Mafya'm°^°minsung

1.9

Hyunjin, büyükbabasının isteği üzerine yapılan aile toplantısına gitmişti. Diğerleri ise şirketteydi. Neredeyse çıkmışlardı ve telefon üzerinden Hyunjin ile konuşuyorlardı.

"Hyun gittin mi aile toplantısına?" diye sordu Chang.

"Gittim. Bana birini bulmuşlar. Gidip görüşmem için konuştular. Bir de her şey onun isteği üzerine olucakmış. O isterse olurmuş. Evlendirecekler şirket için. Kore'den ayrılıyorum bu gün. Gideceğime çok emin oldukları için her şeyi planlamışlar amına koyayım! Havaalanındayım şuan." diye sinirli bir şekilde bağırarak cevap verdi Hyunjin.

"Nereye gidiyorsun? Onu söylediler mi bari? Ya da kiminle görüşeceğini?" diye sordu Chan.

"Malezya. Ama kiminle görüşeceğimi söylemediler. Elimde sadece adres var bir kaç tane. Kalıcağım otelin, görüşeceğim kişinin evinin ve buluşacağımız mekanın adresi. Başka hiç bir şey yok. Şimdi attım adresleri size gelmiş olmalı."diye cevap verdi.

"Malezya mı? İyi de Jisung da bugün Malezya'ya gitti. Bir isim falan söylemediler mi? Ya da ne biliyim onlar konuşurken duymadın mı?" diye sordu Minho bu sefer. Tabii onun böyle demesiyle iki çift göz ona dönmüş ve Hyunjin konuşmaya başlamıştı.

"Offfff amına koyayım ya! Ben odadan çıkınca konuşuyorlardı. Geri içeri girmeden önce de büyüğü evlenme teklifi edecekmiş sevgilisine. Küçüğü de Üniversiteli. Dediklerini duymuştum. Siktir ya!" demişti. Ardından ise "Şu arkadaş grubuna ulaşabilecek biri var mı? Bana ayarladılar uçak kalkmak üzere. Kapatıyorum." demiş ve telefonu hiç baklemeden kapatmıştı.

" ben de Felix'in numarası var. Daha doğrusu noona da var. Şuan dosyadan numaralarını bulmakla uğraşmak istemiyorum." demiş ve Jaehee'yi aramıştı. Kısa bir telefon görüşmesinden sonra Felix'in numarası mesaj olarak gelmişti. Beklemeden atılan numarayı aramış ve telefonu hoparlöre alarak konuşmaya başlamıştı.

****
"Alo Felix?" dedi Changbin.

"Benim, ancak sizi tanıyor muyum? Kimsiniz?" diye sordu Felix.

"Seo Changbin."

"Ah, kusura bakma hyung lütfen.. Bir şey mi olmuştu?"

"Aslında bir konu hakkında konuşmak istiyordum. Ancak arkadan gelen o sesler de ne?"

"Şey, Jeongin dün fenalaştı. Şimdi de ağlıyor da.. Onu sakinleştirmeye çalışıyoruz Seungmin ile. Telefon çalınca ben biraz uzaklaştım ama..."

"Geçmiş olsun. Neden ağlıyor peki?"

"Jisung bu gün abisi ile Malezya'ya gitti. 'İçimde kötü bir his var, gitmesini istemiyorum, bir daha göremeyecek gibi hissediyorum' falan diyordu. Dünden beri böyle.. Sabah biraz sakinleştirmiştik yani en azından Jisung uçağa binene kadar sakindi.."

"Ah anladım.. Benim de konuşmak istediğim konu buydu açıkçası. Jisung'un gitmesi."

"Tabii hyung, konuşalım."

"Neden ve ne zaman gitti?"

"Aslında ailesi onu şirket için evlendirmek istiyor. O da bu evliliği yapacağı kişiyi görmeye gitti. Evlenmek istemiyor ama abisi, sevgilisine evlilik teklifi edecek ve onun hayatını karartmak istemediğini söylüyor. Orta bir yol bulabilmek için 'mÜstAkbEl KocAsı' ile konuşmaya çalışacak. Do-woo hyung ile birlikte bu sabah öğlene doğru gittiler."

"Peki... Ne konuşacağını söyledi mi?"

"Hayır. Sadece orta bir yol bulmaları için bir şeyler düşüneceğini söyledi. Ama konuştuktan sonra illaki bize ne olduğunu anlatır."

"Anlatırsa bana haber ver. Ne zaman dönüyor?"

"Peki hyung.. İki hafta orada kalıcak. İlk iki gün biraz dinlenip buluşacaklarmış. Aileleri zaman ve mekanı ayarlamış Jisung gitmeye karar verdiğinde. Kalan zamanında ise ailesi ile vakit geçirmek istediğini söyledi."

"Oradaki ev adresini biliyor musun?"

"Seungmin biliyor. Telefonunda kayıtlı. Neden?"

"Bir şeyi kontrol etmek için. Seungmin'e söyle Chan hyunga evin adresini mesaj atsın. Numarayı attım şimdi. Gelmiş olması lazım."

"Geldi. Bir dakika, Seungmin bir numara attım. Oraya Jisung'un Malezya da ki adresini atsana." bir kaç hışırtı gelmişti telefonun arka tarafından.

"Mesaj geldi mi hyung?"

"Geldi Felix, şimdi eğer bizdeki adres ve sizin attığınız adres uyuşuyorsa Jisung'un kiminle buluşacağını biliyoruz.."

"Öyle mi? Kim peki?"

"Bekle Felix. Adresi kontrol ediyor Minho."

"Offf peki.."

"Adres uyuşuyor.."

"Cidden mi?! Kiminle buluşucak?"

"Hyunjin ile.."

"H-hyunjin ile mi?.."

"Evet. Hyunjin de aile zoru ile gitti. Onun ailesi bütün kararı karşı tarafa yani Jisung'a bırakmış.."

"Öyleyse sanırım rahat olabiliriz? İllaki orta bir yol bulurlar.. Değil mi?"

"Bulurlar Felix, bulurlar.. Şimdi kapatıyorum siz de biraz uyuyup dinlenin. Jeongin ile uğraşmak zor olmuştur."

"Peki hyung. İyi geceler."

"iyi geceler güzellik."

****

Çok özür dilerim bu kadar geç olduğu için.. Ancak aklıma ne fikir geliyor ne de yazmak için kendimle olduğum bir zaman. Ya biz misafirliğe gidiyor oluyoruz ya da bize misafir geliyor ve iki günde bir oluyor.. Orada yaz diyebilirsiniz ancak misafirliğe gittiğimiz kişi annemin en yakın arkadaşı ve onun 10 yaşında bir kızı var ve dibimden ayrılmıyor. Ne zaman telefonu elime alsam yanıma geliyor ve ne yaptığıma bakıyor. Arkadaşlarım ile olan özel konuşmalarımızı okuyor ve bu yüzden yazamıyorum..
Sizleri çookkk ama çoooooookkkkkkk seviyorum<3

Byeeeeeeee <3