Fedakarlık

Evim

Tuana'dan

* İyi geceler bitanem benim* dedim yorganını iyice üzerine çekerek saçlarını öptüm
Gözlerini kapatınca ayağa kalkıp ışığını kapatarak odasından çıktım.

Evin çoğu ışıkları kapalı olduğu için karanlıktı. Koridorun ışığını yakarak mutfağa indim su içmek için. Bardağımı doldurup elime alarak yukarı çıktım. Odaya girdim
Daha uyumamıştı. Kapıyı kapatarak yatağa ilerledim. Bardağımdan bir kaç yudum adım ve komodinin üzerine bırakıp pijamalarımı dolaptan aldım

Üstümü değiştirmek için banyoya gitmek amaçlı kapıya doğru ilerledim. Kapıdan çıcakaccen kolumu tutunca ona döndüm. Yorgun bir tavırla kapıyı kapatıp beni karşısına çekti ve aramızdaki mesafeyi azalttı
Kolumu bırakıp sıkıca belimi tuttu kaçmayayım diye. Herhalde

* Tuana * dedi nefesini uzunca vererek. Bıkmış görünüyordu
* Yeter bu kadar kaçman hadi bırak artık sen de yoruldun ben de * dedi. Yüzüne bakmıyordum
Yorulmak mı? Daha ne yaptım ki?

* Bakmayacak mısın yüzüme? * Dedi sesi gittikçe düşerek. Gözlerimi yumarak derin bir nefes aldım. Sonra başımı kaldırarak yüzüne baktım. Yüzü kötü görünüyordu
* Bana uzak davranma lütfen * dedi başını yavaşça sallayarak. Ben yüzüne bakmaya devam edince bakışı dudaklarıma giderek kaç saniye takıldı. Sonra öpmek için yaklaştığında dudaklarının sürtülmesiyle elimi göğsüne koyarak engel oldum
Anlamsızca bakarak biraz geri çekildi

* Yarın, toplantıya iyice hazır olmam için, erken uyumam lazım * dedim kaşlarımı kaldırıp. * İzininle yani * dedim hayıflanarak dudaklarımı kıvırdım. Öylece bakınca kapıyı açıp odadan çıktım

Bunu sen istedin. Artık bana yaşattıklarının aynısını sana yaşatarak ne hissettirdiğini sana da hissettireceğim Çağan bey. İster kırıl, ister nefret et. Bundan sonra oturup ağlamayacağım

Sabah/ Tuana'dan

Toplantı başlamıştı. Ateş Doğan ile olan toplantıydı. İki gün önce toplantı teklifi gelmişti. Ben kendim şahsen ilgilenmiştim bu kez. Şirketleri son üç senede en iyi ve kârlı işler yapan bir şirketti. Bunu göz ardı edemezdim tabiki
Özel olarak ilgilendim

İki kez telefon görüşmesi yapmıştık kendisiyle. Bugünse sonunda toplantı gerçekleşecekti ve kendime göre çok iyi hazırlandım
Hazırdım yani

Odanın önüne varır varmaz derin bir nefes alıp kapıya tıklayarak içeri girdim.
Fetih, Sema, Büşra ve Barış da vardı. Bizim şirketten. Bir de Çağan tabi
Ve masanın diğer kısmında ise Ateş ve kendi çalışanları

İçeri girince bakışlar bana dönerek kapıyı kapatıp Ateş beye ilerledim. Zaten görür görmez ayağa kalktı

* Tuana hanım! Hoşgeldiniz * dedi samimi bir gülümsemeyle. Aynı şekilde gülümseyerek elini sıktım

* Merhaba. Siz de hoşgeldiniz * dedim başımı sallayıp.

* Nihayet karşı karşıya toplantı yapmak nasip oldu * dedi hala elimi bırakmazken. Gülüş atarak başımı salladığımda bakışım çağana kayınca hafif çatılı kaşlarıyla bizi izlediğini farkettim

Yavaşça elimi çektim

* Buyrun lütfen biz de sizi bekliyorduk * dedi Ateş bey karşısındaki sandalyeyi göstererek. Kaç saniye boş olan sandalyeye, yani masanın başında oturan çağanın solundaki sandalyeye baktıktan sonra onaylayarak geçip oturdum

Ben oturunca Ateş bey de ceketinin düğmesini açarak geçip karşıma oturdu

* Evet? Başlayalım * dedim ellerimi masanın üzerinde birleştirdim