Filthy Purebloods | ʳᵉᵍᵘˡᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ

İki Yerde Birden

Mart'ın Nisan'a dönüşmesi ve havaların ısınmasıyla birlikte Sidra ve Regulus havasız kütüphane yerine Kara Göl kenarında ders çalışmaya başlamışlardı.

Regulus'un çok hoşuna gitse de Sidra sonunda korkunç kitabı incelemeyi kabul etmişti. İkili şu anda büyük bir ağacın gölgesinde oturuyor, kitabı kendilerinden birkaç santim uzakta tutuyor ve sayfaları oldukça uzun bir sopayla çeviriyorlardı.

Sidra eğer bu lanet kitabı incelemek zorunda kalacaklarsa bunun kendi şartlarıyla olacağını söylemişti.

Regulus itiraz etmemişti ve aslında durumdan oldukça keyif almıştı.

Hortkuluklarla ilgili bölüm ilk gözden geçirdikleri bölümdü ve Sidra'nın hayal gücünden kaynaklanıyor olabilirdi ama o korkunç ince sayfaları her çevirişlerinde etraflarındaki hava soğuyor ve ağırlaşıyor gibiydi.

"Ne kara büyü ama." Regulus sırtını ağaca yasladı. "Kütüphanede olmamasına şaşmamalı."

"Ben de bunu söylüyordum." Kız ürperdi. "Belki de onu yerine koymalısın..."

"Hayır, Sidra. Bu başkalarının sahip olmadığı altın değerinde bir bilgi madeni. Öne geçmemiz gerek."

"Sanırım..." Bir sonraki sayfayı çevirmeye devam etti. En güçlü bağlama büyüleriyle ilgili yeni bir bölümün başlangıcıydı. Tanıdık bir tanesine gelene kadar göz gezdirdiler. "Bunu duymuştum... "Bozulmaz Yemin."

Regulus ilgiyle öne doğru eğildi. "Ben de öyle. Birini bozarsan öleceğini biliyorum. Çok gelişmiş olduğunu ve okul kitaplarının hiçbirinde olmadığını okudum. Yararlı olabilir."

"Nasıl olacağını anlamıyorum." Sidra sözünü tutmadığı takdirde kendisini öldürecek bir yemin etmeyi planlamıyordu, özellikle de Karanlık Lord'a.

Omuz silkti ve kitabı kapattı. Havadaki gerilimin sona ermesi bir an aldı. Kitabın kapandıktan sonra bile bir süre devam eden korkunç bir karanlık aurası vardı.

Sidra bulutların gökyüzünde tembelce süzülüşünü izledi. Bu ona SBD'lere sadece birkaç gün kalmışken bu kadar tembel olmayı göze alamayacağını hatırlattmıştı. "Artık gitmeliyim."

Ayağa kalktı ve Regulus da onu takip etti. "Aslında seninle bir şey konuşmak istiyordum."

Durdu, içinde bir beklenti oluşmuştu. Sidra, Regulus'la aralarında romantik bir şeyler olmasını ummaktan vazgeçmişti - Regulus böyle bir şey söylememişti ve ilk buluştukları zamanki gibi davranıyordu. Elbette arada sırada gülümsemesi ve şakalar yapması dışında. Ona bir arkadaş gibi davranıyordu ve o da bundan nefret ediyordu.

"SBD'ler bittiğinde ve yılı tamamladığımızda, annem bir aile yemeği düzenlemek istiyor. Seni ve aileni de davet etmemi söyledi."

Hayal kırıklığını gizlemeye çalıştı. Ona çıkma teklif etmemiş olsa bile, bu yine de bir adımdı. Onun ailesiyle tanışacaktı. En azından bu yönde atılmış bir adımdı. Sakin davranmaya çalıştı. "Bunun... Karanlık Lord'la bir ilgisi var mı?"

"Bugünlerde  zaten her şey öyle değil mi?" İçini çekti. "Sebebi ne olursa olsun, gelirsen çok memnun olurum."

Sidra onun sesindeki hafif tonu ya da gözlerini yüzünde gezdirişini fark etmemişti. Hayalini kurduğu büyük romantik jest bu olmayabilirdi ama yeterliydi. "Orada olacağım."

Ϟ

SBD'ler su gibi akıp gitmişti ve Sidra başlangıçtaki birkaç tedirginliğe rağmen her birinden başarılı olduğundan emindi. Eğer başaramamışsa, Eylül'den beri ders çalıştığı için kendini lanetlemek zorunda kalabilirdi.