Şemsiyemi yere çömelip mezar taşına bakan sevgilimin ve benim başımın üstünde tutuyordum. Yağmur da yağacak günü bulmuştu. İçimden küfürler etmek istiyordum fakat Oda amcanın ruhuna saygı göstermek adına kendimi tuttum. Yağmur o kadar şiddetli yağıyordu ki, agresif bir şekilde üzerimize yağan yağmur damlaları şemsiyemi delecek sanmıştım.
Cenaze töreninden sonra Dazai hariç herkes gitti. Ben de yanında kalmayı seçtim. Ölüm haberinden sonra onu bir saniye bile tek bırakmadım. O kadar korkuyordum ki, onun elimden kayıp gitmesinden. Öyle bir izlenim vermiyordu da. Yas tutuyordu, fakat yüzünde öyle bir kararlılık vardı ki, sanki babasının ölümüne inat yaşama tutunmak istermiş gibi.
Yine de korkuyordum.
Bir insana nasıl her şeyinle güvenip, aynı zamanda bir gram bile güvenemezsin? O haldeydim. Canımı Dazai'ya emanet edebilecek kadar güveniyordum, ama onun kendi canını güvende tutacağından çok fazla şüpheliydim.
Islak toprağın kokusunu içime çektim. Cenazeye okuldan öğrenciler ve öğretmenler de katıldı. Hepsi ölen adamın çocuklarına baş sağlığı dileyip gittiler. Ölüm meleği insana bu kadar yaklaşınca, hiç "sıra şimdi kimde" diye düşünen oluyor mu?
Dazai ayağa kalktı ve ellerini siyah pantolonunun ceplerine soktu. Şemsiyeyi yukarıya kaldırmak zorunda kaldım. O an arkasında durduğum için şükran duyuyordum. Dışardan halim gülünç duruyordu, ondan emindim. Merak ettiğim bir konu vardı fakat sormaya çekiniyordum içten içe. Yine de inisiyatif alıp sormak istedim. Odasaku amcayı en son ne halde gördü?
,, Daz- "
,, Chuuya. "
Gözlerimi kırpıştırdım. ,, Evet? "
,, Gidiyorum. "
Göremediği halde anlayışla başımı sallamıştım. Halbuki hiç anlamamıştım. ,, Tamam, gidelim. ", dedim.
Dazai başını eğdi. Yüzünü göremiyordum ama o an sırıttığına yemin edebilirim. ,, Eve değil, Chuuya. Babamın son isteğini gerçekleştirmek için gidiyorum. "
,, Anlamıyorum... " Kolum ağrımaya başladığından, şemsiyeyi diğer elime aldım.
,, Babamı görmeye girdiğimde bilinci yerindeydi. " Dazai bana döndü ve nihayet yüzünü görebiliyordum. Şemsiyeyi elimden aldı ve gülümsedi. ,, Cenazemden sonra Fukuzawa amcanla git dedi. "
Tokyo'ya?
,, Ama neden? "
,, Çünkü burda intihar ederim ve hiç kimsenin gücü beni durdurmaya yetmeyebilir. "
,, Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Yıllardır seninle birlikte yaşayanlar seni tutamayacaklar ama toplasan yedi kez gördüğün amcan mı sana sahip çikabilecek? " Çok kaba konuştuğumun o an farkındaydım fakat öfkelenmiştim.
,, Amcam bir psikolog, Chuuya. "
,, Sen deli değilsin! "
Dazai yumuşakça güldü. ,, Orası tartışılır.. "
,, Son seneni çöpe mi atmak istiyorsun? "
,, Tokyo'da devam okurum. "
,, Siktir! Ne şimdi? Ne zaman dönersin? "
Gözlerini kaçırdı ve bu yeterli bir cevaptı benim için. İçimde ne kadar güç kaldıysa bu son günlerde, hepsini kullanıp Dazai'yı sertçe ittim. Arkaya sendeledi ve elindeki şemsiyeyi düşürdü.
Durdum ve nefretle baktım. Nefretle bakıyordum çünkü diyecek hiçbir şeyim yoktu. Odasaku amcanın son isteği idi. Elimi, kolumu bağlayan, ağzımı mühürleyen tek gerçek. Yine de öfkeme çok fazla sahip çıkamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Rekabet [ TAMAMLANDI ]
Fanfictionİki ailenin yıllardır komşu olması yetmezmiş gibi, bir de karşı karşıya pastane açınca gereksiz ama fazlasıyla ciddi bir rekabete girilmişti. Yaz tatilin de başlamasıyla, oğullarını yanlarında çalıştırmaya karar verdiler. Dazai Chuuya'dan hoşlanmıyo...