Bölüm şarkıları;
Toygar ışıklı: sen yanımdayken,
Ve Korkuyorum.
Kayahan, : Odalarda Işıksızım.Bölüme geçmeden önce lütfen bana kitap hakkımdaki düşüncelerini ve fikirlerinizi söyler misiniz. Düşünceleriniz benim için çok önemli.
Benim için Yıldıza basmayı unutmayın olur mu yıldıza basmanın ve yorum yapmanız beni motive ediyor. Şimdiden çok Teşekkür ederim..Timur.
Yiğit çok bekletmeden gelmişti. Arabadaydık, ve Yiğit'e bakarak, "Polat'tan haber var mı yiğit?" dedim. Yiğit dikiz aynasından bana baktı, "Maalesef Timur Abi," diyerek arabayı sürmeye devam etti. Onun da benim de aklım Polat 'ta kalmıştı. "Tamam yiğit, Cihat gelecek değil mi toplantıya?" dedim."Evet abi gelecek hatta şu an orada bile olabilir." Dedi yiğit. "Anladım yiğit," diyerek camdan dışarı baktım..
Toplantı bağ evinde olacaktı, yeri değiştirmiştim. Ortak şirketimizde oluyordu normalde ama bu sefer bağ evinde olacak.
Bağ evine yaklaştığımızda dışarıda arabalar sıra sıra dizilmişti. Amcamın arabası da buradaydı. Onun da gelmesini istemiştim sonuçta o da bir üyeydi. Artık karışmak istemediğini söylemişti ama bu sefer gelmeliydi. Konu Bendim çünkü.
Arabadan indiğimde yiğit yanımdaydı. Korumalarım da dışarıda beni beklemeye başladılar. Ben de eve doğru yürürken Yiğit'e Başımı döndürdüm. "Birazdan olacaklara sakın müdahale etme! sen geride kal" Diyerek ona baktım. Yiğit bana bakarak, "Birazdan ne olacak ki Abi? Her zaman ki Toplantı olmayacak mı?" Dedi yiğit şaşkın bir şekilde. Sonra aklına gelmiş olmalı ki hemen konuşmaya başladı, "Aa o yüzden toplantı burada olacak, yani amaç sadece toplantı olsaydı burada olmazdı." Dedi. Yeni aydınlanmıştı.
Başımı salladım ve eve girdim. Salona doğru yürümeye başladım. Kapıdan girdiğimde herkes ayağa kalktı. Bu bir çeşit Liderlerine selam vermeydi. Başımla oturun işareti yaptım. Amcam ve Cihat'ta buradaydı.
Masaya doğru geçtim ve sandalyeyi çekip ve oturdum. Baş köşe de ben vardım. Sağımda Cihat, Solum da Amcam vardı. Masa da toplam benimle birlikte 8 kişiydik. Biri eksikti, Rauf amca onun da burada olmasını isterdim. En son iki sene önce görüşmüştük. Sürekli arıyordu ama maalesef ki araması yetmiyordu bana. Babam öldükten sonra İkinci babam gibi olmuştu bana. Şu an Buradaysam onun sayesinde, Şu an güçlüysem Onun sayesinde,
Şu an Kuzgun olmam onun sayesinde olmuştu.Hakan bana bakarak, "Hayırdır Kuzgun? Burada Toplanmamızın sebebi nedir?" Dedi. Kendini hep üstün sanıyordu. Halbuki tek kurşunum yeterdi. Şimdilik ses çıkarmıyordum. O da eski kuruculardan olduğu içi
Amcam bana bakarak, "Oğlum, buraya neden Toplandık?" Dedi. Amcamın da merak ettiğini anladım.
"Evet.. Ben kUZGUN!" Dedim ve gözlerimi üzerlerinde gezdirdim. Cihat Ne yapmak istediğimi anladı sanırım. Dudağı yana kıvrılmıştı. Pantolonumun arka cebindeki Silahı Çıkarıp masaya bıraktım.
Eğer bir Lider masaya Silahını bırakıyorsa, bu şu an da ortamda kim varsa tehdit altında demektir. Bu bir kural. Hepsine tek tek göz gezdirdim. Hakan pür dikkat bana Bakıyordu.
Civan Kaya'ya baktığımda terlemişti. Sanırım korkudan. Onun yanında oturan, Eşref Akbulut'a baktım. O da aynı şekilde kravatını genişletiyordu. Cihat'ın yanında oturan, Alex Siğa'ya baktım. O dik duruyordu, toplantıda üçüncü söz sahibi oydu.Ve son olarak da, Enver Pekel'e baktım. O da bana bakarak kravatını genişletti. Korkmalılardı da. Eğer şu andan itibaren bir kişi bile doğruyu söylemezse yalan olduğunu sezersem düşünmeden kafasına sıkacaktım. Silah koymamın amacı buydu zaten masada herkesin kendi silahı vardı, ama benimki özeldi kuzgun yazısı ve kuzgun resmi vardı silahımda.