• 18 •

3.1K 55 5
                                    

Ateşli Barbie'lerim nasılsınız?

Görüyorum harikasınız.

Beybiler bırakın işi gücü şu ateşli bölümü okuyun hayatınız renklensin.

İyi okumalar..

*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*

Derin bir nefes alarak bilgisayardaki son maili de göndere bastım ve gülümseyerek ayağa kalktım. Masada duran telefonda saate kaydı gözlerim altıya geliyordu çıkış saati yaklaşmıştı ve Ayaz odaya son gidişinden sonra hiç gelmemişti. Üzerime takımımın ceketini giyerek çantamı omzuma astım ve masamı toparlayıp son kez Ayaz'ın masasına baktım.

Masaya baktığım anda aklıma bir kaç saat önce o masanın üzerinde olanlar geldiğinde yutkundum. Kasıklarımda hissettiğim hafif sızıyla soluk verip kapıya ilerledim.

Odadan çıktığımda şirketteki bir çok çalışanın çıktığını fark ettim. Yine sonlara kalmıştım. Etrafta göz gezdirerek alt kata indim Ayaz hiçbir yerde görünmüyordu. Zemin kata indiğimde kafeteryada oturan Eda ve Mert'i görmemle yanlarına ilerledim. Beni bekledikleri kesindi.

"Tam şuraya öyle bir kök saldım ki bir kaç yıla tarihi eser diye müzeye koyarlar beni." Eda ayaklandığında Mert de ayaklanmıştı.

"Kızım şirket boşaldı sen hala nanay."

"Eda işlerim uzadı biraz.." gözlerime ben bilirim o işleri diyen beş numaralı bakışını yolladığında dudaklarımı birbirine bastırdım. Çatık kaşlarla ellerini beline yerleştirdi.

Bismillah geliyor gelmekte olan. "Hayır anlamıyorum siz ikiniz." hızla gözleri Merti bulduğunda yine tartıştıklarını anlamam zor olmadı.

Mert korkuyla yanıma geldiğinde gülmemek için direndim.

"Mert sen ne yaptın yine oğlum?" başını sorma der gibi salladı,

"Su içtim." kaşlarımı çattım, "Ne?"

"Vallaha su içtim sadece."

"Beni çıldırtmak için mi varsınız?" sırıttım, bu gün Ayaz"ı nasıl çıldırttığım aklıma sızarken dudaklarımı ıslattım. Ah ikizim onca söz eder ben sadece işime geleni algılarım. Afra kuralı ne olursa olsun sen oradan kendi payını al gerisini bırak zihinde yük olmasın.

"Hayır ben başkasını çıldırtmak için varım Edicik." elindeki elmayı bana doğru atar gibi olduğunda Mertin ardına saklandım. "Edicik mi? Şimdi sana kızasım kaçtı kusucam şuraya."

"Kusma karıcım kusma."

"Sus Mert, kusarım sanane? Sen git, git o sarışın kadının yanına ona karıcım de."

"Ya güzelim ben neden gidip ona karıcım diyeyim?" aniden ortam sesizleşti.

"Birde de istersen! Diyemezsin zaten!" elimle şakaklarımı ovuşturdum.

ARSEL [ Yarı texting +18 ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin