YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYYİİİN.
siz yorum yazdıkça benim kitabı yazmaya daha da şevkim oluyor. Öptüm sağlıcakla kalınn.
||•
Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi açtığımda, uykusuzluktan yanan gözlerimi ovdum. Çok uykulu ve yorgun hissediyordum.
Yorgana daha çok sarılacakken, teyzemin odaya girip söylenmesiyle göz devirdim.
"Kalk hade çitlembik kalk, işimiz çok daha bir sürü misafirlerimiz gelecek. Udar oğluma kurban keseceğiz. Dağıtalacak onlar."
Ölmek istiyordum!
Buradan kaçıp gitmek istiyordum. Zaten beni gerçekten sevmeyen insanlarla ne işim vardı benim. Yine bir an önce evlenip buradan gitme isteğimi durduramıyordum.
Evlenip gitmeliydim buradan. Gelen ilk koca adayını kabul etmek artık gerçekten çok mantıklı gelmeye başlamıştı.
Ah neler saçmalıyordum öyle, benim bunlara alışmam gerekiyordu. Evlensem ne olacaktı ki, erkekler sevmek ne demek bilmiyorlardı. En azından geneli böyleydi.
Beni de çöp olarak görürdü. Bir erkeğe muhtaç olmaktansa beni değersiz gören teyzeme muhtaç olmayı yeğlerdim.
Böyle şeyler yalnız kalmayı seven insanlara göre değildi. Sadece yalnız kalmak istiyordum oysa ki. Kendime ait küçük bir yerim olsun istiyordum.
Ayağa kalktığımda başım bir anlığına sızlamıştı. Dün gece çok mu ağlamıştım ki ben?
Yan kenarda duran yazmamı alıp başıma atarken, usulca ayaklarımı sürükle sürükleye odadan çıkmak için hareketlendim.
Elimi yüzümü banyo da yıkayıp aşağı kata inmek için merdivenlere yöneldim. Bu konak üç katlıydı, en üst katta ne olduğunu bilmiyordum.
Ama orası bildiğim kadarıyla Udar ağaya ayrılan bölümdü. Bu katta oda kalmadığından üst katta ona yer ayırtmışlardı.
Kendi düşüncelerime dalarken mutfağa girdim. Bizim kızları gördüğümde yüzümde saçma bir şekilde bir sırıtma meydana gelmişti.
"Günaydın kızlar."
"Bizim ikinci hanım ağa da uyanmış, sonumda teşrif etmişler."
Bahar'ın alayla söyledikleriyle omzuna vurup göz devirdim. Onlarında mutfağa yeni geldiği belli oluyordu zaten.
"He valla bu kızda hanımağa diye bir sanır herhal kendini."
İkisi kahkaha atarken, usulca dudaklarımı büzülmüştüm bile,"bana haksızlık edirsiniz kızlar."
Kendi kendime söylenirken bir yandan da yardım etmek için kollarımı sıvamıştım. Bunlarla ne ara bu kadar yakınlaşmıştım bilmiyordum ama çok sevecen kızlardı.
"Ay dün seni ve Udar ağayı mutfakta beraber gördüm ne oldu orada."
Hilal usulca kulağımı fısıldadığında açılan kocaman gözlerime ikisinin bakışları altında ezilmiş gibi hissetmiştim.
"Evet bir şey mi dedi sana?"
Baharın endişeli sesiyle gözlerimi kaçırırken, domatesleri doğramaya devam ettim."Ben size sonra anlatırım, şimdi kahvaltıyı hazırlayalım."
Beni fazla zorlamak istemediklerinden, usulca yaptıkları işe devam ettiler onlarda.
Kahvaltı da herkes sessizce yemeğini yerken, teyzemin kızlarla gülerek konuşmasını tebessüm ederek izliyordum. Teyzem gerçekten çok dengesiz bir kadındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEİS |+18|
Storie d'amore|1970'lerde köyde geçen aşk hikayesi.| |+18| ||• "Neden ben?" Diye fısıldadım güçsüzce, duymuş muydu bilmiyordum. Ama umarım duymuştu. Çünkü bunu yinelemek için kendime o gücü bulamıyordum. Avuç içlerim terlemiş, dişlerimi sıkmaktan çenem uyumuştu...