" Ben Seninim, Sen Benim... "

161 8 31
                                    

Her an herşey olabilir, ona göre okuyun...

(.....)

Dz. Bak, bu da düğünlerinden kalma. Şu da babam bana hamileyken...

At. Gerçekten çok güzeller...

Şu an Dazai ile odasında yatağına oturmuş babalarının fotoğraf albümüne bakıyorduk. Çok uyumlu bir çifti ayrıca Dazai'nin bebekliği çok şekerdi...

Yeni yıla gireli 1 hafta olmuştu. Dazai çocuklara tatil izni vermişti, evde yalnızdık. Dazai ile evlenme teklifinden sonra yakın olduğumuz kişiler arasında sade bir nişan yapmıştık. Düğünün 26 Ocak'ta olmasını istiyorduk çünkü Dazai'nin babaları da o gün evlenmişti. O gün onun için çok özeldi... { Yazar için de öyle... }

Diğerleri ile en son noelde görüşmüştük. Ranpo Senpai'nin doğumuna 5 ay kalmıştı. Chuuya ve Akutagawa ise kısa bir tatile gitmişlerdi, Chuuya'nın toparlanması için...

Biz de bu sırada birbirimize bayağı yakınlaşmıştık. Ben hâla biraz utangaçtım ama Dazai bunu dert etmiyordu. Rahat etmem için elinden geleni yapıyordu.

At. Dazai-san, çok tatlı görünüyorsun.

Dz. Şey, senin kadar değil ama... Teşekkür ederim. Biliyor musun şu an senin kaldığın oda çocukken benim odamdı, burası da babamların odası...

At. Gerçekten mi?

Tam albümün kapağını çevirip diğer sayfaya geçeceğim sırada Byakko yatağın altından çıkıp elime doğru atladı ve albümün üstüne kondu. Beni korkutmuştu...

At. Byakko! Beni korkuttun...

O gün eve gelmeden önce veterinere gidip kontrolünü yaptırmış sonra da Byakko'yu sahiplenmiştik. Çok tatlıydı ama bazen fazla yaramaz oluyordu. Bir de sanarım bizi (Özellikle beni) birbirimizden kıskanıyor. Ne zaman yan yana dursak aramıza atlıyor... Yine de Dazai de ben de Byakko'yu çok seviyoruz.

Dazai albümün üstündeki kediciği kucağına alıp başını okşadı. Byakko hemen mayışıp mırıldanmaya başlamıştı.

Dz. Oyun mu istiyorsun Byakko? Yoksa acıktın mı?

At. Bence uykusu var. Ama öncesinde sevilmek istiyor...

Dz. Senin bir kedi olduğun konusunda haklıymışım. Onların dilinden iyi anlıyorsun.

At. Kediler ve kaplanlar en sevdiğim hayvanlardır.

Dz. Kesinlikle...

Ben de Dazai'ye yaklaştım ve birlikte kucağındaki kediyi sevmeye başladık. Byakko tatlı tatlı mırlıyordu, bir süre sonra gözleri kapandı ve uyudu. Onu kucağıma alıp koridorda ikimizin odasının arasında olan kedi yatağına yatırdım.

Geri döndüğümde Dazai de yataktan kalkmıştı.

Dz. Sıkıldım.

At. Ne yapalım?

Dz. Ben küçükken babamlarla yastık ve battaniyeden ev yapıp içinde oynardık Atsushi. Ne dersin, biz de yapalım mı?

At. Eğlenceli görünüyor. Olur...

Bunun üzerine aşağıdaki bir odadan fazladan battaniye ve yastık aldık. Ayrıca Dazai'nin küçüklüğünden kalan ama kumaşları biraz eskimiş bir çadırı vardı. Çıtasının üzerine battaniyeleri koyabilirdik, böylece yapacağımız şey daha sağlam olurdu.

Aldığımız şeyleri Dazai'nin odasına getirdik. Bunu yaparken Byakko'yu uyandırmamak için sessiz oluyorduk çünkü uyanırsa bize iş yaptırmazdı...

LOVE IN İMPOSSİBLE _DAZATSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin