Bir hafta sonra/ Tuana'dan
Bugün hava gerçekten çok güzeldi. Tam yaz havası ve ben böyle havalarda her zaman olduğu gibi yine kendimi mutfakta bulmuştum
Kurabiye yapıyordum. Yani yapıyorduk
* Dereceyi ayarladım * dedi çağan fırının önünde oturduğu yerden kalkıp. Son bir tepsilik kalan kurabiyeleri de dizip ilk koyduğumuzun pişmesini bekledim
* O zaman eline sağlık * dedim gülümseyip. Gülerek başını salladı
* Anne! * Diye mutfağa dalınca ikimiz de sese doğru döndük. Bu çocuk hep koşturuyor
Bana doğru koşunca kucağıma aldım* Hım? * Dedim emrine amade gibi dik durup. Gülerek çağana bakıp bana döndü
* Ben bi şey öğrendim * dedi parmağını dudağına bastırıp
* Ne öğrendin? * Dedim
* İstemee! * Dedi ellerini havaya açarak. Kaşlarım çatılarak çağana verdim bakışımı. O da anlamadığı için aynı şekilde Can'a baktı
* İsteme? * Dedi Çağan. Hemen ona döndü Can
* Evet. Evlenmek için önce istemeye gidiyolarmış ve sen de annemi isticeksin sonra evleniceksin * dediğinde kaç saniye kaşlarım havalanarak çağana baktıktan sonra kahkaha atmaya başladım
* Neh! * Dedi Çağan
* Duydun baba! Annemi ben ve Serkan dedemden isticeksin biz de vericez ama önce ikna etmen lazım * dedi çağana örf ve adetlerin hocasıymış gibi anlatarak
* Tuana ne diyor bu? * Dedi Çağan çatılı kaşlarıyla elini Can'a savurarak bana bakıp. Dudaklarımı büküp başımı yana eğerek omuz attım ağırca. Can'ı daha sıkı tutmak için yukarı attım kucağımda. * Biz yarına nikah için tarih aldık ne istemesi?? *
Kaşlarımı çattım* Sen beni istemeden evleneceğini falan mı düşünüyordun yoksa ha? * Dedim tek kaşımı kaldırıp
* Evet? * Dedi omuzlarını kaldırarak. * Bu yüzden birlikte gidip yarına tarih aldık ya hani * dedi sanki hafızam gitmiş gibi anlatarak. Kaşlarımı iyice çattım
* Demek öyle ha?? İyiki Can söyledi bak sen işin içinden sıyrılmaya meyilliydin demek ki * dedim. Şaşkın şaşkın bakıyordu bana. Can'a dönüp yanağını öptüm
* Aferin aşkım * dedim ve mutfaktan çıktım kucağımda Can'la
* Ya oyun mu oynuyoruz bi beklesene * dedi Çağan arkamızdan gelerek. Onu takmadan merdivenlerden çıkıp odaya girdim. Hala peşimizden geliyordu ve Can buna gülüyordu. Can'ı yatağın üzerine bıraktım
* Ya bi dinle bi * dedi kolumdan tutup kendine çevirdi. Kollarımı önümde bağlayıp ağırlığımı sol ayağıma vererek bekledim
* Hah söyle dinliyorum * dedim. Nefes nefese kalarak Can'a bakış atıp yutkundu ve bana döndü
* Yarın nikah var? * Dedi çok hassas bir şekilde beni ikna etmeye çalışarak. Evet nikah var ama şu isteme olayı kulağıma eğlenceli geldi ve asla vazgeçmem
Gülmemek için direnerek başımı eğdim
* Canımın içi bak, * dedi omuzlarımdan hafif tutup iyice kendine çevirdi. Tatlı tatlı gülümsemeyle. Yok bu defa kanmam
* Hani. Birlikte gittik hatta sen dedin yarın olsun diye o kadar hazırlık yani * dedi başını bir sağ omzuna bir sol omzuna yatırarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fedakarlık
Genç KurguAramıza kocaman 𝒏𝒆𝒅𝒆𝒏𝒍𝒆𝒓 girdi ama o arayı kapatan küçük bir 𝒎𝒖𝒄𝒊𝒛𝒆 oldu : )