Bölüm 3-Selim'in hikayesi

96 21 189
                                    

Ya alıştım...", sustu

"Ya da?"

"Ya da nefes aldığım her saniye içimde birikiyor..."

Bu sabah herkes daha iyi gibiydi, çoğumuz erkenden uyanmıştı ama bazıları hala uyuyordu. Biz de tabu -Sabah Bora elinde getirdi ama nerden bulduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok- oynamaya karar verdik.

"Bora sen nereden buldun bunu, çantanda filan tabu mu getiriyorsun okula?"

"Ne demişler, üzümü ye bağını sorma güzellik" deyip Zeynep'in yanağından makas aldı.

Zeynep göz devirdi, "Tamam o zaman takımları kuralım"

Ben araya girdim "Ece ile ben, Zeynep ile İnci, Bora ile Ahmet, Akayla da Bulut olsun o zaman bence, size uyar mı?"

Herkes başını sallayınca oyuna başladık, ilk tur İnci ve Zeynep başladı.

Zeynep kartı eline aldığı gibi yüzünü buruşturdu "Ya bunu anlatamam ben"

İnci fazla kararlı olacak ki "Dene, yapabiliriz bence"

Zeynep başını salladı "Hmm, burada çok fazla var bunlardan"

İnci hiçbir şey anlamadı "Trafik?"

"Hayır ya, hani bir şeyleri var çırpıyorlar" Biz gülmekten kırılmıştık

"Ayakları mı?"

"Hayır ya, kol gibi bir şey ama sadece o canlı türünde var"

"Ya direk türünü söylesene"

"İnci, kızım sen salak mısın rol mü yapıyorsun, yasaklı kelime olmasa söylerdim değil mi?"

"Of tamam ya, kol gibi bir şey dedin hmm kanat!"

"Sonunda yani, peki bu kanat kimde vardır?"

"Kuş, kuşta!"

"Evet! Bak özellikle burada çok fazla olan bir kuş türü İstanbul'da falan da çok var"

"Güvercin!"

"İnci beni deli etme, güvercin her yerde var, bütün şehirlerde insan sayısı kadar güvercin var zaten. Off tamam şöyle yapalım, burada ne var, hani yüzülür falan, baya büyük, ama insan yapımı değil?"

"Havuz?" Zeynep İnci'yi boğacaktı neredeyse

"Arkadaşlar ben İnci ile devam etmem"

"Tamam bileceğim, dur düşünüyorum, hmm deniz?"

"Evet, denizde çok var bunlardan"

"Martı!"

Zeynep kendini geriye doğru yere attı, canı çıkmıştı anlatana kadar.

Ahmet araya girdi "Kızlar sizi üzmek istemem ama İnci'nin havuz dediği yerde süre bitmişti"

Zeynep birazdan kendini atacak gibi duruyordu "Madem süre bitti, neden söylemiyorsun beş saattir çırpınıyorum ya" Bora kendini gülmekten yere atmıştı "Tamam sıra bizde, izleyin görün nasıl kazanıyoruz"

Zeynep hala çok sinirliydi "Ozloyon nosol kozonoyoroz"

Bora bir kart çekti, sırıtıyordu, kolay bir şey gelmişti demek ki.

"Bak şimdi Ahmet, bu sürekli Zeynep'in kafasından çıkıyor" Zeynep kafası karışmış bir şekilde Boraya bakıyordu.

"Duman" Ahmet gülmeye başlamıştı

Yokuşlar Ve Yok Oluşlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin