Va-t'en

33

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

  Çadırın içindeki sessizlik artık kalkmıştı. Remus Lupin,Sirius Black ve James Potter gizlice Hogwarts kütüphanesine girip bir kaç kitap aşırmayı başarmışlardı,okul tamamen ölüm yiyenlerin kontolü altındaydı. Çoğu öğrenci karanlık işareti almış,istemeyenler öldürülerek aile evlerine gönderilmişti.

Ava ise umutsuzluk içindeydi. Peter'a en başında güvenmemeliydi. Ama içindeki ufacık umut'Belki düzelir.' diyerek buna engel olmuştu. Bedelini ise şimdi böyle ödüyordu. Hem kendisi ölecek,hem bu kadar insanın ölmesine sebep olacak ve bir de üstüne gelecekteki tek umut olan kişilerinde ölmesine sebep olacaktı. İki seçenekde bir birinden beterdi.

"Yapacak pek bir şey yok." diyerek kitabı kapatarak kenara koydu Narcissa. Saçlarına toka niyetine taktığı asasını çıkararak saç diplerini ovaladı. "Tamamen batmış durumdamıyız?" diye sordu Regulus. Lucius ile büyücü satrancı oynuyordu kafası dağılsın diye.

"Evet." diyerek sarkıttığı bacaklarını altına aldı Lily,oturmaktan beli kambur olmuştu. "James ve Severus nerede?" Lily kıkırdayarak "Kim bilir nerede gizlice öpüşüyorlar!" diyerek kızıl saçlarını savurup sarışın cadıya baktı cilveyle. Narcissa kızaran yanaklarıyla kafasını çevirirken elindeki kitabı yüz hizasında kaldırdı.

"Biri bizi mi çağırdı?" James ve Severus içeri girerken Regulus ima ile ıslık çaldı. Remus ve Sirius bile imalı-imalı ikisine bakarken James arsızca sevgilisine bakıp güldü. Bu Severus'dan bir göz devirme kazanmasına sebep olsa bile hala mutluydu. En azından Severus'a kavuşmuştu.

Ava elini kolyeye attı,hala aynı şekilde dağılmış gibi görünüyordu. Umutsuzluk bedenini esir almışken kendini suçlamaktan geri duramıyordu. Kardeşini bile yarı yolda bırakmıştı. Belki de bu hata yüzünden hiç doğmayacaktı.

"Yapabilecek bir şey yok sanırım..." diyerek kendini kanepeye attı James,Severus kolunu koymak için olan yere bir bacağını koyarak oraya oturdu. Onun da canı sıkkındı. Gelecekte James ve Lily'nin bir oğlu vardı.

Felaket,her zaman en beklenmedik zamanda olurdu. Aniden,sinsi bir yılan veya düşman gibi dibizine sokulurdu. O gece de aynısı oldu. Ava'nın koruma duvarları yok edildi.

Karanlık lord,kurt adamlardan oluşan ordusu ile çadırı,hazırlıksız bir şekilde bastı. Peter Petirgrew kendi arkadaşı James Potter'ı Sirius Black'ın gözlerine baka baka öldürdü.

Karanlık lord,Narcissa Black ve Lucius Malfoy'u ihanetin bedeli olarak delirtene kadar işkence etti ve kendi yanında iki yıl tutmak için götürdü. Lily Evans,bir Muggle doğumlu olduğu için en acı verici işkencelerle kanının son damlası akana kadar işkence görerek öldü.

Sirius Black,kendi annesi Walburga Black'in izni ile Crucio gibi en acı verici lanetlerle işkenceler görmek üzere zincirlenerek,daha sonra bilinci yerindeyken kalbi sökülmek üzere Narcissa Black ve Lucius Malfoy ile birlikte götürüldü. Regulus Black Karagöl'e atılarak boğuldu ve cesedi sonsuza kadar orada kaldı.

Avianna Woods'un kaderi ise hala bilinmiyor. Cesedi nerede? Nasıl öldü?başına neler geldi? Hiç bir şey  günümüze kadar anlaşılmadı.

-Son-

*******************************

Kitap sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Bana sövmeden önce,bunun tam bir son olmadığını belirtmek isterim. Angst son isteyenler bununla yetinebilir,ancak mutlu son isteyenler Morana'ya atacağım finali okuyabilir. Bir şey anlamak için bütün kitabı tekrar okumanız gerekmeyeceltir.

Adios.