Bölüm 1-Esra'nın Hikayesi

210 40 681
                                    

sen bu yarayı ne kadar dikmeye çalışsanda,yaran tekrar tekrar dikiş izlerinden kanayacak

Okulların kapanmamasına az bir süre kalmıştı. Okulun bahçesine yavaş adımlarla girdiğin anda gözlerim Eceyi aramaya başladı. Bu sabah uyandığımda yatağı düzeltilmişti ve Ece yoktu, büyük ihtimalle beni uyandıramayınca beklemeyip okula bensiz gitmişti.

Okulumuz 20 yıl önce kimsesiz çocuklar için yatılı bir şekilde yapılmıştı, babama ne olduğunu bilmiyorum ama annem ben 1 yaşındayken beni bir yetimhaneye bırakmış, yetimhanenin durumu pek iyi değilmiş ve zaten orada çok fazla çocuk varmış, 2 yıl sonra kendimi burada bulmuşum beni ve birkaç çocuğu buraya göndermişler, anlayacağınız kadarı ile beni kimse istememiş, ne ailem ne de yetimhanenin müdiresi... Yani 15 yıldır buradayım, Ece ile de burada tanıştım ben geldiğimde o çoktan buradaydı, nasıl buraya geldiğini bilmiyorum ama söylediğine göre onu 2 yaşındayken birileri sokakta bulmuş ve buraya getirmiş.

Bahçe bomboştu, derse girmiş olmalıydılar ve evet yine geç kaldım.

Koşa koşa koridordan geçtikten sonra sınıfın kapısının önünde durdum

"Her defasında Derin Hocanın dersine geç kalmazsam olmuyor, kadın bu sefer kesin beni derse almayacak bittim ben"

Kapıyı tıklatıp içeri geçtim "Hocam, geç kaldım özür dilerim uyuya kalmışım gerçekten bu defa sondu"

Derin Hoca sabır dileyerek yüzünü bana çevirdi "Ayla, sen gece uyumuyor musun kızım, her seferinde aynı bahane geçen sefer de sondu hocam demiştin o yüzden derse kabul etmiştim seni, bu sefer olmaz 25 dakika geç kalmışsın zaten ders bitmek üzere bu sefer alamam seni derse" dedi ve soruyu tahtaya yazmaya devam etti. Ecenin kıs kıs gülüşünü duydum, hain işte ne olacak, beni savunmak yerine arkamdan eğleniyor resmen.

"Hocam lütfen, bakın son 1gün devamsızlık hakkım kaldı, böyle giderse sınıfta kalacağım. Söz, son bu bir daha geç kalmayacağım" Derin hoca sabır dileyip içeri geçmem için izin verdi

İçeri geçip Ece'nin yanına oturdum, ders edebiyattı ve hoca yine, yine ve yine yazı yazdırıyordu. Defterimde sonra Ece'den alacağım notlar için bir sayfa boş bırakım ve tahtadakileri yazmaya başladım

Derse tam odaklanmıştım ki birisinin arkamdan dürttüğünü hissettim ve Derin hoca görmeden arkama döndüm, arkamda Bora ve Zeynep oturuyordu, Zeynep kesin derse odaklanmıştır Edebiyatı çok seviyor, büyük ihtimalle beni dürten Bora'ydı

Arkama döndüm ve Bora'nın bana bakan yüzü ile karşılaştım

"Ayla, 50 dakika geç kalmak nedir ya? Gece uyumadın mı sen?" Biraz daha gülerse Derin hocaya yakalanacaktık

"Bora salak mısın? Ders zaten 40 dakika nasıl 50 dakika geç kalmış olabilirim?"

"Sen onu bunu boş ver de, yakında Zeynep'in doğum günü var, ne alacağım ben ona ya!"

"Cidden bunu konuşmak için dersi mi seçtin?"

"Sürpriz olsun istiyorum, tenefüste hep Zeynep'leyiz şuan hazır derse odaklanmış duymuyor beni, bir fikir ver arkadaşına çok mu yani?"

"Bilmiyorum Bora, Zeynep'le sen daha yakınsın benden ayrıca zaten Derin hoca beni derse alsın diye çok uğraştım şimdi beni atmasın dersten konuştuğum için bir de" diyip önüme döndüm Bora arkamdan söyleniyordu

Derin hoca bir anda tahta kalemini masaya bırakıp bize döndü

"herkes bir kağıt çıkarsın sözlü yapıyorum"

Derin hocanın bu sözü ile birlikte herkes sızlanmaya başladı

Esra, Derin hocayı sözlü yapmaması için ikna etmeye çalışıyordu

Yokuşlar Ve Yok Oluşlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin