ARSEL [ Yarı texting +18 ]

• 21 •

Selamlar..

Tekrar beraberiz.

Bölümler umarım hoşunuza gidiyordur.

🎶Bu bölümün şarkısı🎶
"Chills-Dark Versiyon"

İyi okumalar dilerim..

Ç

ok garipti..
Sahiden çok garip ve inanılmazdı.
Ayaz'a yıllardır açılamazken, ona dokunmayı isteyip dokunamazken şu an ellerimin arasındaydı. Çok garip ama çok hoş hissettiriyordu. İçimdeki arzu, istek ve aşk.. Yoğun hislerim ele geçiriyordu beni.

Yutkundum.

Ayaz' şu anda ilk defa savunmasızdı karşımda. Duvarları yoktu, şeffaftı, o ilk defa bana karşı kendisi gibiydi. Tabi bilinci yerindeyken. Şu anda masum bir çocuk gibi uyuyordu, pekala masum sayılmaz.. O kelepçeler, bedenini saran gömleğinin üzerinden belli olan kasları, kemikli yüz hatları, hafif çıkmış sakalları, asla masum değildi.

Şeytanın vücut bulmuş haliydi sanki..

Bende o şeytana aşık bir günahkar..

Alnı hafif ıslanmıştı, sanırım rüyasında Bartuyu dövmekle meşguldü. Gülümseyerek yatağa doğru ilerledim. Islak olan saçlarımı bileğimdeki tokayla topuz yaparak yayağın ucuna oturdum.

"Şimdi ne yapmalıyım?" kendi kendime aynadaki yansımamla bakıştım bir kaç saniye ardından aklıma sızan sahneyle kaşlarımı çattım.

"Şu demek bebeğim, kana kan, dişe diş, göze göz." üzerimden kalkacağını hissettiğim anda elimle önü açık olan gömleğinin kumaşını yakaladım. "Eğer o kapıdan çıkarsan Ayaz, bunun cezasını sana ağır keserim." güldüğünü hissettim. Hayır gerçekten gülüyor hissetmedim, gülüyor! "Demek pençelerini çıkartma kararı aldın? Şu halini gözlerimle görmek isterdim." beni hafife alıyor olabilir miydi?

Eğer öyleyse buna bin pişman olacaktı. Ah Ayaz ah senin içindeki canavar benim içimdeki şeytanın yanında ne ki?

"Her şeyin bir bedeli vardır Ayaz Yaman."

"Bedel mi? En fazla ne olabilir? Yine beni tahrik edip kaçabilirsin? Sana yaptığım gibi.." dudağını kulağıma yaklaştırdı, "Birbirimize ceza keserek nereye varacağız bakalım." geriye çekilmesinin üzerinden saniyeler geçmişti, "Sen kaşındın, unutma bunu." güldüğünü yine beli ederek o tınlamasını duymamı sağladı ve gülüşünün ardından kapının kapanma sesi kulaklarıma doldu. Sinirle gözümdeki bandı çıkartıp kenara fırlattım.

Gözlerimde beliren sinsi bakışlarla yataktan yavaşça kalkarak üzerimdeki bornozun ipini çözdüm. Üzerimden kayarak yere düşen bornozu ardımda bırakarak aynanın karşısına işerledim ve toplu olan saçlarımı açarak dağınık ama hoş bir şekle soktum.

Bu gece o geceydi.

Ayaz'dan alacağım intikamımın tam da sırasıydı. Gözlerim üzerinde gezindi, nasıl da savunmasız yatıyordu.

Aniden haraket eden bedeninden kendisine gelmeye başladığını anlamıştım. Yavaş adımlarla yanına giderek kenarda duran sandalyeyi çektim ve hemen karşısına oturarak bacağımı diğer bacağımın üzerine attım.

"Ah demek sonunda uyandın yakışıklı prens." gözlerini aralamayı sonunda başardığında tüm odak noktası bendim. Tabi karşımda sadece iç çamaşırlarıyla duran bir Ayaz olsa bende böyle bakardım.