LOVE IN İMPOSSİBLE _DAZATSU

"Doğum Günün Kutlu Olsun Atsushi! "

( Köye gittiğimiz için bugün atıyorum, keyifli okumalar...)

( 5 MAYIS... )

Ch. Junichiro anladınız mı? Biz akşam 5'ten önce dönmüş oluruz, olağanüstü bir şey olursa haber verin.

Jh. Tamam senpai, iyi eğlenceler. Doğum günün kutlu olsun Atsushi-kun!

At. Teşekkür ederim.

Chuuya senpai ile evden çıkıp bizi bekleyen Akutagawa'nın yanına, arabaya, bindik. Ben arkada ikisi öndeydi ve araba hareket etti.

Dazai bu sabah iş için gitmişti ve akşama kadar dönmeyecekti. Bana daha dün akşam "Eğer dışarı çıkarsan senin götünü sikerim" demişti.
Sanki yapabilecek gibi...

Ch. Evet doğum günü çocuğu, seni ilk olarak iş yerime götürücez nasıl?

Şaşırmıştım. Chuuya senpai'yi diğerleri gibi şirkette çalışıyor sanıyordum.

At. Şirkete mi gidiyoruz senpai?

Böyle dememle ikisi de kahkahayı basmıştı. Hiçbir şey anlamadım...

At. Neden gülüyorsunuz senpai?

Ch. Sana işimin ne olduğunu söylemeyi unuttum değil mi?

At. Galiba evet...

Ak. Sana gerçekten acayip gelecek Atsushi ama Chuuya bir dövüş sanatı külübünde ders veriyor. Yani dövüş ve savunma sanatı eğitmeni.

Ağzım açık kaldı desem yeridir. Chuuya senpai dövüş uzmanı mı?

At. Ne? Nasıl yani?

Ch. Neden her duyan aynı tepkiyi veriyor? O kadar zayıf mı görünüyorum?

At. Hayır hayır, sadece alışılmış bir iş değil.

Ch. Haklı olabilirsin...

Biraz sonra sözünü ettiği yere gelmiştik. Büyük bir spor salonuydu ve duvarları dövüş afişi doluydu.

Ch. Dikilmek orada, hadi içeri gidelim.

İçeri girer girmez kulağıma bağırma ve tahta kırılma sesleri gelmeye başladı. Chuuya senpai'nin peşinden geniş bir odaya girdik.

En önlerinde bir dövüş koçu, çeşitli el kol hareketleri gösteriyor ve öğrenciler aynen yapıyordu. Chuuya senpai'yi görünce durdular.

Ö. Chuusa sensei! Hoş geldiniz!

Hepsi aynı anda konuşmuştu. İtiraf ediyim biraz korkmuştum.

Ch. Selam millet! Bugünlük ders vermiyorum. Bu gördüğünüz arkadaşımın bugün doğum günü adı Atsushi...

Böyle demesi yle birden herkes ;

Ö. DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ATSUSHİ!

Diye bağırmıştı. Yine korkmuştum...

At. Şey... Teşekkür ederim...

Ch. Buraya kadar gelmişken öyle kuru kuru gitmek olmaz, gel sana bir iki hareket göstereyim belki Dazai'yi döversin...

At. Efendim?

(...)

Chuuya senpainin gösterdiği hareketleri yaparken nefes nefese kalmıştım. Şu anda beni nereye götürüyorlar bilmiyordum.

At. Şimdi nereye senpai?

Ch. Hayvanat bahçesine. Hayvanları sever misin?

At. Çok... Ama Dazai gibilerini değil.