Sidra'nın Hogwarts'taki beşinci yılının ilk Quidditch maçıydı.Rüzgâr bu yıl erken bastırmış, Sonbahar'ı her zamankinden çok daha serindi, ayrıca oyuna konsantre olmayı ise çok daha zor hale getirmişti.
Sidra'nın koyu renk saçları çılgınca yüzüne savruluyor, Quaffle'ın kimde olduğunu anlamaya çalışıyordu. Tam o sırada sağ tarafından tanıdık bir kıkırdama duyuldu - tabii ki ondaydı. Sirius Black - Gryffindor'un Kovalayıcılarından biri ve başının belası.
Sinirli bir hışımla saçlarını gözlerinden uzaklaştırdı ve Gryffindor'lu çocuğa doğru uçarak Quaffle'ı onun kolunun güvenliğinden çıkarıp takım arkadaşlarından birine doğru fırlattı. Çocuğun yanından geçerken dilini dışarı çıkardı ve karşılığında çocuk da ona kibar bir ortamda tekrarlanmaması gereken bir dizi korkunç isim taktı.
"Sidra!" Takım arkadaşı seslendi ve Quaffle'ı ona fırlattı. Çemberlere doğru koştu ve topu Gryffindor Kalecisi'nin kafasının üzerinden geçirdi.
"Finch sayı yaptı! Slytherin 70'e 60 önde!"
Dönüp kendisine hayran hayran bakan taraftarlarını gördü - tribünlerin bir bölümü yeşile bürünmüştü ve sınıf arkadaşları onun adını haykırıyordu. O ise Finch olmanın getirdiği yeteneğin tadını çıkarmaktan başka bir şey yapamıyordu.
"Bu bir aptal şansı," diye seslendi Sirius, sesi şiddetli rüzgâr yüzünden neredeyse boğuluyordu. Sidra onun ne dediğini anlamıştı ve dönüp ona ters ters baktı.
"Bu da Slytherin'in neden yıllardır kazandığını açıklıyor." Kız onu kızdırmak için başka bir şey daha ekleyebilirdi ama altın Snitch kafasının yanından hızla geçip Slytherin Arayıcısı tarafından yakından takip edilince dikkati dağıldı.
"Regulus Black Snitch'in peşinde! Slytherin bir galibiyet daha alırsa art arda kazanılan en çok oyun rekorunu kıracak!"
Sidra başını iki yana salladı ve oyuna yeniden odaklandı; Regulus'un rüzgârda uçuşan saçlarının görüntüsünü aklından çıkarmak için elinden geleni yapıyordu.
Quaffle her iki tarafın çemberlerinden birkaç kez daha geçti, her seferinde skorları birbirine yaklaştırdı ve sahadaki gerilimi on kat artırdı. Snitch eşitliği bozacaktı.
Sirius Quaffle'ı Slytherin Kovalayıcılarından birinin elinden kaptı ve kendisine doğru gelen bir Bludger'dan kaçtı.
Sidra da peşindeydi ve Slytherin Vurucuları tarafından vurulmaktan kıl payı kurtulmuştu. Böyle embesillerin oynamasına neden izin verildiğini bilmiyordu ama yine de Slytherin takımına girebilmek için doğru soyadına sahip olmanız yeterliydi. Kriterler yetenekten çok ailenizin statüsüne dayanıyordu. Gerçi oyuncuların çoğunda ikisi de vardı. Bazıları sadece aptaldı.
"Hey, Black. Sirius!" Emma Vanity süpürgesinden seslendi. Büyük Black ona baktı ve Quaffle'ı sıkıca kavradı. "Galibiyetimizi sana bağlayacağız, tamam mı? Darılmaca gücenmece yok olur mu?"
Sirius alay etti. "Kazanamayacaksınız."
"Kazanamayacak mıyız? Çünkü Regulus'un daha iyi bir Quidditch oyuncusu olduğunu duydum. Aslında her şeyde daha iyiymiş. Kaybeden kardeş olmak nasıl bir duygu? Annenle baban senin var olduğunu hatırlıyorlar mı?"
Sirius'un kaşları sinirlenerek birbirine çarptı ve ağzı Sidra'nın görmeye alışık olduğu o alaycı ifadeye büründü. Onun bir anlık dikkat dağınıklığını Quaffle'ı elinden almak için bir fırsat olarak değerlendirdi. Ama tahmin ettiği gibi Sirius Quaffle'ı bırakmadı, onun yerine Sidra onu elinden almaya çalışırken sadece tırnaklarını Quaffle'a geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Filthy Purebloods | ʳᵉᵍᵘˡᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ
FanfictionSidra Finch, Regulus Black'in onu fark etmesinden başka bir şey istemiyordu ama sonunda fark ettiğinde hayal ettiği her şey olacak mıydı yoksa o da başka bir pis safkan mı olacaktı? Kitabın hakları @sistergypsy adlı kullanıcıya aittir.