dönüp bana bakalı ben çoktan dönüp gitmeye başlamıştım bile...

Hızlıca merdivenden çıkıp kendimi odama attım. Üzerimdekileri değiştirme gereksinimi duymadan direkt yatağa uzandım. Zar zor tuttuğum gözyaşlarım yalnız kalmamın rahatlığıyla boşalmaya başlamıştı.

Yüce Tanrım...

Ben nasıl bir pisliğim böyle?

Atsushi'ye yaptıklarım kabul edilebilir değilken nasıl utanmadan hâla ona aşık olabiliyorum?

Buna hakkım var mı?

Zaten Cehenneme dönmüş hayatını daha da bozmaya hakkım var mı?

O akşam hangi cesaretle onu öpmüştüm?

Hayatının mahvolmasının sebebi benken nasıl hâla aptal aşkıma karşılık bekliyorum?

LOVE IN İMPOSSİBLE _DAZATSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin