Özlemedim Ki

579 40 84
                                    

Bir hafta geçmişti ve Chuuya, uzun bir zaman sonra evde, küçük kardeşiyle tekti. Uzun bir zaman sonra, çünkü Verlaine normal şartlar altında kardeşlerini evde tek bırakmazdı. En azından Kouyou'nun olmadığı zamanlarda. Fakat kızıl saçlı kız abisini, artık nasıl başardıysa, ikna ederek evden uzaklaştırdı ve çıkmadan önce Chuuya'nın kulağına şunları fısıldadı: ,, Tachihara'yı saat tam yedi de yatağa götürmeyi unutma, ocağı açık unutma ve en önemlisi, bu iyiliğimi asla unutma. "

Chuuya son olarak Tachihara ile birlikte camdan, Verlaine'in memnuniyetsiz bir suratla araba ile uzaklaştığını gördü. Abisinin her halinden belliydi ki, Kouyou artık her neyin peşindeydi bilinmez, bu bir günlük "geziyi" istemiyordu.

,, Abi, pizza siparişi verebilir miyiz? Lütfeeen! " Tachihara iki elini birleştirip, bir yavru köpek gibi baktı. Chuuya omzunu "neden olmasın" düşüncesiyle silkip telefonuna uzandı.

Ondan tek bir mesaj bile yoktu. Kızıl saçlının umursadığından değildi, ama insan bi aramaz miydi, ya? Hadi aramadın, tek bir tane mesaj atsaydın bari. Chuuya kaşlarını çattı ve siktir ederek kardeşi için pizza sipariş verdi.

Chuuya bütün haftayı Dazai ile olan kavgasından dolayı hissettiği acıyı ve üzüntüyü görmezden gelerek geçirdi. Ona darıldığı için tek bir kelime bile konuşmadı, fakat Dazai da, sanki hatalı Chuuya'yaymış gibi, onu görmezden gelip durdu.

Böylelikle Chuuya, her zaman yaptığı gibi, kendini kitaplara ve derslerine gömdü, zihnini dağıtmaya ve derin bir depresyon bataklığa düşmemeye çalışarak.

Ne zaman duygusal açıdan dağılsa, kendini derslerine verip, kendisinin daha iyi bir versiyonu olmaya çalışıyor ve üzüntüsünün kaynağı dışındaki her şeye odaklanıyordu.

Bu günün de bu şekilde geçmesi gibi. Oturma odasında, kardeşi televizyondan Looney Tunes izlerken, o yastıklarla döşediği yerin üstünde fizik çalışıyordu. Chuuya kol saatine bir göz attı ve sövmeye başladı. Saat yediyi biraz geçmişti ve Tachihara hala ayaktaydı.

Kızıl saçlı doğruldu ve kardeşine bakıp iç geçirdi. Küçük çocuk koltukta uyukluyordu. ,, Hadi küçük dostum, uyku saatini kaçırdık. " Chuuya kalktı ve Tachi'yi kucağına aldı. Tam odasına çıkaracakken kapı çaldı.

,, Acaba geri mi döndüler? ", diye mırıldandı kendi kendine. Tachi gözleri kapalı, abisinin boynuna sarılmıştı.

Kapıyı açıp Dazai'yı görmesiyle, Chuuya'nın nefesi kesilmişti. Kalbi göğsünde hizla çarpıyordu ve içinde bir takım duyguların kıpırdandığını hissetti. Mutluluk, rahatlama, inançsılık, şüphe, öfke.. Tüm bu duygular Dazai'ya bakarken içinde dönüp duruyordu.

Artık çark hangi kararı verirse.

,, Ne işin var burda? ", diye sordu Chuuya, sesinde bir miktar saldırganlık vardı.

Dazai, göğsünü gerdi ve iki elini de sırtında tutup gülümsedi. ,, Hala kızgın mısın bana? "

,, Sence, seni yürüyen bandaj rulosu- "

Chuuya, burnuna büyük bir buket tutulunca sesini kesti. Gözleri, Dazai'nin yüzünün önünde tuttuğu gülleri görünce şaşkınlıkla büyüdü. Bırakın Dazai'dan almayı, daha önce hiç kimseden çiçek almamıştı ve bu hareket onu bir anlığına suskun bıraktı. Gülleri Dazai'dan alırken kalbinin daha hızlı attığını, midesinde kelebekler uçuştuğunu hissetti.

,, İ- İceri geç.. Tachi'yi yatağına bırakıp geleceğim. " Böylelikle Chuuya kapının önünden ayrıldı, Dazai'yı oturma odasına yönlendirdi ve Tachihara'yı yatağına yatırıp, kendi odasına girdi.

Tatlı Rekabet [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin