tuana'dan
sılayla konuştuktan sonra ondan ayrılıp direkt eve gelmiştim. odamda yatağımda yarı uzanmış bakışım yere takılı kalmıştım.
ne yapacağımı bilmiyordum resmen beynim durmuştu.
nasıl gizlerim. acaba ona zarar verebilir miyim? sonuçta kendimden olan bir cana nasıl kıyarım.nasıl olduğunu anlamıyorum ama kabullenmesi ne kadar zor olsa da olmuştu. ve bunu artık değiştirebilecek bir şey elimden gelmez. gelemez
duvara takılı kalan bakışım birden karnıma indi. içerde her dakika, hatta her saniye büyüyen bir şey vardı.
isteksiz gülümseme yüzüme oturdu. ne kadar da küçüktür şimdi. minnacık. benim şu karnıma sığan şeyi hayal edemiyorum
eğer ailem öğrenirse belki ona hiç düşünmeden kıyacaklar. bana kim yardım edebilir ki. bu benim meselem. ve benim yanımda beni kollayacak kimsem yok. kimsemiz yok desem. çünkü.. öyle işte
ona ne diyebilirim ki. belki ister belki istemez. belki kariyeri için reddeder buna bir şey diyemem.
peki ben pişman mıydım bu hatamdan? bir dakika sonra öğrenseler başıma ne geleceğini bile bilmediğim bir durumdan?sorumun cevabını kendime verecekken telefonumun bildirim sesiyle irkilerek yatağımın yanındaki komodine gitti bakışım.
telefonu elime alıp açtığımda sıla'nın whatsapptan mesajı vardı." naptın? düşündün mü? "
kimseyle konuşmak istemez haldeydim.
halsiz parmaklarımla yazmaya başladım
" neyi ? "
kaç saniye geçmedi cevabı geldi
" salak mısın kızım neyi olacak?? alıp aldırmamayı! "nasıl bu kadar kolay bir cana kıymayı rahatça söyleyebiliyordu bilmiyorum.
kaşlarımı çatarak yazdım
" ben yapmayacağımı sana söyledim sıla! "
yazmaya başladığında biraz sürmüştü atması" tuana deli deli konuşma napacaksın?? "
yutkundum
" ben bilmiyorum. ama ona kıyamam. katil olamam sıla anla beni " diye hızlıca yazıp attım.
görür görmez yazmaya başladı
" peki ! ama benden sessiz durmamı bekleme. "
" çağana söyleyeceğim. bir tek senin hatan değil ki."
" bir hata varsa onun da hatası var ve tek başına ödemene izin vermeyeceğim bunu bil "
hemen hızlıca yazmaya başladım" sıla bak sakın!! sakın diyorum! "
" bundan kimsenin haberi olmayacak onun bile anladın mı?? "
ben yazarken o da yazmaya başlamıştıbakışım yine karnıma kaydığında çaresizce yutkundum
" bu benim bebeğim. sadece benim. başkasının değil tamam mı. "
okumak niyetiyle yazmayı bırakmıştı" yanımda olmak istemiyorsan da sorun yok ama kimseye söylemezsen sevinirim. "
görüldü attı. okuduğunu eminim ama geri cevap yazmadı.
telefonu kapatıp yatağın üzerine atarak doğrulup oturdum. kafamı ellerimin arasına alarak içimi patlatan nefesimi verdim.garip hissediyordum. ilk kez yaşadığım bir his. nasıl olacağını bilmiyorum. sanki ne yerdeydim ne de gökde. bu konu dışında hiç bir şey düşünemiyordum.
onu koruyabilecek miyim ben? şu kutsal kelimeye layık olabilecek miydim ki ben?
anne..ya başaramazsam ve ona zarar gelirse? kendi başıma, ailemle bunu nasıl yapacağım gram fikrim yok.
en son sorularımın cevapsızlığı beni daralttığında ışığı kapattım ve yatağa girdim.
sabah/ tuana' dan
annemin bulaşıkları yıkarken çıkardığı sesler kulağımda çınladığında uykumun son saniyesi olmuştu.
bir gözüm hala kapalıyken arkamı dönerek bakışımı komodinin üzerindeki saatime verdim.
8 buçuk.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fedakarlık
Teen FictionAramıza kocaman 𝒏𝒆𝒅𝒆𝒏𝒍𝒆𝒓 girdi ama o arayı kapatan küçük bir 𝒎𝒖𝒄𝒊𝒛𝒆 oldu : )