BÖLÜM 10 // PARMAKLAR ARASI CİNAYET

6.8K 278 89
                                    

YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN Kİ HEYECANLA YAZİYİM

ÖPTÜÜÜM

sınır : 70 oy 60 yorum

Hadi bir hafta oldu bekletmiyim dedim <33

||•

"Sana daha neler yapmak istediğimi bir ben bir Allah bilir."

Homurdayışını duymamıştım ama merakta etmiyordum. Gerçekten bir yandan beni bu kadar korkuturken bir yandan da beni kendine çekmesi benim açımdan hiçte iyi değildi.

"Lale alayım mı sana?"

Başımı aniden ona çevirdiğimde dudağının bir kenarı yine usulca yukarı kıvrılmıştı. Serseri ve tam bir deli gibi gözüküyordu. Aklını kaçırmış olmalıydı.

Şüpheci bakılarımla yine buluşturdu o gözlerini. Ne zaman görsem yine her defasında aşık olurdum gözlerine. Bu gözler benim olsa keşke diye geçirdim her defasında içimden.

"Beyaz laleler."

Beyaz laleleri sevdiğimi nereden biliyordu ki? Gözlerim doldu, annemde severdi beyaz lale. O günden beridi hiçbir yerde görmedim.

Babam anneme alırdı hep..

"Hayır."
Dedim oldukça katı bir sesle, hayır istemiyordum. Çiçeklerden nefret ediyordum artık.

Laleler kırmızıya yıkandığından beri, kırmızıdan da nefret eder olmuştum.

°°••

Kaşla göz arasında imam nikahımız gecenin bir vakti kıyılmış, ve koskoca ev derin bir sessizliğe gömülmüştü.

Hatica ana diye bahsettiği kadın nene'si olmalıydı. Bizi kapıda karşılayan amcasıyla yengesiydi anladığım kadarıyla.

Aniden kendimi imam nihakında mehir isterken bulmuştum. Mehir istemediğimi çekinerek söylediğimde üstümde ki sinirli bakışları hissetmiştim.

"Buralarda ki bütün toprağın tapusu üstüne bil."
Antep'in topraklarının yarısı eniştemindi zaten. Gözlerim kocaman irileşirken şaşınlıkla ona baktım. Bir tek şaşkınlık geçiren ben değildim. Aynı zamanda amcası da şaşkınlıkla bakıyordu.

Ve bu odada bulunan diğer iki kişi de.

Başımı usulca eğip bir şey deme zahmetinde bulunmadım, ne diyebilirdim ki? Bir şey demeye öncelikle hakkım yoktu. Parmaklarımla usulca oynarken, beyaz elbiseye kaydı bakışlarım.

Üstümde ki beyaz elbiseyi o kadar beğenmiştim ki. Yengesi vermişti bana. Dokusu yumuşak ve hoş bir elbiseydi. İlk defa bu kadar güzel bir elbise giymiştim.

Gözlerim yine hafiften buğulanırken, hiç yeri ve zamanı değildi. Hayatımda ilk defa böyle güzel ve yeni bir şey giyiyordum.

"O zaman hayırlı uğurlu olsun Allah katında karı kocasınız artık."

İmam ayaklandığından herkes ayaklanırken bende usulca ayaklandım. Beynimde usulca yankılanıyordu, bu yanımda ki adam kocamdı artık. Ve ben bunu nasıl kabullenecektim hiç bilmiyordum.

"Sizin odanız hazırdır evladım yengen size göstersin evvela bende imamı geçireyim. Yorgunsunuzdur. Aç mısınız?"

Amcasının şefkatli bakışları ikimiz arasında mekik dokurken ben başımı indir öylece halının desenini seyredalmıştım.

YEİS |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin