Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkadaşlar
♫⋆｡♪ ₊˚♬ ﾟ.
Annemle babam hiç tanımadığım bir akrabamızın düğününe gittikleri için Sue'yi eve atmaya karar verdim.
Tabii bir erkek olsaydım bu mümkün olabilirdi. Gerçi Sue benim erkek versiyonumla pek ilgilenmezdi, yakışıklı bir erkek olmayacağım kesin çünkü.
Ama yine de onu çağırdım çünkü yarın çok önemli bir quiz var ve üç saattir çalışmaktan ikimizin de beyni ermişti. Mola vermek adına salondaki koltuklara yayıldık, bu mola muhtemelen ders çalışma süremizden de fazla olacaktı.
Sue'ye, Chris'e karşı hislerimin daha da yoğunlaştığını ve dün gece parkta bana gitar çaldığını söylediğimde ilk verdiği tepki gibi negatif yaklaşmamış, ciddi olduğumu anladığı için destek olmaya karar vermişti. Bu da beni biraz olsun iyi hissettirmişti, çünkü Sue mükemmel bir psikolog adayı idi. Çok güzel konuşuyordu.
"Yani hemen açıl demiyorum ama en azından seni bir çocuk gibi görmekten vazgeçmesini sağla, böylece daha yakın olabilirsiniz."
Yayıldığım koltuktan kendimi bilerek atıp halıda uzanarak ona döndüm, "İyi de nasıl? Beni her gördüğünde küçük çocuğunu görmüş gibi gülüyor!"
Sue kahkaha attı, "Çok tatlı olduğun içindir o. Seni biraz değiştirmemiz lazım."
Oturur pozisyona geçtim, "O nasıl olacak?"
"Öncelikle şu aptal renkli tokalardan vazgeç, ve kıyafetlerin! Sence de rengarenk giyinmek için fazla büyük değil miyiz?"
"On yedi yaşındayız Sue."
"Tamam işte yeterince büyük. Bir keresinde formanın üstüne siyah kazak giymiştin, çok güzel olmuştu o zaman. Saçlarını da açık bırak, şu pembe yanaklarına da bir çözüm bulmak lazım. Böyle kim seni ciddiye alsın?"
"Onlar doğal ama ya! Ne yapayım kızım? Kışın soğuktan, yazın sıcaktan kızarıyorlar."
"Yerinde olmak isteyen çok kız var. Neyse, yanaklarını düzeltemiyorsak başka bir çözüm buluruz. Yüz ve çene yogası! Böylece keskin yüz hatların olur, bu da seni çekici gösterir."
Derin bir iç çektim, "Doğduğumdan beri mochiye benziyorum, insanlar bu yüzden yanaklarımı bu kadar çok sıkıyor."
Omuz silkti, "Eh, estetik olamayacağına göre yoga yapacaksın. Ablamda görmüştüm, bazı aparatlar oluyor; gidip alırız yarın."
Kafamı salladım, Sue'nin ablası gibi karizmatik bir kadın olmak için onun her adımını takip etmeye hazırım.
Kapı çaldığında kaşlarım çatıldı, bizimkiler saat ondan önce gelmezlerdi. Hızla kapıya ilerlediğimde Sue de peşimden geldi. Kapıyı açınca karşımda Chris ve biraz arkada duran Felix'i görünce yutkundum. Chris... Günün her saati yakışıklısın ama ya!
