Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Havuz
♫⋆｡♪ ₊˚♬ ﾟ.
Ailelerimizin nasihatleri ve gözyaşları eşliğinde onlara el sallayıp otobüse binmiş, çoktan hareket etmiştik bile. Başımı cama yaslamış yolu izlerken Chris'in elimi tutması ile ona dönmüştüm. Yüzündeki tebessüm beni de gülümsetti.
"İyi misin?"
Hafifçe iç çektim, "İyiyim. Yani sanırım..." ona taraf oturmak için duruşumu düzelttim, "Zaman hızlı geçtiği için üzülüyorum biraz. Her şey olup bitiyor, biz geriden geliyormuşuz gibi hissediyorum."
"Sana böyle düşündüren nedir güzelim? Bak, her şey yolunda işte. Benim bilmediğim canını sıkan bir şey mi oldu?"
Kafamı iki yana salladım, "Sadece bu vedalaşma beni duygulandırdı. İlk ayrıldığımda ağlamıştım hatta, sanki yurt dışına okumaya gidiyorum gibi drama yapmıştık babamla..." son cümlemle kahkaha attı, "Babanın sana düşkün olmasına şaşmamalı. İlişkimizi açıkladıktan sonra gözleri üzerimden ayrılmadı!"
Ben de güldüm onunla birlikte, "Anneme kıyasla babam daha duygusaldır, en azından konu ben olunca. Annem hayatı her şeyiyle öğrenmem gerektiğini savunur, babama göreyse hala on yaşında bir kız çocuğuyum."
"Hmm~" elini uzatıp burnumu sıktı, "Öylesin gerçekten."
İkimiz de güldüğümüzde biraz daha iyi hissetmiştim. Chris cebinden kablolu kulaklığını çıkarıp tekini benim kulağıma taktıktan sonra bir şarkı açtı. Yine onun yazdığı ve her zamanki gibi mükemmel olan bu şarkı sayesinde huzurla gözlerimi kapattım; Leave
♫⋆｡♪ ₊˚♬ ﾟ.
Eve döneli iki gün olmuştu. Derslerim henüz başlamadığı için şu birkaç günün de tadını çıkarmak istiyordum. Dersleri daha yeni biten Sue için ise tatil şimdi başlıyordu ve ailesinin evine dönmeden önce birlikte bir şeyler yapalım diye düşünmüş, onlarca fikri eleyip havuza gitmeye karar vermiştik.
Aslında buna karar vermemizde Sua unnienin üye olduğu havuz kulübüne ücretsiz girebiliyor olmamızın da etkisi vardı. Huyumuz kurusun.
Chris'e de gelmesi için mesaj atmıştım ama “hiç havuz havasında değilim bebeğim, siz gidin sonra haberleşiriz.” demişti ve bu çok canımı sıkmıştı. Elbette her dakika yan yana olmak isteyen vıcık vıcık çiftlerden değildik ama şu iki gündür günaydın ve iyi geceler mesajları hariç hiç iletişime geçmemiştik. Ben de birlikte havuza gitmenin eğlenceli olabileceğini düşünmüştüm. Hem Chris kendisine hiç önem vermiyordu iş yüzünden, çok yoruluyordu, ben ise yanında olamadığım için kötü hissediyorum.
Zaten derslerim başladıktan sonra görüşme sürecimiz kısıtlanacaktı, onun da yoğun programı sağ olsun ben şirkete gitmesem zor görüşüyorduk. Bugün de izin günü olduğunu bildiğim için gelmemesine üzülmüştüm. Ama Kim Mil'de çareler tükenir mi? Tabii ki hayır!
