Can Efe

741 81 106
                                        

4 sene sonra
Tuana'dan

Gülümsedim bakışımın takıldığı aya.
Pencerenin önünde oturup, hiç ışık yakmadan odada tek başıma ayı izlemeyi takıntı haline getirmiştim. Ve de İstanbul'da izlemeyi özlemiştim
Hatta bir kanepeyi sırf ayı izlemek için cama doğru çevirmiştim

Kendime çekip kollarımı etrafına halka yaptığım bacaklarımı daha sıkı kavradım çenemi dizlerime yaslayarak
Derin bir nefes verdim

Odanın sessizliğini bozan alçak ayak sesleriyle yüzümü kapıya doğru çevirdim. Yanıma geldi
Bir şey demeden yüzüme bakmaya başladığında yutkundum

* Anne * dedi arkasında sakladığı ellerini debeştirerek.
Anneydim ben dimi?
Evet. Canın annesi

Yüzüme gülümseme oturarak ona baktım

* Efendim aşkım *
Biraz daha yaklaşarak bedenini kanepeye yasladı

* Sevgililer günün kutlu olsun * dedi kırmızı gülleri önüme tutarak
Bakışım güllere daldığında yutkundum
Evet bugün sevgililer günü. Ve ben çoktan kutlamıştım bile. Yani iki saattir. Aya bakarak..

Gözlerim dolmaya başladığında kanepenin üzerine çıkıp kucağıma girdi. Yüzümdeki gülüşle ellerinden aldım

Dolu gözlerime bakmaya başladığında başımı iki eliyle tutarak saçlarımdan öptü. Ama aynı onun gibi
Her şeyi onun gibi. Her hareketi, her bir detayı

Gözlerimi yumunca yaşlar süzüldü hemen

* Bugün herkes sevdiği kişiye hediye alıyormuş * dedi eliyle omzuma tutunarak yine dizime oturdu
* Sen de benim sevdiğimsin. Hem babam dönene kadar ben alıcam sana üzülme tamam mı? * Dedi ela gözleriyle gözlerimin içine bakarak

Dolu gözlerimle gülüp sıkıca sarıldım. Saçlarını koklayarak ard arda boynunun açıkta kalan yerinden öptüm

* Teşekkür ederim bebeğim. Ben de seni çok seviyorum * dedim bir yandan gülüp bir yandan da yaşlarımı silerken. Mutlu olarak geri çekildi

* Biliyor musun Rabia ablayla sana sürpriz yapmam için sabah erkenden çiçekçiye gittik * dedi. Gülüşüm büyüyerek yanağını okşadım
* Sonra ben altı tane gül seçtim. Amcanın çiçeklerinin çoğu çürüktü ama ben buldum en güzelini aldım * dediğinde gülerek alnından öptüm

* O zaman benim de sana bir hediye sözüm olsun * dedim elimdeki gülleri de öpüp. Güldü gamzesiyle. Hatta gamzeleriyle

* Ben hediye istemiyorum * dedi başını sallayarak. Gülleri önümdeki sehpaya bırakıp kaşlarımı çatarak gülümsedim
* Ben de yarın seninle geleyim mi? * Dedi tatlı bir gülümseme yüzüne koyarak başını yana eğdi. Nefesimi vererek gözlerimi devirdim

* Anlaşıldı neden istemediğin * dedim gülüp. Baktı sadece
* İyi madem gel bakalım * dedim omuz atıp. Sevinerek kollarını boynuma sardı sıkıca. Karşılıklı olarak sarılıp gözlerimi yumdum. Gülümsedim içimden geldiği şekilde

Geri çekilip yüzüme bakmaya başladı tekrardan. " Ne " der gibi kaşlarımı havaya attım
Yüzüne meraklı bir gülümseme koydu

* Anne sence ben babama çekmişmiyim? * Dedi gözlerime bakarak. Yüzümdeki gülüş yavaştan solarak yutkundum
* Benziyor muyuz ki biz? *

Kolumu etrafına sarıp iyice kucağıma çektim

* Çekmişsin * dedim buruk gülümsemeyle başımı salladım

FedakarlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin