Üç gün sonra/ Çağan'dan
Sabah erkenden Can'la birlikte mutfaktaydık. Bana kahvaltı hazırlıyordu. Tabiki ona yardım ediyordum
Menemeni yapıp sofraya koyduktan sonra ona döndüm. Peynir, zeytin ve domateslerle yüz yapıyorduGülüp arkasından yanağını uzunca öptüm
* Baba bak bu sana benziyor * dedi peynirlerle kıvırcık saç yaptığı tabak. Gülmeye başladım
* Beğendin mi? ** Çok beğendim. Ama sanki daha çok sana benziyor gibi ama neyse * dedim kalan şeyleri de sofraya koyup
Can'ın hazırladığı tabakları da alıp sofraya ekledim* Baba * dedi üstüne giydiği büyük önlüğü düzeltmeye çalışarak
* Hım? *
* Beni ne kadar seviyorsun? * Dedi merakla. Çayın altını kapatıp yanına giderek tezgaha yaslandım
* Ne kadar seviyoruuum * diye gözlerimi kısarak düşünmeye başladım. * Hiç beklemediğim bir anda hayatıma girmene rağmen anında sana alışıp sahiplenecek, seni görmememe rağmen hatırlayınca içimde kelebekler oluşacak kadar, seni dört sene hiç durmadan.. vazgeçmeden arayıp, bulduğumda sanki en başından beri benimleymişsin gibi yakın ve özlem hissedecek kadar çok seviyorum *
Burukça gülümsedim yüzüne bakarak. O hiç bir şey anlamamıştı ama hayatımı anlatmıştım ben* Nasıl yani baba? * Dedi tahmin ettiğim gibi. Gülüp onu kucağıma aldım
Alnını ve yanaklarını öpüp burnumu burnuna dokundurdum* Çok seviyorum bebeğim. Bana baba dediğin defalarca seviyorum * dedim kaşlarımı kaldırarak. Gözleri büyüyerek ağzı açıldı
* Ama çook kii * dedi şaşırarak. Gülüp saçlarını okşayarak mutfaktan çıktım kucağımdayken
* İşte. * Dedim. Kollarını boynuma sarıp başını omzuma koydu
Yukarı çıktık* Annemi mi çağırmaya gidiyoruz? * Dedi. Dudaklarımı kıvırıp başımı salladım. Kapıyı açıp ses çıkarmadan içeri girdim. Zaten uyanmıştı
* Anne! * Dedi Can hemen. Bizi farkedince gülümseyerek dağınık topuz yaptığı saçlarından elini çekip ayağa kalktı. Yanına varır varmaz onun kucağına gitti
* Günaydın! * Dedi Tuana
* Günaydın * dedi Can gülümseyip. * Biz kahvaltı hazırladık babamla. Ben ona özel yaptım babama benziyor * dedi anlatarak. Anlamayınca kaşları çatılarak bana döndü. Güldüm
* Domates ve peynirle benim yüzümü yapmış * dedim
* Haaa anladım * dedi. Yanağını öptü
* O zaman ben hemen elimi yüzümü yıkayıp geleyim * dedi Can'ı yere bırakıp* Biz de babamla seni bekleyelim * dedi elimden tutarak çekiştirip odadan çıkardı. Gülerek peşinden yürüdüm
Merdivenlerden aşağı inip mutfağa yönelmiştik ki zilin çalmasıyla kapıya döndüm
* Kim baba? * Dedi
Dudaklarımı büktüm* Bilmem, hadi bakalım * dedim elini bırakıp. O benden önce kapıya koşup açtığında ben de varmıştım
* Aa Yağız amca! * Diye sesi yükselince kucağına atladı
* Ow yakışıklıı * diyerek kaldırdı onu anında. Gülerek kenarda durdum
* Hoşgeldin * Dedim. Can'ı kucağında sabitleyip bana döndü
* Hoşbulduk hoşbulduk * dedi içeri girerek. Kapıyı kapatıp peşimden ilerledim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fedakarlık
Teen FictionAramıza kocaman 𝒏𝒆𝒅𝒆𝒏𝒍𝒆𝒓 girdi ama o arayı kapatan küçük bir 𝒎𝒖𝒄𝒊𝒛𝒆 oldu : )