Alıntı.

388 33 18
                                    

Bi insan isminden nefret eder mi ?
Ben ediyorum!.

Bir insan babasından nefret edermi?
Ben ediyorum.  Öyle zamanlar oluyor ki kendi ellerimle boğmak istiyorum. 

Kanayan yarası hep babası olur mu?.
Benim hep babam !.
Bayramdan bayrama sarıldığım  kandilden kandile elini öptüğüm, yüzüme kondurduğu zar zor hissettiğim bir buse.!

Buse o kadar küçük ki ben bile zor hissediyorum.  Ama  o küçük buseye günlerce mutlu oluyorum çünkü  babam beni öptü diyorum!.

Sonra ne oluyor tek bir dokunuşuyla  açtığı yaraları kapatan adam Sadece gözleriyle bile yerini daha büyük yarıklar koca koca nefretler yer alıyor.

Bazen soruyorum kendime bu çocuklar kızlar erkekler babalarında ne bulupta seviyorlar . Yedirmekle giydirmekle mi baba oluyor. Eğer öyleyse benim babamı  çok seviyor olmam lazım değil  mi !.

Peki ben neden o zaman kanı damarlarımda gezen adamın her bir hücresine kadar n nefret ediyorum.  Neden neden !

Onların babaları daha mı farklı.  Onların babaları daha mı çok kıyafet alıyor,yada daha mı çok sarılıyor.

Neden bende herkes gibi ,Şebnem ablam gibi  "Canım babam  kurban olduğum babam diyemiyorum.  Neden benim ağzımdan hiç o kelimele çıkmıyor. 

Mesela ben neden Şebnem ablamın hep saçlarını taradığında "babam hep gül kokulu kızım, saçlarına yıldızlar dizili kızım  derdi biliyormusun Esma ". dediğinde neden ben bir kere bile bunların hiç birini yaşamadım. 

Neden o amcam için ağladığında benimde içim çıkana ağladığımı biri bana söylesin.  O kaybettiği babası için ağlarken,ben yanımda olduğu her zerresini hissettiğim halde alamadığım baba sevgisine neden  ağladığımı biri bana söylesin!.

Benim eksiğim neydi biri bana söylesin ne olur biri bana söylesin.!

Ben ona ne yapmış olabilirim ve biz abimle ben  ne yapmış olabiliriz ki buğday tanesi kadar sevgiyi bize çok gördü bu adam.

Bazen' baba' demek bile  içinizden gelmez benim hep içimden gelmediği gibi.

Şimdide karşıma geçmiş" gızım  da isterse olur   hele bi düşünah " diyen adama bakıyorum odamın karşısından. 

Esma'nın gözleri dolu doluydu.  Ellerini  ağzına sıkı sıkı kapatmış kaçmaya hazırlanan hıçkırığı engellemeye çalışıyordu.  Babasının ağzından zorla da olsa  duydugu "kızım ". Kelimesi için mi yoksa başkasıyla güya kendi rızasıyla olacağını söyleyen babasının biriyle evlilik hayali kurduğu için mi

.........

"O gomutan seni buralarda görmah ne gözal . Desene yene gözün önünde ölecah askerlerin  sen yene sağ galıp bahacaksan.  Seni gendi ellerimle boğacam gomutan gomutan ".

dedi militanların başı  teröristlerin korkulu rüyası olan topal Miro.

" Oo Topal Miro  yada artık kısık Miro mu desem .Adının bir önemi yok aslında  it dölü herzaman it dölüdür!

dedi Maraz Ali  sıktığı dişlerinin arasından .  Ardından devam etti elinde tuttuğu dürbünle  Miro 'nun ne yaptığına bakarken .

. Ama yinede kısılan sesini duymak hiç güzel değil.  Hepten kısılmış olmasını dilerdim bıraktığım iz ben gelene kadar sana beni hiç unutturmamıştır . Ama it gibi titriyor olman bunun da bir göstergesi  ve  görmek çok güzel.  Sayılı günlerindir ha eyi gullan".

Diyen Maraz Ali  sol elini yumruk yapıp açtı. Bu onların dilinde etraf sakın ama kalabalık demekti. Dürbününü ayarlayıp her zaman solunda  ama üç adım uzakta veya  beş adım önünde kendini gizlemiş olan   , keskin nişancı  Fatih 'e Üç işaretini verdi.   Sağ elini  yukarıya doğru kaldırarak Ardından elini sağa doğru salladı.

Bu onların dilinde üç geri sayımdan sonra sağ taraftaki yerini belirlediği  iki  nişancıyı vurmaya hazır ol demekti.

"Fatih  iki keskin nişancı-".

daha var demeden

"Tamamlandı Yankı  geriye kalanlar işareti bekliyor ".

dedi Fafih. Adının dağlarda Maraz Ali  değilde Yankı olduğu komutanına.

"Afferim aslanım  ".

"Memleket yaramış sene gomutan almışsandır Ömer'in   leş cesedini ".

Diyen domuz sesini duydu Maraz Ali. 

Sol eliyle işaret verdi Maraz Ali  ileriye doğru diye. Ardından  elin yumruk edip açtı. Bu füzeleri atın ateşe başlayın  demekti.

"Bir leş varsa oda senin ve senin gibilerin domuzdan olmabedenleridir.
Ancak sizin gibi domuz soyları leş olur. ".

"Sen bir Türk oğlu Türk Askerine bu vatan için canını verecek ardına bile bakmadan savaşacak hiç bir Türk askerine size ait olanları söyleyemezsin ".

Diyip ilk kurşunu Miro 'nun kardeşi Azer'in alnından yediği keleş kurşunuyla yere serdi .

"Şimdi bir leş varsa oda yediğin sofraya damlayan kardeşinin pis kanıdır.  ".

"Ömer'in al kırmızılı bayrağa akmış kanıyla kıyaslayamayacağın kanı değildir ".

Dediğinde çoktan çatışmanın ortasına Miro'nun kısılan sesini elinde ki telsizden  Azer diye bağırmasını duymuştu.

"Kardeşim " dediği Ömer'in kanını asla yerde koyamazdı. O hiç bir Türk askerinin kanını yerde koymazdı.  Tıpkı kendi kanınında yerde kalmayacağını bildiği gibi. .......








Terzilerin ŞEBNEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin