Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************"Expelliarmus!" elindeki asa uçarken,peşinden baktı genç büyücü. Yine tek yakalannıştı,etrafta olayı izleyenlerden başkası da yoktu. "Ne o sümsükus? Enayi gibi ortada mı kaldın?" Dişlerini bir birine geçirip "Seni alakadar etmez Black!" Dese bile,şuan Lucius yada Remus çok yardımcı olabilirdi.
"Bu cesareti nereden alıyorsun seni aşağılık?!" James Sirius'un arkasından çıkıp kendini gösterirken Severus bir ona,birde arkadaşlarına baktı. "En azından senin gibi bire üç gelmiyorum,Potter." James bununla daha da kızıp,asasını kaldırma gafletinde bulundu.
Tam o sırada,aniden Sirius'un boynuna bir asa dayanmıştı. Sirius bu asanın kime ait olduğunu gayet iyi biliyordu "Arkadan saldırmak erkekliğe sığar mı,Lupin?" Birkaç nefesten sonra ayak sesleri duyuldu,arkadaki kişi yürüyerek arkadan önüne geçti ve asasını biraz daha bastırarak konuştu "Bire üç düello erkekliğe sığar mı,Black?"
Kendi silahıyla vurulmanın verdiği öfke ile kanı kaynarken,ani bir hamle ile yumruk savurdu. Bu hamlesi ondan daha uzun olan Remus için hiç bir şeydi,kolayca savuşturup,eliyle saçlarını kavrayarak arkaya çekti. "Seni aşağılık herif!"
James arkadan sesi çıktığı kadar bağırıp öne atıldı,ama bu hamlesi Lucius tarafından kolayca zaptedilmişti,Peter ise Regulus'un tutuşu altında titremekle meşkuldü.
"Sözlerine dikkat et Potter,yoksa..." gözlerini ona çevirip sırıttı Remus,bu bile insanın tüylerini ürpertmeye yeterdi. Sirius'un yumuşak siyah saçlarını biraz daha çekip,gözlerinin tam içine baktı "Çok olmaya başladın Black. Ayağını denk al."
Son anda bir açığını yakalan Sirius,bu sefer savuşturulmadan suratına bir yumruk geçirmeyi başarmıştı. Bu ikisini birden sarsıp yere devirirken,ilk toparlanan Sirius olmuş,Remus'un üstüne atlayarak yumruklamaya başlamıştı. Yerde adeta yuvarlanarak ettikleri kavga,ne yazık ki hiç ayıran olmadığı için devam ediyordu.
Yumrukların havada uçuştudu bu sahnede kimse bir şey yapamıyordu,her iki tarafın adamları da diğerleri tarafından tutulmuştu.
Remus Sirius'u üzerinden devirip üstüne çıktı,yumruklarını yüzüne geçirirken,Sirius dişlerini sıkmıştı. "Aman Tanrım,Bay Lupin,Bay Black,ayrılın hemen!" profesör Mcgnogall'ın sesi bütün bahçede yayılıp tezahüratları sustururken Lupin nefes nefese durup Sirius'u yakasından tutarak havaya kaldırıp bıraktı.
"Yüce Tanrım,yüzlerinizin haline bakın!" Bütün yüzleri kanla kaplı ikili nefes nefese ona bakıp ardından bir birlerine baktılar "Profesör Mcgnogall biz-" "Siz diye bir şey yok bay Black! Hemen Bayan Pomfrey'e! Sonrada Müdür Albus Dumbledore'un ofisine!" Sirius bu sefer tamamen battıklarını anlayıp derin bir nefes verdi "Peki efendim."
"O yüzünü çok fena dağıtacağım Lupin!" "Bunu bekleyeceğim Black!" Laf dalaşı devam ederken bayan Pomfrey ofladı "Susun,yoksa ikinizi de bir kertenkeleye çeviririm!" Bütün sesler bununla kesilirken,James arkadaşına bir göz gezdirdi "Suratını çok fena dağıtmış Patiayak." Çenesini oynatıp "Biliyorum Jamie." diye yanıt verdi Sirius.
Herifin eli büyük olduğu kadar,ağırdı da! O kadar büyük el neyine yarıyordu ki?!
"Beyler." Müdür Dumbledore'un sesi yankılanırken,herkes oraya baktı "Öncelikle geçmiş olsun." "Teşekkürler efendim." "Ancak,cezanızı geçen sefer görmezden geldiğimi hatırlıyorum." Sirius en masum ifadesini takınıp "Lütfen efendim, bir daha olmaz." dedi. İşe yaramıştı. "Pekala." geldiği gibi giden müdürün ardından herkes şaşkınlıkla baktı,bu da meydi şimdi?
*****************************
Bölüm sonu.
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Umarım beğenmişsinizdir,benim pek içime sinmedi.
Adios.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Va-t'en
FanfictionYedi Hogwarts öğrencisi geleceği değiştirmek zorundaydı. -Wolfstar,Snames.-Not-Hikaye Moran kutgumla birleşiktir.