Tatlı Rekabet [ TAMAMLANDI ]

Yanlış Anlaşılma

Şimdiden uyarmam gerek- Bu bölümde alkol ve uyuşturucunun kullanımı yer almaktadır (evde ya da dışarda denemeyiniz-).

_____________________

_______________________

"Aradığınız kişiye şu an-"

Chuuya derin bir iç çekti ve telefonunu tekrar cebine soktu. ,, Pardon, tiramisu istemiştim? ", diyen müşterisine başını salladı ve tepsiyi tam götürecekken, Higuchi elinden aldı.

,, Ver, ben hallederim. " Higuchi bir gece yatılı kalıp, ertesi sabah da arkadaşına pastanede yardım eli teklif etti. ,, Zaten derdin başından aşkın.. " Sarışın kız elindekiyle müşteriye doğru yöneldi.

Chuuya sinirden kaşlarını çatıp kendi kendine bir şeyler söylendi. Sabah uyanır uyanmaz Dazai'ya günaydın mesajı atmıştı, fakat esmer çocuk mesajı görüldü de bıraktı. Ardından Chuuya birkaç kaba mesaj savurdu, ama Dazai onlara da görüldü attı. Sonrasında aradı, tabii hiçbir aramaya cevap verilmedi.

Kızıl saçlı neden trip yediğini bilmiyordu. Düşünmekten başı ağrımaya başlamıştı. Evet, dün kafede atışmışlardı fakat oradan kötü ayrılmamışlardı. Higuchi boş tepsiyle geri dönüp tezgaha dayanarak sordu.

,, Hala mı cevap yok? "

,, Yok. " Chuuya gerginlikten dişlerini birbirine bastırıyordu.

Higuchi de pek bir anlam yükleyemediği için sadece şaşkın bakışlar atmakla yetiniyordu. ,, Ya, iki adımlık yer.. merak ediyorsan- "

,, Ne merak edeceğim ben o öküzü! Yazmıyorsa yazmasın, bana ne?! Arıyorum, açmıyor, açmasın! Siktirsin gitsin, adama bak ya! "

Higuchi, meraktan olsa gerek deliren arkadaşına gözlerini kırpıştırdı. Chuuya ise sinirden hızlı nefes alıp veriyor, yumruklarını sıkıyordu.

,, Yok, yani demek istediğim- "

Higuchi'nin sözü tekrar kesildi. ,, Hayır, haklısın! Gidip yüzünü gözünü patlatırsam rahatlarım aslında! "

,, Ben onu demek istemedi- "

,, Bence de, Higuchi! Hiç peşinden koşamam! O haber vermiyorsa ben de vermem daha! "

Sarışın güzel pes ederek iç çekti. Chuuya ise konuştuğunu tam tersini yapmamak için çırpınıyordu adeta. Ayağını yere vurup duruyordu. O pastaneye dalmak ve Dazai'nin başına yıkmak istiyordu.

O telefonunu götüne sokmazsam bana da Chuuya demesinler!

Böyle böyle derken dört gün geçti. Dazai ve Chuuya o dört günün içerisinde tek bir kelime paylaşmadılar.
Her ikisi de perşembe akşamı Whatsapp'tan bir gruba alındı.
Tiyatro kulübü adlı gruba, Akutagawa eklemişti. Orda bile Dazai görüldü atıp durdu. Pek konuşmasını gerektirecek bir şey de yoktu aslında. Atsushi, diğer hafta Cumartesi günü herkesin onun evinde toplanmasını talep etti, senaryo hakkında konuşmak için.

Chuuya mesajlara pek odaklanmadı. Gözüne çarpan tek şey Dazai ile hiçbir şekilde hiçbir yerden iletişim kuramaz olmasıydı. Burnunun dibinde olan çocuğa kilometrelerce uzaktaymış gibi hissediyordu. Her şeyden önce arkadaş olmuşlardı, belki de en çok bu yüzden zoruna gidiyordu.

Aradan iki gün daha geçmişti ve artık haftasonuydu. Chuuya her zamankinden daha sabırsız ve gergin çalışıyordu. Müşterilere fazla kaba cevap veriyor, normal halinden daha fazla sakarlık ediyordu. Bu abisinin de gözüne çarpıyordu elbette.