15 | Flowers

676 116 155
                                    

Çiçekler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çiçekler

♫⋆。♪ ₊˚♬ ゚.

Dersin bitmesine on dakika kalmıştı. Bu beni en çok zorlayan ders olduğu için mıdır bilmem ama beynim uyuşmuş, bedenim çökmüş gibi hissediyorum. Tabii bu yorgunluğumda tüm gece Boys' Revolution şarkılarıyla dans etmemin de payı vardı. Onlarla tanışmış olmak beni o kadar mutlu etmişti ki heyecandan uyumamıştım bile.

Hepsinden imza almış ve paylaşmamak üzere fotoğraf çektirmiştim. Fanlar bunu öğrenirse deliye dönebilirlerdi. Bazen çok acımasız oluyorlar ya...

"Hey." sıkıntıdan saçma sapan şeyler düşündüğüm esnada yanımdaki Jeong In'in beni dürtmesi ile ona döndüm, "Hoca sana soruyor."

Eyvah...

"N-ne?" panikle Bay Archibaldo'ya baktım. Yine o kalın kaşlarını çatmış, gözlerini üzerime dikmişti. Kahretsin ya! Dersi dinlemeyip bir yerlere daldığımı fark edince soru sormuş.

"Evet Bayan Kim, cevap nedir?"

Daha soruyu bilmiyorum ki cevabı bileyim!

Çaresizlikle yutkunduğum esnada Jeong In yavaşça bana doğru bir kağıt uzattı sıranın üzerinden. Çaktırmadan kağıda baktım.

"Alexandre Dumas'ın hangi akımı temsil ettiğini sordu. Romantizm!"

Hemen hocaya döndüm, "Romantizm akımını temsil eder, en önemli eseri de Üç Silahşörler'dir."

Memnun bir şekilde kafasını salladı, "Güzel. Dikkatini daha çok vermeye çalış."

"Afedersiniz hocam." o beyaz tahtaya döndü, ben de yerime oturdum. Oh... Ucuz yırttık!

Ders bitince Jeong In ve Karmen ile birlikte amfiden çıktık. Kafeteryaya varınca üçümüze kahve ve ayriyeten Jeong In'e en sevdiği çikolatadan alarak oturdukları masaya ilerledim.

Çikolatayı önüne koyunca kaşlarını çatıp gülmüştü, "Bu ne şimdi?"

"Sayende hocadan azar işitmekten kurtuldum, küçük bir teşekkür hediyesi."

Karmen kıkırdadı, "Bay Archibaldo'dan azar işitmek çarmıha gerilmekten farksızdır. Gerçekten şanslıydın Millie!"

Ben de güldüm, fazlasıyla haklıydı. Jeong In arkasına yaslanarak kollarını birleştirdi, "Bunun yerine bana son zamanlarda ne düşündüğünü söyleyebilirsin."

"Ne?"

"Eskisi gibi değilsin şu son birkaç gündür. Hep bi' bulanık, kafan dolu... Bir sorun mu var? Sen normalde dersleri can kulağıyla dinlersin."

Ben ne cevap vereceğimi bilmeyip yutkunurken Karmen kafasını salladı, "Haklı. Ben de sormak istiyordum ama çekindim. Hayatında bir problem mi var? Ne gerekiyorsa yapabiliriz. Değil mi In?" Jeong In'den onay beklercesine ona döndü ama Jeong In pür dikkat bana bakıyordu ve bu beni daha çok geriyor.

Aleatory | Bang ChanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin