Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayal Kırıklığı
♫⋆｡♪ ₊˚♬ ﾟ.
| Bang Chan |
Changbin ile sofrayı kurarken, kahvaltıyı neden Changbin'in değil de Min Ho'nun hazırladığı hakkında çıkan tartışma(?)yı sadece dinleme taraftarıydım. Zira Changbin'in çenesi çekilmiyordu.
"Haksız mıyım kardeşim ya? Dünden haber vermiştim ben, yarın size güzel bir kahvaltı hazırlayacağım diye. Ama bi' uyandım ne göreyim? Min Ho beyimiz çoktan her şeyi hazırlamış bile. Sonra Changbin niye ev işlerine yardım etmiyor? Fırsat mı verdiniz!?"
Min Ho, yumurta rulosunu tavadan alıp tabağa koyarken bize döndü, "Öğleye kadar uyuduğun için olabilir mi kardeşim? Kahvaltı dediğin erkenden yapılır, sana kalsa akşam yemeği yiyecektik lan! Ben de baktım uyanmıyorsun, iki dakikada halledeyim dedim."
Changbin haksız olduğunu anlayınca bir an sessizleşti, "Tamam bu benim hatam, uykum ağır olabilir. Ama bir dahakine kesinlikle ben yapacağım ve ikiniz de hayran kalacaksınız. Hatta akşam yemeğini de ben yapacağım!"
Changbin'in bizimle ilgilenmediğine emin olduğum bir an, Min Ho'nun yanına yaklaştım. Amerikan tarzı mutfak olduğu için bizi duyması muhtemeldi, bu yüzden fısıldayarak konuştum.
"Derdi ne bunun? Niye birden bire ev işlerine merak saldı?"
Min Ho, Changbin'e bakıp güldü. "Şu stajyer kız var ya, onunla tartışmışlar. Kız, Changbin'in hiçbir iş beceremediğini iddia etmiş, bizimkinin de zoruna gitmiş işte. Kendini kanıtlamaya çalışıyor."
Sessiz bir kahkaha attım, "Choi Yoko mu? Aman Tanrım... O kızla uğraştığına inanamıyorum. İkisi de birbirinden beter, bu savaşın kazananı olmaz."
"Yoko kendi şarkılarını yazıyor, bu yüzden Changbin'in prodüktörlüğünü istemiyor ama PD-nim Yoko'nun şarkıları hakkında pek olumlu düşünmüyor. Grubu, Changbin'in yazdığı şarkıyla çıkış yaptırmak konusunda kararlı."
Gözlerimi devirdim, "Keşke bunu Yura için de düşünseymiş..."
"Hm?"
"Boşver." tabakaları alıp masaya döndüm, "Hadi kahvaltımızı yapıp bir an önce çıkalım. Bugün dersim var, okula gitmem gerek."
Changbin, ağzına bir dilim salatalığı atarken sırıttı, "Hah, iyi ki liseden sonra şirkete başvurmuşum! Üniversite okumamak bana hiçbir şey kaybettirmedi, mis gibi işim var."
Min Ho kahveleri doldururken tek kaşını kaldırarak ona baktı, "Ha ömrünün sonuna kadar şirkette çalışacağına eminsin yani?"
"Niye emin olmayayım? Sen ne kadar iyi bir dans hocasıysan ben de o kadar iyi besteciyim kardeşim. Roxy'nin en hit şarkısını benim yazdığımı unuttun herhalde?"
