Fedakarlık

Küçük mucize

Tuana'dan

Sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkadıktan sonra odaya geçtim direk. Telefonumu montumun cebinden çıkardım.

Dün otobüste bitmişti şarjı.
Şarj aletim de çantamda olduğu için evde kaldı.
Huff

Çekmeceleri karıştırarak çağanın şarj aletini aramaya başladım.
En son yatağın yanındaki komodinin üzerinde görüp aldım hemen ve yatağa oturup prize taktım

Açılmaya başladığında tamamen sayfanın açılmasını bekledim.
Açılır açılmaz bir sürü cevapsız arama vardı.
Çağandan 10, sıladan 12 ve,
Göktürkten de 2 arama vardı

Göktürk anlamış mı acaba. O futbol takımına transfer olmuştu ve yaklaşık bir senedir eve iki üç kez gelmişti. Onu da çok özlüyorum

Nefesimi verip slayı aradım. Şarjda olduğu için kulağıma koyamayacağıma göre hoparlöre aldım.
Beş altı çalıştan sonra açtı

* Alo. Sıla * dedim ben
* Tuana!? * Diye başladı sesini yükselterek. * Ya kızım sen neredesin neden telefonuna cevap vermiyorsun öldüm meraktan çağan kafayı yedi bize geldi size gitti annenle  karşılaşmış senin haberin var mı !?? * Hepsini göz devirerek dinlerken son cümleyi duymamla kaşlarım havalandı

* Ne? Bize mi gitmiş?? * Dedim şaşkınlıkla

* Evet. Gökçe abla kapıyı suratına çarpmış * dedi. Yutkundum
* Neredesin sen?? * Dedi.
Kendimi toparlayıp cevap verdim

* Çağanın evinde * dedim hala şaşkınlıkla

* Hangi çağan? * Dedi anlamayarak. Somurt surat takındım kendime

* Şengül. Şarkıcı olan sılacım sana da imza almamı ister misin?? * Dedim aptala anlatır gibi. * Allah'ım ya kızım kaç tane çağan var tanıdığım * dedim

* Sen de hamile olduğundan beri her şeye sinirleniyorsun ha! Allah Allah soru sordum işte * dedi tersleyerek. Gözlerimi devirip nefesimi verdim

* Çağanın evi mi varmış? * dedi kaç saniye sustuktan sonra

* Varmış işte. Ben de yeni öğrendim * dedim olanların üzerime saldığı yorgunlukla

* Bak sen şu sarı çocuğaa * dedi " vay be " der gibi uzatarak.

* Neyse sıla * dedim. * Ben kapatayım. Zaten merak etme diye aradım * dedim

* Niye kız nereye kaçıyon? * Dedi sesine şeytanlık karıştırarak. Sabır dileyerek derin nefes aldım

* Uçurumdan atlamaya sıla! * Dedim artık dayanamayıp. * Kızım ölüyorum uykusuzluktan uyuyacağım * dedim

* Lan bak bana bağırma telefonun arkasından cimciririm seni ! * Dedi o da kızarak. Biz neden bağırıyoruz ya

* Bana adresi söylersin yarın gelir görürüm seni * dedi birden sesi daha sakin çıkarak. * Gelip görüp emin olmam lazım. Sana iyi bakabiliyor mu, yerin rahat mı * diye saydı. Nefesimi vererek güldüm

* Tamam atarım * dedim.

* Hadi git uyu. Yeğenimin de yanağından öp benim yerime * dedi yaşlı neneler gibi

* Kızım daha ayağı belli değil yanağını nerden bulayım da öpeyim dalga mı geçiyorsun? * Dedim kaşlarım havalanarak

* İyi be sen de çağanın yanağından öp ne de olsa bir nevi çağan sayılır * dediğinde nefesimi vererek elimin içini alnıma vurdum