6

198 41 120
                                    

mingi son üç günde belki beş, belki altı saat uyumuştu. perdeler hâlâ sonuna kadar kapalıydı ve yine o üç günde yediği tek şey artık kan şekeri düştüğü için yemek zorunda kaldığı küçük bir çikolata parçası olmuştu.

onu bu noktaya getiren tek şey bu cinsel yönelim bunalımı değildi tabii ki, geçmişten kalma bir sürü farklı konular da vardı. insan zaten bir sıkıntı yaşadığı an eskilere sığınır; bir ilkokul bahçesinde oynayan çocukları görüp ağlar mesela, küçükken yediği bir çikolata markasını görünce içi sıkışır, en küçük eşyanın bile çocukluğunu aklına getirdiği dönemdir bu ve yaşanılan sıkıntıdan çok aklında dolanan eskiler mahveder insanı.

çocukluk dönemi; hayatı, neden var olduğunu, dinleri, siyaseti bilmediğin zamanlardır ve insan o kadar bilgisiz olduğu zamanları özler. insan iletişimlerinin önemli olmadığı, kahpeliklerinin ise sana yönelik olamadığı tek dönem çocukluktur çünkü. o günlere dönse sanki dersini alacakmış gibi ya da o günlere dönse yine büyümek istemeyecekmiş gibi yine de ister insan yine o yaşta olmayı.

mingi'nin sıkıntısı ise buydu, çok kez söylendiği gibi halı altına süpürülen kişisel konunun dağlar boyutuna çıkıp çığ olarak da geçmişini getirmesiydi.

evin her yeri kapalı, havasızdı ve tabii mingi alışmıştı buna. psikolojisini zorladıkça zorluyor, ağlıyor, sızlıyor ve sorununu bildiği için her şey onun elinde sanıyordu.

kendisini bu konuda test etmeye karar verdi, belki sorunun üstüne giderse sorun yok olurdu, emin olmasa da işe yarayabilecek bir plandı. belki de elinde başka bir plan olmadığı için işe yaraması gerekiyordu ve bu yüzden mingi önüne çıkan ilk porno sitesine girmiş, eşcinsel içerikli bir sürü video bitirmişti.

nedense hâlâ yerde oturuyordu, telefonu kanepenin ayağına dayayıp herhangi bir konsepti olmayan, sarımsı bir ışık altında bir erkeğin bacaklarını kamera karşısında iki yana doğru açtığı, üstündekinin ise deliğine sertçe girip çıktığı klasik bir porno. mingi ise bir belgesel izliyor gibi oturduğu yerden tüm dikkatini vererek izliyordu. izlerken bile istemsizce duygularını bastırdığını fark etmiş, sonrasında derin bir nefes alarak yaşadığı gerginliği bir kenara bırakmayı denemişti. gördüğü rüyalardan dolayı sadece bunu izlemenin bile kendisine yeni bir travma yaşatacağına emin olsa da dördüncü dakikadan sonra bilinçaltının yarattığı ayrı bir korkunun pençesinde olduğu için gerileceğini, içinin sıkışacağını düşünmüştü ama hiç de öyle olmamıştı.

inleme sesleri kulaklarına dolarken o tanıdık hissin vücuduna girmesiyle kesik bir nefes aldı. vücudun vücuda çarpmasıyla çıkan sesler, nefes sesleri, kendi deliğinde hissettiği karıncalanmayla ekrandan gözünü alamıyordu. penisinin uyarıldığını hissetti, evde tek ama tek kişi olmanın verdiği rahatlıkla asla bir suçluluk hissetmiyordu. belki de hissetmeliydi, belki de tam da şu an yujin'i arayıp ondan ayrılmak istediğini söylemeliydi ama onun yerine iç çamaşırına iyice baskı yapmaya başlamış penisini kavradı. ne kadar tek de olsa ses çıkarmama dikkat ediyor, iç çamaşırını tamamen indirmeden kendisini hızla çekerken derin nefesler alıp veriyor ve ayak parmaklarını bile iyice bastırıyordu yere.

başını geriye doğru attı, kahverengi saçları geriye doğru düşerken elini hızlandırdıkça ne kadar zevk alsa da yeterli olmadığını hissediyordu. sanki ona daha çok zevk yaşatacak bir şey vardı ve onu yapması gerekiyor gibiydi, bu düşünce ise gelmesini engelliyordu. bir anda penisinden çekti elini, nerdeyse gelecek olmanın verdiği gerginlik hissiyle kalbi hızlı mı hızlı atmaya başladı anında. yüzünde sebebi belirsiz, acı dolu bir ifade vardı. videoya baktı biraz, üstteki adam kamerayı almış ve altındaki gencin deliğini yakından çekiyordu. kızarmış, kalp atışı gibi kasılıp duran deliğe odaklandı mingi.

little secret, yungi✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin