3000 kelimelik bölüm yazdım o kadar, yorum yapın da okuyalım ayol 💋
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hastalık
♫⋆｡♪ ₊˚♬ ﾟ.
Saatler on ikiyi geçeli çok olmuş, genç kız hala banyodan çıkmamıştı. Onun için endişe eden arkadaşı, banyo kapısının önünde dikilmeyi kesip salondaki ablasının yanına döndü panikle.
"Abla, Mil hala duşta. Çok uzun süredir orada, korkuyorum. Normalde bu kadar uzun sürmezdi."
YouTube videosunu düzenleyen Sua, duydukları ile paniğe kapılarak Sue'ye bakmış ve hızla ayağa kalkıp banyoya ilerlemişti. Sue de onun peşinden gitti.
Birkaç kere kapıyı tıklattı Sua, "Mil... İyi misin canım? İşin bitmedi mi?"
Mil'in küveti önceden doldurduğunu bildikleri için su sesinin gelmemesi normaldi ama bugün yaşadıklarından sonra banyoda bu kadar uzun süre kalması kızları endişelendiriyordu. Mil, gözyaşları içinde eve döndüğünde ikisi de başta hiçbir şey anlamamıştı. Mil ise ağlamaktan ve hissettiği acıdan dolayı onlara doğru düzgün anlatamamıştı. Sadece Yura içinmiş diyip durmuştu.
Sua onu sakinleştirmek adına duşa girmesinin iyi olacağını söylemişti. Mil hazırlanıp banyoya girince de Sue hemen Felix'e mesaj atıp durumu anlatmış ve bir bilgisi olup olmadığını sormuştu. Birkaç dakika önce Chris ile konuşmuş olan Felix'in her şeyden haberi vardı ve Sue'ye bir özet geçmişti. Böylece kız kardeşler ne olduğunu anlamışlardı.
Mil büyük bir hayal kırıklığı, öfke ve hüznün eşiğindeydi.
Sua en büyükleri olarak daha mantıklı bir çerçeveden bakıyordu duruma. Ona göre Chris suçlu değildi, sadece ufak bir hatası vardı. O da Mil'in Yura hakkındaki düşüncelerini bildiği halde Yura'nın prodüktörlüğünü yaptığını saklamasıydı. En azından bu şekilde Mil o şarkıları dinleyip umutlanmazdı.
Sue ise hem arkadaşının bu haline üzüldüğü hem de Sua'dan küçük olduğu için Mil ile aynı açıdan bakıyor, Chris'e içinden nefret kusuyordu. Ona göre Chris yalancının tekiydi ve Mil'i oyalamıştı. Ama bu düşüncelerini kendine saklıyor çünkü yangına körükle gitmek istemiyordu.
İçeriden ses gelmeyince Sua birkaç kere daha tıklattı kapıyı, "Mil, hadi çık da konuşalım. Bak uzun zamandır sudasın, hasta olacaksın. Hadi güzelim, çık artık. Bizi korkutuyorsun."
Arkadaşının kendisine zarar vermiş olma ihtimali yüzünden korkudan gözleri dolan Sue, ablasının kolunu tuttu, "Abla ne yapacağız?"
Sua bir süre düşündü, "Bu kapıda sadece asma kilit var değil mi?"
"Evet, neden?"
Kafasını sallayarak kapıdan uzaklaştı Sua, "Çekil, kapıyı kilidi kıracağım. Zaten sağlam bir şey değil."
