ARSEL [ Yarı texting +18 ]

• 24 •

Her şey çok güzel ilerliyor
ama yorum ve beğeni sayısı sabit.

Lütfen bir kaç yorum yapmayı ve oyu çok görmeyin.

Yorum ve beğeni sınırlı bölüm atmayı hiç istemiyorum amacım sizi eğlendirmek ama mutlu olmayı da istiyorum.

Lütfen o küçük yıldızı parlatın ve fikirlerinizi belli edin.

*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*

Öfkeden delirmiş gözleri.

Sıkılan yumrukları.

Birbirine bastırdığı dişleri ve gerilen yüz hatları.

Ayaz karşımda tam anlamıyla sinir küpü olarak duruyordu. Dudağımdaki gülümsemeyle yanımdaki adama baktım.

Kibarca gülümseyip sorduğu soruyu cevapladım "İyiyim Mete, iyiyim. Ahh Ayaz bey sizmişsiniz, kusura bakmayın lütfen göremedim sizi." burnumu hafif kırıştırıp koklar gibi yaptım. "Ayaz bey siz kadın parfümü mü kullanıyorsunuz? Markası her neyse inanın bana güzel kokmuyor."

Sözlerimden ne anladıysa gözlerinde beliren duygu kırıntılarını fark ettim, öfke ve çaresizlik. Evet çaresizlik. Suçunun ve hatasının farkındaydı, sebebi ne olursa olsun ona kızmakta haklı olduğumu düşünüyorum.

Sözlerime sadece Mete güldüğü sıra aynı anda Meteye döndü bakışlarımız. "Ayaz hala mı çapkınsın?" içimde oluşan kıskançlık hissi hem beni üzüyor hemde deli gibi sinirlenmeme sebep oluyordu.

Ayaz gözlerimin içine bakarak bakışlarıyla uzaklaş ondan diyordu ama nafile. Rüyanda görürsün it.

"Mete hiç değişmemişsin, hala boş konuşuyorsun." o an Metede garip bir auro sezdim. Kin? Öfke? Emin değildim ama iyi bir his değildi içimdeki.

"Bayağı oldu değil mi? Uzun zamandır görüşmüyorduk." Mete elini Ayaz'a uzattığında şaşırmıştım. Samimi sözleri Ayaz'la yakın olduğunu belirtiyordu, sanırım yanlış adamı koz olarak kullanmıştım

Aman, battı balık yan gider. Ayaz adamın elini yakalayarak gözlerini benden çektiği sıra yüzünde bir gram gülümseme olmazken konuştu, "Keşke daha da uzasaydı." benim şerefsizim gerilmişti bir tık.

Bir tık.

"Pekala seve seve uzatırım. Zaten bizde gidiyorduk." aniden parmaklarımda hissettiğim elin beni çekmesiyle ne olduğunu anlayamadan Metenin peşinden sürükleniyordum ki diğer bileğimden tutulmamla arada kelimenin tam anlamıyla lastik gibi esnedim.

Kollarımın kopacağını düşündüğüm sıra Metenin ardına dönüp neden yürümediğime bakmasıyla biraz olsun gevşemişti bileklerim. Metenin gözleri diğer bileğimi tutan Ayaz'ın eline kaydığında sırıttı. "Mete, bu geceni mahvetmek istemiyorum. Lütfen bana ait olana bir daha bu kadar yakın olma. Uyarıyorum."

Bir adım atarak yanımıza geri gelen Meteye kaydı bakışlarım. İkilinin arasında hangisi konuşursa ona bakar olmuştum.