Alıntı

295 27 24
                                    


"Ama komutanım kıza saldıracaklı it herifler"

"Kes sesini."

diye gürledi Maraz Ali bir kez daha
Bugün ve devamında yaşanan olaylar onun tahammül kotasını doldurmuştu.

Dişlerinin arasından tıslayarak konuştu siniri hiç  bitecek gibi değildi. 

"Ben sana asker  dur!
dediysem duracaksın!. Ben sana orda kal  dediysem kalacaksın. !.
Ben burda eşsek başımıyım lan !".

"Estağfurullah komutanım ".

dedi Hasan içine kaçmış bir sesle".

"Siktirme bana komutanını Hasan !
Orda sana bir şey olsaydı, seninle beraber diğer askerlere birşey olsaydı.

Söz verdiğim insanlara* canım pahasınada olsa korurum* dediğim  insanlara ne yüzle bakardım ha!.
Ben bu dağlarda nice şehit  gazi gördüm kendi ellerimle.  "

Parmaklarını  sertçe geçirdi saçlarının arasından . Tek tek gözünün önünde geçen olaylar nefesini kesiyordu.

Dizlerinin bağı çözülmüştü 

"Komutanım yaranız".

" Kes sesini Hasan!.

diye sertçe soludu Maraz Ali
Bir kez daha şehit vermeye sevdiklerini kaybetmeye dayanamazdı.  Şuan dikişleri kanayan göğüs  yarası umurunda değildi. Tıpkı ilk kez vurulmuş olmadığı gibi.

"Ben bu dağlardan  en sevdiklerimin parçalarını topladım lan!.
Ben sırf masum bir insanın canı yanmasın evine sağ salim gitsin diye canımın bir parçasını  -".

Elini sertçe duvara geçirdi. Duvarı kırmızıya boyayan elleri .Parçalanmış kanlar sızım sızım sızıyordu.
İçindekiler dile dökemeyeceği kadar ağır bir o kadar da yakıcı idi.

Daha kendisi bile kabul edemiyor inanmak istemiyordu ki bir başkasına anlatsın.

Hasan ayaklanmış Maraz Ali'nin yanına gelmişti. 

"Abi özür dilerim ".

Dedi gözünden bir damla yaş akarken.
Özrü sadece sözünü dinlemeyip yaralandığı için değil. Unutmak için çabalayıpda unutamadıklarını gün yüzüne çıkarttığı içindi.

O anki  hisle yaptığı bir şeydi . Aldıkları eğitimde duygular bir tarafta olmalı mantıken hareket etmelilerdi. Ama o anki o kızın çırpınışları ,o it dölünün zorla bedenine sahip olmak için sürükleyerek götürmesi ,bir an  için aldığı eğitimi unutturmaya yetmişti. 

Oysa Hasan 'ın bilmediği bir şey daha vardı ki bu görüntü Maraz Ali için de dayanılmaz bir görüntü idi.

Geriye dönüp Hasan 'ın yüzüne hiç bakmadan

"Bir daha ki operasyonda yoksun Hasan! "  .

Dedi sertliğini yitirmemiş ses tonuyla.

Ağzını açıp *yapmayın komutanım *
demek istedi ama diyemedi.  Biliyordu demeye hakki yoktu . Helede bu durumda iyice kötüye giderdi konuşmak.  Susması en iyisiydi  .

**

"Vuh amann !Mehmet ne oldi oğlum. O yüzün hali ne Mehmet gene kimnen boğuştun ".

"Ayy abi annem  sene diyir kimle boğuştun".

Diyip sesindeki dalgayla birlikte attığı  kahkahayla koşar adım odasına kaçtı. Biliyordu ki Mehmet peşinden gelecekti hep öyle olmuştu. 

Bu defa farklıydı oysa Mehmet peşinden gelmemişti.

Ellerini başının  arasına alarak oturdu Mehmet. Mor çiçek desenli çekyatın üzerine.

Boğuk sesiyle konuştu Mehmet. 

"Anaa akşama hazırlanın bir kez daha gideceyih Esma'yı istemeye. ".

"Tamam oğul zaten gideceyih da ne oldi  sene hele o sufatan bah".

"Boşver sen sufatimi hazırlığın yap".

Diyip oturduğu çekyattan kalkıp kendi odasına doğru yol aldı.

"Ola oğlum gel o yüzün  gözün temizliyah  merhem sürim ".

Yüzüne yayılan tebessümle sızlayan dudak kenarına elini bastırdı Mehmet.

"Şerefsiz nasıl da dudağımi patlatmış.
Ama sen dur benim gece gözlüm orayi hemen eyleştirir".

Dedi Mehmet annesinin duyamayacağı bir ses tonunda . Ardından keyifli bir  ıslık çalmayı başladı.

Islık sesini duyana Hatun hanımsa

"Vallah bu oğlan kafayı yedi en eysi hoca buna bi ohuyup üflesin".

diyip elindeki taze fasulyeleri kırmaya başladı.

****

Evett yeni bölümle ilgili fikirlerinizi alayım canlarım. 

Sizce Mehmet o yaraları gece gözlüsüne pansuman yaptırabilir mi.? .

Maraz Ali nasıl vurulmuş olabilir ?.

Bölüm yine aksiyonlu bir bölüm mü sizce .?.

Terzilerin ŞEBNEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin