Fedakarlık

İki ses

Çağan'dan

Saat öğlen 12'ydi. Aslında ben 7' de kalkmıştım ve bir kaç işimi halledip eve dönmüştüm.

Kalktığımdan beri bir çok kez tuanayı aramıştım ama hiç birini açmamıştı. Mesajlarıma da dönmüyordu. İyice endişelenmeye başlamıştım.

En son dayanamayıp hazırlandım ve evden çıktım.
Neden geldin dese bir cevabım yoktu ama benim için bundan önemli tuananın iyi olmasıydı. İçimin rahatlaması gerek yoksa gün boyu rahat edemem kendimi biliyorum.

Evinin önündeydim.
Derin nefes aldım ve parmağımı bir kaç saniye zile bastım. Yerimde debeşerek açmasını bekledim.

Bir kaç saniye sonra kapı açıldığında Tuanayı beklerken annesiyle karşılaştım.

* Meraba * dedim gerginlikle beni görünce kaşları çatılan annesine. Bir şey söylemeden sadece öfke dolu bakışlarıyla bakıyordu. Yutkundum
* Tuana, evde mi acaba? * dedim çekinerek. Dudaklarını bastırdı sinirle. Olayı çözmeye çalıştım. Bilmeden yanlış bir şey mi yaptım da böyle davranıyordu dedim kendi kendime.

Bir şey söylemedi ve içeri girip sesle kabıyı yüzüme kapattı.

Gerginlikten tuttuğum nefesimi geri verdim.

* Bu neydi şimdi * dedim bir şey anlamayarak.
Merdivenlerden inmeye başladım. Sılayı arasam diye düşündüm ama numarası yok ki. Evinin adresini biliyorum sadece.

Binadan çıktım ve sokakta yürümeye başladım.
Telefonumu çıkarıp bir kez daha aradım

" Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen -"

* Yok bu böyle olmayacak benim tuanaya ulaşmam lazım * dedim kendim duyabileceğim sesle ve Sıla'nın evine doğru hızlandım.

20 dakika falan sürdü yol. Taksinin parasını ödedim ve indim. 5 katlı bir binaydı. Onlar ikinci kattaydı. Vakit kaybetmeden içeri ilerledim.

Bir iki kere zili çaldım ve bekledim. Bu kez beklediğim kişi kapıyı açınca yüzüme bir tebessüm oturdu.

Pek hali yokmuş gibiydi. Yine de en azından ona ulaştığım için sevinçle bir adım yaklaştım

* Sıla! * Dedim sevincim sesimden belli olarak. Beni görünce kapıyı kapatmaya çalıştığında ayağımı kapının arasına koyarak engel oldum
* Sıla dur bi dakika lütfen * dedim. Geri kapıyı açtı

* Ne istiyorsun?? * Dedi alçak sesle içerdekiler duymasın diye. Ayağımı kapının arasından çekerek bakışımı içeri verip ona döndüm

* Sıla sabahtan beri tuanaya ulaşamıyorum telefonlarıma da cevap vermiyor çok merak ediyorum burda mı? * Dedim endişeyle

* Ya bırak artık kızın peşini ya senin yüzünden başına gelmeyen kalmadı hala ne istiyorsun?! * dedi dişlerinin arasında

* Ne demek istiyorsun? * Dedim anlamayarak. * Tuana burda mı?? Onu görmek istiyorum * dedim içeriye yönelirken. Kolumdan tutup engelledi

* Tuana burada değil ! * Dedi hafifçe iterek.

* Ya o zaman nerde öleceğim meraktan evine gittim annesi kapıyı yüzüme kapattı buraya geldim sen kovuyorsun Allah aşkına biriniz bir şey söyleyin * dedim elimin tersini diğer elimin avucuna vurarak.

* Ailesi her şeyi öğrendi!! * Dedi sesini biraz yükseltip.

* Ne? * Dedim şaşkınlıkla