Piyano Dersleri
♫⋆。♪ ₊˚♬ ゚.
Birkaç gün önce Seungmin'in önerdiği piyano hocasından anneme bahsetmiştim, onun ve babamın da hoşuna giden bu piyano çalma merakım sayesinde hoca ile görüşmeye gitmiştik. Beni kursa kaydettirdikten sonra klavye almak için bir mağazaya girdik.
Babam, evimizde piyano alacak kadar büyük bir alan olmadığını ve olsa da komşuların piyano sesi yüzünden rahatsız olabileceklerini söylemişti. Bu yüzden pratik yapmak için sadece orta boyda bir klavye alacaktık. Tabii piyano ile klavye çok farklıydı ama başlangıç için işe yarayabilirdi. Zaten kursum akşamları olduğu için her gün pratik yapma şansım olacaktı.
Klavyeyi alıp odama yerleştirdikten sonra intenretten ders videoları izlemeye başladım. Sanırım babamın dediği gibi müziğe yatkınlığım doğuştandı, çünkü hızlı öğreniyordum. Tabii bu annemin 'keşke matematiği de bu kadar hızlı öğrensen' cümlelerine maruz kalmama engel değildi.
Öğleden sonra üçe kadar klavye ders videoları izlemiş, öğleden sonra da ukulele çalmıştım biraz. Babam hala bana gitar almamıştı ama bu artık çok büyük bir dert değildi. Nedense eskisi kadar kafayı takmıyordum. Zaten okulda müzik odasında gitar vardı. Müzik öğretmeni ile birlikte çalıyorduk bazen. Hem harçlığımdan arttırdıklarımla kendi kendime alabilirdim.
Kafamı başka şeylere fazla yorduğum için artık böyle küçük şeyleri umursamıyorum sanırım.
Chris beynimin tamamını işgal ediyordu...
Ona hediye ettiğim minik ve masum öpücüğün ertesi günü okula giderken aynı anda çıkmıştık evlerimizden. Kapıda karşılaşınca benim yüzüm utançtan ısınırken o her şeyden habersiz kocaman gülümsemiş ve "Günaydın Kim Mil!" diye selam vermişti her zamanki gibi.
O günün üstünden üç gün geçmişti ama ben nedense hala onu görünce utanıyorum. Dudaklarından öpmemiştim ki sonuçta! Dudak çizgisinden, minnak, ufak bir buseydi alt tarafı...
Bilmiyorum, yine de tuhaf hissettiriyor. Sanki içimde yarım kalan şeyler var. Belki de bu Chris'in taşınma meselesinin ilerlemesi ile alakalıdır. Çünkü bu sabah annemle Hae teyze konuşurken duymuştum; Chris ayrı eve çıkmak istediğini ailesine söylemiş.
Ve maalesef ailesi de izin vermiş...
Zaten yirmi yaşında bir gence neden izin vermesinler ki? Üstelik Chris gibi aklı başında ve sorumluluk sahibi bir genç ise.
Okulda kafam hiçbir dersi almıyor, Chris'i düşünmeden edemiyordum. Kalemi elimde çevirirken camdan dışarı bakıyordum. Diğer sınıfların yakar top oynamasını izlerken Chris'in şu an eşyalarını toplayıp toplamadığını merak ediyordum.
Ya ben eve döndüğümde çoktan gitmiş olursa?
İçimi derinden bir korku sararken kalemim elimden düştü. Düşüncelerimden uzaklaşırken bakışlarımı camdan ayırıp düşen kalemi aldım. O sırada Sue de dikkatini bana verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aleatory | Bang Chan
FanfictionMelodiler, ritimler, sözler ve notalar; bir de benim küçük ukulelem. 27.12.2023 ©adoyyakli