Şebnem kolundan tutulup
"Hadi gız kalk oynayak sanki oturmaya geldih".demesiyle Maraz Ali'yle buluşan gözlerini çekip onu sarsan kıza baktı.
Tabi Maraz Ali bu durumdan hiç memnun kalmamış kaşlarını derince çatmıştı."Ama ya emim görürse valla sonra heç onu çekemem!".
"Aman gah gız nerden görecah aralara girerih biz".
"Hadi kalkalım abla görmez babam ne olur ". .
Canına milletti valla Şebneminde kurtlarını bir güzel dökmeliydi.
"Ey hadi o zaman bir tozunu alalım şuraların ".
dedi Şebnem yüzünü kaplayan gülücükle.
Şebnemden gözlerini ayırmadan halaya devam eden Maraz Ali Şebnem 'in gülümsemesiyle daha da çattı kaşlarını ,ondan başkası yüzünde güller açtırmasın ondan başkasına o çukurda filizlenen çiçekleri bahşetmesin istiyordu..
Nede güzel olmuştu gün çiçeği öyle. Yeşil elbisesi zümrüt harelerini daha da göz alıcı kılmıştı . Bu nasıl bir güzellikti böyle her haliyle nasıl kusursuz olurdu bir insan.
Güzel demek basit kalırdı sönük kalırdı dilberinin yanında . Hatta ona güzel demek hakaret bile sayılabilirdi.O bu dünya için fazlaydı her şeyiyle fazla. Gül gibiydi aynı dalından koparmak isteyenlere dikenli sevmek görmek isteyenlere dikensiz . Gece gibiydi hem duygulu hem karanlık , o zümrüt harelerin arkasında karanlık kaplı acılarla dolu. Gökyüzündeki yıldız gibiydi ulaşmak isteyip ama bakmakla yetinebildiğin bakmakla bile mutlu olduğun.
"Burnunun ucuna değdi kaşların oğlum yeter lan".
İrkildi Maraz Ali çekmedi ama gözlerini nasıl çeksindi ki insan kıyıya vuran bir gemiyken .
"Kıyıya vurdum limanında sakla beni merhemim ol verme ellere beni.
Gerçi versende gitmem ya "."Ne abi bene ilanı aşk mi edirsen".
"Bak işine oğlum ".
"Asıl sen önen bakta halayı devam ettir. ".
Halaya kalkan Şebnem 'i gören Serap rahat duramadı yerinde . Biraz önce kahya kadının dedikleri canını sıkmış yetmemiş Şebnem de iyice canını sıkmıştı .
"Get get aman mahrum galma bi göster gendin mazallah göstermesen ölürsen".
"Benim kendimi göstermeme gerek yoh ben zaten göz önünde biriyem . Saklansamda görürler onlar beni.
Tabi sen anlayamazsan hep göz önünde olmak için i çabaladığından kendini benim gibi sanma".dedi Şebnem dudaklarını yukarı doğru kıvırırken.
Şebnemin dedikleriyle deliye döndü Serap. Okim oluyordu ki ona bunları söyleyebiliyordu. Şimdi birşey yapamazdı. Kalabalığın gözüne çarpar istediklerini elde edemezdi.. . Ama bu yinede rahat duracağı anlamına gelmiyordu .
Halayın sonuna doğru geçti Şebnem ne kadar oynamak istesede amcası Lütfü'nün radarına takılmak istemiyordu. Zira günlerce susmaz" o kadar erkeğin içinde nasıl utanmadan oynadın "der dururdu.
Esma geldi sağına Esma'nın yanındada Gülce yerini aldı. Çalan şarkıyla kızlar halaya başladılar.
"Entarisi vişneden
Şimdi gelir çeşmeden
Alacahsan al beni
Yatahlara düşmeden ""Hele hele minnoş, minnoş minnoş
Hele minnoş, minnoş minnoş
Hele minnoş ,minnoş minnoş."Kızlar kollarını sağa sola , aşağı yukarı sallayarak aynı ritim aynı uyumla ,bir adım ileriye doğru oynamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terzilerin ŞEBNEM
ChickLit" Watpatte Terzilerin Şebnem adlı tek kurgudur." Bana aittir. Lütfen izinsiz almayınız. Hikaye köy kurgusudur . Eski zamanlarda geçen bir kurgudur. İnsanların hala daha değişmediği, ama şehir ve kasabaların biraz daha geliştiği köydeki hayatın...